Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/909 E. 2018/671 K. 21.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/909
KARAR NO : 2018/671
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 17/01/2017
NUMARASI : 2017/175 D.İş., 2017/175 K.
DAVANIN KONUSU : Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/06/2018
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Başvuranlar vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna verdiği dilekçede özetle; .. plâka sayılı otobüs sürücüsünün kusuru neticesinde 17.04.2010 tarihinde meydana gelen trafik kazasında araç içerisinde yolcu konumunda bulunan vekil edenlerinin eşi ve babası olan destek …’ın hayatını kaybettiğini, anılan aracın kaza tarihinde Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası bulunmadığından zararın giderilmesinden Güvence Hesabının sorumlu olduğunu, kazaya neden olan aracın ZMS sigortacısına yönelik olarak Sigorta Tahkim Komisyonuna daha önce yapılan başvurunun Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetinin 2015/E.8091.9 ve 2015/K-14342 sayılı kararı ile reddedildiğini, söz konusu ilâma yapılan itirazın da Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından 2016/İ.167 ve 2016/İHK-619 sayılı ilâmla reddedilerek kesinleştiğini, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısına yönelik olarak yapılan bu başvurunun red nedeninin sorumluluğun Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluk Sigortacısına ait olması olduğunu, davalı … Hesabına vekil edenleri tarafından yapılan başvurunun ise, 15.04.2016 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen herhangi bir sonuç alınamadığını belirterek fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla davacı eş … için 40.000,00-TL, davacı çocuk … için 1.000,00-TL olmak üzere toplam 41.000,00-TL destekten yoksun kalma tazmitanının temerrüt tarihi olan 28.4.2016 tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte davalı … Hesabından tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı …vekili cevabında özetle; 17.04.2010 tarihinde … plâka sayılı araç sürücüsü …ün teknik bir arıza nedeniyle direksiyon hakimineyetini yitirmesi sonucunda meydana gelen tek taraflı trafik kazasında araç içinde yolcu olarak bulunan destek …’ın hayatını kaybettiği ileri sürülerek … plâka sayılı aracın kaza tarihini kapsar şekilde Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası olmadığından bahisle vekil edeni kuruma başvuruda bulunulmuş ise de; desteğin ölümü ile sonuçlanan taşımanın ticari bir taşıma olmaması, hatır taşıması niteliğinde bulunması ve müteveffa …’ın herhangi bir ücret karşılığında taşınmaması nedeniyle talebin Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre taleplerin teminat dışı olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiş; ayrıca … plâka sayılı aracın sürücüsü ve aynı zamanda işleteni olan …’ün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığının Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan 09/03/2011 günlü raporla belirlenmesi karşısında vekil edeni kurumun bu nedenle de sorumluluğuna gidilemeyeceğini açıklamıştır.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, …tarafından sorumluluğu temin edilen … plâka sayılı otobüsün 17.04.2010 tarihinde yapmış olduğu trafik kazasında araç içinde yolcu olarak bulunan ve davacıların desteği olan …’ın hayatını kaybettiği belirlenmiş ise de; dosyada mevcut Adli Muayene ve Otopsi Tutanağında kimlik tanığı olarak dinlenen ve ölenin kardeşi olan …’ın; müteveffa ile araç sürücüsü …’ün arkadaş olduklarını, …’ün satın aldığı otobüsü getirmek amacıyla Denizli’ye başka bir araç ile gittikleri ve satın alınan araçla geri dönerken kazanın meydana geldiğini açıklaması karşısında, kazaya neden olan araçta bulunan müteveffanın biletli yolcu olarak değerlendirilemeyeceği aksine bir belge ve bilginin de davacı tarafça dosyaya ibraz edilmediği, bu durumda davacıların taleplerinin Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.5 hükmünde belirtilen teminat dışı hallerden olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı davacılar vekili tarafından Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti nezdinde yapılan itiraz, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince; kazaya karışan araç otobüs olmakla birlikte genel şartların aradığı anlamda kaza sırasında fiilen yolcu taşımadığı, dosyadaki bilgi ve belgelere göre müteveffanın sürücüye yardım amaçlı otobüse bindiğinin beyan edilmekte olduğu, müteveffanın yolcu biletinin bulunmadığı, dolayısıyla meydana gelen trafik kazası sonucunda desteğini kaybeden başvuru sahiplerinin Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında istedikleri destekten yoksun kalma tazminatı talebinin poliçe teminatı kapsamı dışında bulunduğu ve bu esasa dayanan hakem heyeti kararında usûl ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince verilen karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İstinaf nedenleri; desteğin araç içinde yolcu olarak bulunduğunun kaza tespit tutanağıyla belirlenmiş olmasına rağmen biletli yolcu olmaması nedeniyle taleplerinin reddedilmesinin isabetsiz bulunduğu; vekil edenlerin desteğinin araçta bulunma nedeninin işlerini birlikte yaptığı …’ün satın aldığı otobüsü getirmek amacıyla her seferde görevli olmadığı halde tek sefere mahsus olmak kaydıyla arkadaşına yardım amacıyla muavinlik ve yedek şoförlük yapmak olduğunu, bu durumda Karayolu Taşıma Yönetmeliğinin 48.maddesinin (e) bendine göre personel durumunda olan desteğin yolcu sayılmasının gerektiği halde verilen red kararının kabûl edilemez bulunduğu hususlarına yöneliktir.
