Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/949 E. 2018/736 K. 05.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/949
KARAR NO : 2018/736
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 30/03/2017
NUMARASI : 2017/1397 D.İş, 2017/1397 K.
DAVANIN KONUSU : Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/07/2018
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Başvuran vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna verdiği dilekçede özetle dava dışı …l’ın sevk ve idaresinde olan, ZMS sigortası bulunmayan … plaka sayılı aracın kusuru neticesinde 25/09/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasında vekil edeninin yaralanarak başvuru dilekçesine ekli Dokuz Eylül Üniversitesinden alınan Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Sağlık Kurulu Raporundan da anlaşılacağı üzere %17 oranında sürekli bedengücü kaybına uğradığını, Güvence Hesabına yapılan başvurunun ise 29/03/2016 günlü cevabı yazıdan da anlaşılacağı üzere ibraz edilen raporun yetersiz olduğu ileri sürülerek, sonuçsuz bırakıldığı açıklanarak (belirsiz alacak) fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla 10.050,00-TL iş göremezlik tazminatının 29/03/2016 tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiş, 18/11/2016 günlü dilekçe ile de istek miktarını 54.566,22-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır.
Davalı Güvence Hesabı cevabında özetle; tahkim başvurusundan önce Güvence Hesabına usulüne uygun şekilde yapılmış başvurunun olmadığını, kusur oranlarının belirlenmesi ile birlikte sürücü belgesi bulunmayan olay sırasında kask, dizlik vesaire gibi güvenlik önlemleri almayan davacı bakımından müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini ve ayrıca yapılacak tazminat hesaplamasının 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Trafik Sigortası Genel Şartlarına göre, yapılmasını istediklerini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası bulunmayan …plaka sayılı aracın (traktör) sürücüsünün tam kusuru neticesinde başvuru sahibi …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosiklete çarpması sonucunda 25/09/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasında başvuru sahibinin yaralandığı ve %17 oranında malul kaldığı, başvuru sahibinin sürücü ehliyeti olmamasının kusuru etkileyen husus olmadığı ve yaralanmasının da ayakta olması karşısında müterafik kusur indirimi gerekmediği benimsenmek suretiyle hükme esas alınan hesap bilirkişi raporu doğrultusunda başvurunun kabulü ile 54.566,22-TL tazminatın 29/03/2016 tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı Güvence Hesabından tahsiline karar verilmiş; Güvence Hesabının Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetine itirazı üzerine itiraz reddilmiş, itiraz hakem heyeti kararına karşı Güvence Hesabı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İstinaf nedenleri; hükme esas alınan maluliyete ilişkin raporun Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümleri uyarınca düzenlenmemiş olması nedeniyle hatalı olduğu, kazayla illiyeti belirlenmediği, olay sırasında kask takmadığı, koruyucu güvenlik önlemleri almadığı belirlenen ehliyetsiz sürücü davacının eylemleri nedeniyle, belirlenen tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gereğinin gözardı edildiği, tazminat miktarı hesaplanmasının da 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMSS sigortası genel şartları gereğince yapılması gerekirken bu hususta da yanılgıya düşülmesi sonuçunda fazla tazminat belirlenmesinin doğru olmadığı hususlarına yöneliktir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan beden gücü kaybı zararının giderilmesi isteğine ilişkindir.
İstinaf edenin sıfatı, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere,hakem kararının gerekçesine dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle kazanın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasal düzenlemeler ile yargıtayın yerleşmiş uygulamaları dikkate alındığında, davacının kazadan hemen sonra görmüş olduğu tüm tedavi evraklarının değerlendirilmesi sonucunda, 11/10/2008 tarihli ve 27021 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik ekindeki Meslekte Kazanma Gücünün Azalma Oranları Tespit Cetveli dikkate alınarak, Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesince düzenlenen ve 25/06/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasına bağlı yaralanma sonucunda oluştuğu belirgin olan maluliyete ilişkin raporun hükme esas alınmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmamasına, hükme esas alınan ve davacıda oluşan beden gücü kayıp oranının tespitine ilişkin bu rapordaki belirleme ve değerlendirmelerin davalı Güvence Hesabı tarafından görüşüne başvurulan… tarafından da doğru ve kabul edilebilir nitelikte bulunmasına; 25/06/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda meydana gelen bedengücü kaybı zararı hesaplamasında izlenecek yöntem bakımından, kazadan çok sonra 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Genel Şartlardaki değişikliklerin uygulanabilir olmadığının açık olmasına, bu durumda kaza tarihi itibariyle yargıtay uygulamaları ile kabul edilen PMF 1931 Yaşam Tablosu doğrultusunda asgari ücret baz alınarak sıfır teknik faiz uygulanmak suretiyle tazminat belirlemesi yapılmasında da herhangi bir yanılgı bulunmamasına; davacının sevk ve idaresindeki ehliyetsiz olarak kullanmasının kazanın oluşunda herhangi bir etkisinin olmaması, davacıda var olan yaralanmanın niteliği ve vücut bölgesi değerlendirildiğinde kask takıp takmamanın oluşan zararın artmasında katkı sağladığı düşünülemeyeceğine, dizlik kullanımının da Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 150/2 maddesi uyarınca zorunlu tertibatlar arasında sayılmaması ve davalı tarafından da zorunlu olmasa da dizlik kullanmamanın somut olayda davacıda oluşan zararın artmasına nasıl katkı sağladığı usulüne uygun şekilde ileri sürüp kanıtlanmadığına göre, müterafik kusur indirimi yapılmaksızın hüküm tesis edilmesinde usul ve yasaya aykırı herhangi bir yön bulunmadığından, davalı vekilinin tüm istinaf itirazlarının HMK.m.353/1-b/1 hükmü uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği sonuçuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunan 08/03/2017 gün ve 2016/İ.3842-2017/İHK-726 sayılı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına yönelik olarak davalı Güvence Hesabı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK. 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırılan 154,30-TL başvurma harcından, alınması gereken 85,70-TL başvurma harcının düşümü ile kalan 68,60-TL başvurma harcı ile , alınan 31,40-TL maktu karar ve ilam harcının talebi halinde davalıya İADESİNE,
3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 7035 sayılı Kanunun 31 maddesi ile değişik HMK. m. 361/1 maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.05/07/2018.