Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/899 E. 2018/648 K. 07.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/899
KARAR NO : 2018/648
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : …7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/03/2017
NUMARASI : 2014/1344E,- 2017/199K.
DAVANIN KONUSU : Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat.
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/06/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili asıl ve birleşen dava dilekçelerinde özetle; davalı … şirketi nezdinde trafik sigortalı bulunan … plâka sayılı aracın 18.08.2012 tarihinde yapmış olduğu trafik kazasında vekil edenlerin miras bırakanı olan … ile …’ın hayatını kaybettiğini, müteveffa…’ın davacılardan … ve …’ın annesi, … ve …’ın kızı olduğunu, müteveffa …’ın ise davacı … ve …’ın babası bulunduğunu açıklayarak (belirsiz alacak) fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla müteveffa.. .’ın desteğinden yoksun kalan her bir davacı için ayrı ayrı 100,00-TL olmak üzere toplam 400,00-TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 1.000,00-TL cenaze ve defin giderinin; müteveffa …’ın desteğinden yoksun kalan her bir davacı için de ayrı ayrı 250,00-TL olmak üzere toplam 500,00-TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 1.000,00-TL cenaze ve defin giderinin temerrüt tarihinden işletilecek avans faiziyle birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiş, 11.10.2016 günlü dilekçe ile de…’ın desteğinden yoksun kalan davacı … için olan istek miktarını 12.020,40-TL’ye, … için olan istek miktarını 37.614,12-TL’ye, … için olan istek miktarını 40.440,03-TL’ye, birleşen dosya yönünden .. .’ın desteğinden yoksun kalan davacı …’ın istek miktarını 86.220,32-TL’ye, davacı …’ın istek miktarını ise 20.282,56-TL’ye çıkardıklarını açıklamıştır.
Davalı … şirketi vekili asıl ve birleşen davaya ayrı ayrı verdiği cevap dilekçelerinde özetle; zamanaşımı definde bulunarak 18.08.2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasına karışan … plâka sayılı aracın vekil edeni şirket nezdinde trafik sigortalı bulunduğunu, sorumluluklarının poliçedeki azami limit dahilinde gerçek zarar ve sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ile sınırlı olduğunu, sigorta şirketine yapılan …’ın mirasçıları olan davacılardan … için 6.386,42-TL, … için ise 15.809,92-TL ödeme yapılarak ibraname alındığını, dolayısıyla başkaca bir sorumluluğun kalmadığını, müteveffa …’ın ise sigortalı olan … plâka sayılı aracın sürücüsü olması ve kazanın tam kusuru neticesinde meydana gelmesi nedeniyle davacıların bu yöndeki taleplerinin teminat dışı bulunduğunu ileri sürerek davaların reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece; iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davalı … şirketi nezdinde ZMSS Poliçesi ile sigortalı bulunan … plâka sayılı aracın sürücüsü olan …’ın tam kusuru neticesinde 18.08.2012 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında araç içinde yolcu olarak bulunan eşi … ile birlikte hayatını kaybettiği, davacılardan …’a annesi … için sigorta şirketi tarafından yapılan destek zararı ödemesinin zararının tamamını karşıladığı, her ne kadar sigortalı araç ruhsatında hususi araç olduğu yazılı ise de …’ın … Süt Ürünleri Dağıtım Bayisi olduğu gözetildiğinde aracın ticari faaliyette kullanıldığı anlaşıldığından faiz türünün ticari avans faizi olması gerektiği benimsenmek suretiyle hükme esas alınan hesap bilirkişisi raporu doğrultusunda; asıl ve birleşen dosyadaki davaların kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı … şirketi vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İstinaf nedenleri; kazada vefat eden …’ın aracın sürücüsü oluşu ve %100 kusurlu bulunuşu nedeniyle davacıların …ın desteğinden yoksun kaldıklarına ilişkin taleplerinin teminat dışı olduğunun göz ardı edildiği, ayrıca tazminat hesaplamasında müteveffa …ın gelirinin hatalı belirlendiği, Sosyal Güvenlik Kurumunca yapılan rucua tabi ödeme olup olmadığının araştırılmadığı ve davaya konu olay haksız fiil niteliğinde olduğu halde avans faiz hükmedilmesinin de isabetsiz olduğu hususlarına yöneliktir.
Dava, trafik kazası sonucunda meydana gelen ölüm nedenine bağlı olarak açılmış maddi tazminat isteğine ilişkindir.
1-Dava küçük … ve … adına vasileri …’ın vermiş olduğu vekaletnameye istinaden vekil tarafından açılmıştır.Vasi tayinine ilişkin Kumluca Sulh Hukuk Mahkemesinin 07/11/2012 gün 2012/249-2012/340 esas karar sayılı ilamı dosyaya sunulmuş ise de; vasinin görülmekte olan davayı açma konusunda izin aldığı ileri sürülmediği gibi buna ilişkin bir karar da ibraz edilmemiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 448.maddesi hükmü uyarınca, vesayet altına alınan küçüklerin vasileri tarafından temsil edilecekleri açıktır. Ancak aynı kanunun 462/8 maddesinde vasinin vesayeti altındaki kişi veya kişiler adına dava açabilmesi vesayet makamının iznine tabi kılınmıştır. Vasinin vesayeti altındaki kişi adına herhangi bir davayı açabilmesi, izin alması koşuluna bağlıdır. Bu konu kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece ve kanun yoluna başvuru halinde kanun yolu incelemesini yapan mercii tarafından resen gözetilmelidir. Bu durumda mahkemece, vasiye eldeki davayı açması konusunda vesayet makamından alınmış izin bulunup bulunmadığının sorulması yok ise, izin alması ve bu yönde ilam alıp sunması üzere uygun bir süre vermesi ve oluşacak duruma göre bir karar verilmesi gerekirken, kamu düzenine ilişkin olan ve dava şartı niteliğinde bulunan bu gerekliliğin gözardı edilmesi sonucunda davanın esası hakkında karar verilmesi isabetsizdir.
2-Bundan ayrı, davacılardan … 18/02/1998 doğumlu olup, yargılama sırasında reşit olduğundan dava ehliyeti kazanmıştır. Bu durumda adı geçen davacının kendisi ya da vekili aracılığı ile yargılamayı sürdürmesi gerekmektedir.Davacının kendisi tarafından verilen vekaletname dosya içerisinde bulunmadığı gibi, yargılama sırasında reşit olarak dava ehliyeti kazanan davacı …’ın vasisi tarafından açılan davalara muvafakat ettiğine ve davaya devam ettiğine dair beyanı da alınmış değildir. Mahkemece dava şartına ilişkin bu eksikliklerin ikmali sağlanmadan yargılamaya devam edilerek yazılı biçimde karar verilmiş olması da doğru değildir.
Yukarıda (1) ve (2) bent halinde belirtilen dava şartına ilişkin olan ve kamu düzenine aykırı bulunan eksikliklerin giderilmesi için,HMK.m.353/1-a/4 hükmü uyarınca kararın kaldırılması ve diğer istinaf itirazları incelenmeksizin dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Davalı …vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK’nun 353/1-a/4 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Kararın kaldırılma gerekçesine göre, davalı … şirketinin öteki istinaf itirazlarının bu aşamada değerlendirilmesine YER OLMADIĞINA,
3-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde işlem ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Peşin alınan nispi istinaf karar ve ilam harclarının istek halinde istinaf yasa yoluna başvuran davalı …ye İADESİNE,
5-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Davalı … tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
HMK. m.353/1-a/4 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.07/06/2018.