Dava, Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası bulunmayan otobüs içinde yolcu olarak bulunan desteğin trafik kazası sonucunda hayatını kaybetmesi nedeniyle oluşan destek zararının giderilmesi amacıyla Güvence Hesabına husumet yöneltilerek açılmış tazminat isteğine ilişkindir.
Somut olayda taraflar arasında Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası bulunmayan … plâka sayılı otobüs içinde bulunan desteğin aracın 17.04.2010 tarihinde neden olduğu tek taraflı trafik kazasında hayatını kaybettiği hususunda bir uyuşmamazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık … plâka sayılı otobüsün Afyonkarahisar istikametinden, Ankara istikametine seyir halindeyken 17.04.2010 tarihinde meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden destek …’ın araçta bulunma nedenine ve aracın olay anında fiilen taşıma işi yapıp yapmamasına göre; ölenin desteğinden yoksun kalanların taşıma sigortası kapsamında Güvence Hesabından destek tazminatı taleplerinin bulunup bulunmadığına ilişkindir.
Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.1. maddesine göre; bu sigorta ile sigortacı poliçede belirtilen motorlu taşıtla seyahat eden sigortalıların duraklamalarda dahil olmak üzere kalkış noktasından varış noktasına kadar geçen süre içinde meydana gelebilecek bir kaza sonucu bedeni zarara uğraması halinde, sigortalının 10.07.2003 tarih ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunundan doğan sorumluluğunu, poliçede yazılı sigorta tutarlarına kadar temin eder. 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanununun 18. maddesi uyarınca taşımacılar yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu kanunun 17. maddesinde düzenlenen sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadırlar. Anılan kanunun 19/son ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.8. maddeleri hükümlerine göre meydana gelen zarar öncelikle taşımacılığın zorumluluk sigortasından kaynaklanır. Ancak bu sigortanın hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş bulunması gibi durumlarda Güvence Hesabına da başvurulabilir.
Açıklanan yasal düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere taşıma sigortası yalnızca taşımacının taşıdığı; “yolculara” karşı maddi sorumluluğu karşılamak için yapılmaktadır. Diğer bir ifade ile, bu sigorta türünden yararlanacak olanlar yalnızca kaza sırasında araçta yolcu olarak bulunan kişiler veya onların hak sahipleridir. Taşıma sigortasından sürücü ve yardımcı kişiler yararlanamaz. Yolcu; ücret ödeyerek araca binen kişidir. 4925 sayılı Karayolu Taşımacılık Kanunun 6. maddesinde “yolcu taşımaları, biletsiz veya taşıma sözleşmesiz yapılamaz.” denilmiş ise de yerleşmiş Yargıtay uygulamalarından da anlaşılacağı üzere yolcu sayılmak için bilet koşul değildir. Bilet verilmemiş olsa da ücret alınmış ise ücretli taşınan kişi yolcudur.
Somut olayda,kazanın taşıma işi yapılırken meydana geldiği ve davacıların desteği …’ın da ücret alınarak taşınan yolcu olduğu ileri sürülerek kanıtlanamadığına göre; yapılan taşıma yolcu taşıması değil hatır taşımasıdır. Bundan ayrı davacılar tarafından desteğin esasen araçta bulunma nedeni olarak esasen “tek sefere mahsus olmak kaydıyla arkadaşına yardım etmek amacıyla muavinlik ve yedek şoförlük yapma” gösterilmiştir.
Davacı tarafın iddialarına dayanak oluşturan Karayolu Taşıma Yönetmeliğinin 48. maddesininin (e) bendinde “her seferde bir yolcu ile bu seyahatte görevli olmayan en fazla 2 personelin bilet kesilerek ücretsiz taşınabilir” denmektedir. Açıklanan bu düzenlemeye göre bilet kesilerek ücretsiz taşınan personelin yolcu sayılabilmesi için kazanın meydana geldiği seyahatte görevi olmaması gerekir. Davacı taraf desteğin kazanın meydana geldiği sırada araç içnde görevli personel niteliğinde olduğunu açıkladığına göre destek yolcu konumunda olmayıp yardımcı kişi konumundadır. Bu durumda davacıların taşıma sigortasından faydalanmaları mümkün değildir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, hakem kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde açıklanan nedenlerle usûl ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davacılar vekilinin istinaf itirazlarının HMK.m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunan 02/12/2016 gün ve 2016/İ.3160-2016/İHK-3235 sayılı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına yönelik olarak davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK. 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 154,30-TL başvurma harcından, alınması gereken 85,70-TL başvurma harcının düşümü ile kalan 68,60-TL başvurma harcı ile , alınan 29,20-TL maktu karar ve ilam harcının talep halinde davacılara İADESİNE,
3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davacılar tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 7035 sayılı Kanunun 31 maddesi ile değişik HMK. m. 361/1 maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.21/06/2018.