Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/898 E. 2018/661 K. 21.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/898
KARAR NO : 2018/661
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 17/04/2017
NUMARASI : 2017/1648 D.İş., 2017/1648 K.
DAVANIN KONUSU : Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/06/2018
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna sunduğu dava dilekçesi ile; davalı şirket nezdinde kasko sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan davacı şirket adına kayıtlı … plâkalı aracın 10.02.2016 tarihinde Artvin Şavşat İlçesinde sürücü .. …’un sevk ve idaresindeyken tek taraflı olarak karışmış olduğu trafik kazası sonucunda ağır derecede hasara uğradığını, kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğunu, araçta meydana gelen hasarın KDV hariç 329.902,89-TL olduğunu, aracın piyasa değerinin yaklaşık 415.000,00-TL civarında olduğunu, hasar bedelinin ödenmesi için davalı … şirketine yapılan başvurunun meydana gelen hasarın beyan ile uyumlu olmaması gerekçe gösterilerek teminat dışı olması nedeniyle reddedildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 40.100,00-TL maddi tazminatın davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 01/12/2016 tarihinde ıslah dilekçesi ile talebini 295.000,00-TL’ye yükseltmiştir.
Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesi ile; davacı tarafından yapılan başvuru üzerine yapılan araştırma sonucunda hasarın uyumlu olmadığının tespit edildiğini, bu nedenle davacının talebinin reddine karar verildiğini, sigorta eksperi tarafından düzenlenen rapor ile aracın yoldan çıkarak Şavşat Deresine girdiği ve durduğu bildirilmekte ise de kaza tespit tutanağında ve ekli krokide fren izi bulunmadığı, kazanın olduğu yerin ücra bir yer olduğu ve çevresinde herhangi bir yerleşim alanının bulunmadığı, kaza yerinin Artvin olmasına rağmen daha yakında yetkili servis bulunmasına rağmen araç sahibi tarafından aracın Antalya’ya çekildiği, aracın vinç gelinceye kadar 5 saat derede su içerisinde kaldığı, aracın 2015 yılı yetkili servis bakımlarının yaptırılmamış olduğu, kazadan 4 gün önce aracın satışa çıkarıldığı, kazadan 2 gün önce firma sahibinin kardeşine araca ilişkin vekâlet vermesi hususlarının dikkate alındığında, hasar ile beyanın uyumsuz olduğu gerekçesiyle olumsuz görüş bildirildiğini, talebin reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; 6102 sayılı TTK’nın 1409. maddesi gereğince sigortacının sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumlu olduğu, sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükünün sigortacıya ait olduğu, dosyaya sunulan hasar araştırma raporu ve temin edilen 27/11/2016 tarihli bilirkişi raporu ile hasarın kazanın oluş biçimi ile teknik olarak bir uyumsuzluk bulunmadığının tespit edildiği, davalı … şirketinin soyut iddia dışında, iddiasını ispat edecek herhangi bir delili dosyaya sunamadığı, sigortacının meydana gelen zarardan sorumlu olacağı gerekçesiyle davacının talebinin kabûlüne, aracın hasara uğramış halinin(sovtajının) sigortalı davacı üzerinde kalması göz önünde bulundurularak 295.000,00-TL araç hasar bedelinin 01/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı … şirketinden tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine karar verilmiş, karara karşı davalı … şirketi vekilince yapılan itiraz üzerine Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince sigorta şirketi vekilinin itirazının reddine karar verilmiş, karara karşı davalı … şirketi vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davalı … şirketi vekilinin istinaf sebepleri; hasar ile beyanın uyumlu olmadığı, dava konusu hasar öncesinde de aynı sigortalıya ait 2 aracın benzer şekilde akarsuya düşmesi sonucu hasara uğramasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, kasko sigortası genel şartları gereğince çekme belgesinin ibrazı sağlanmadan tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığı, vekâlet ücretinin hatalı olarak belirlendiği hususlarına ilişkindir.
Dava, trafik kazası nedeniyle meydana gelen araç hasarı nedeniyle, araç hasar bedelinin davalı kasko sigorta şirketinden tahsili talebine ilişkin bulunmaktadır.
1)TTK.nun 1409/1 maddesi uyarınca sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı yasanın 1409/2 maddesi hükmüne göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5 maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.
Ancak sigortalı rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyi niyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içinde kalmış gibi ihbar edildiği somut delillerle kanıtlanırsa, ispat külfeti yer değiştirip sigortalıya geçer.(HGK 10.12.1997 gün ve 1997/11-772-1043; HGK 16.12.1998 gün ve 1998/11-872-905; HGK 22.12.2010 gün ve 2010/17-655-688 sayılı ilâmları)
Somut olayda riskin gerçekleştiği sabit olup, bu riskin farklı şekillerde gerçekleştiği iddiasını davalı sigortacı ispat etmek zorundadır. Sigorta şirketinin hasarın teminat kapsamında olmadığı, olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil, iddia ettikleri şekilde gerçekleştiğini ve bu oluş şeklinin teminat dışında kalan hallerden olduğunu somut delillerle kanıtlaması gerekmektedir(Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 12/04/2017 tarih ve 2016/9428 E., 2017/3993 sayılı kararı).
Dava konusu olaya bakıldığında 10/02/2016 tarihinde tek taraflı trafik kazasının meydana geldiği, kaza sonrasında sürücü Seidalı Zubanov tarafından kazanın en yakın jandarma karakoluna bildirildiği, jandarma ekiplerinin bir süre sonra olay yerine geldikleri ve 10/02/2016 tarihli trafik kazası tespit tutanağını düzenledikleri, kaza yeri ve araca ait fotoğrafların dosya kapsamına alındığı, davalı … şirketi tarafından … LTD. ŞTİ.’ne yaptırılan araştırma sonucunda düzenlenen hasar araştırma raporu ile araştırma sonucunun olumlu olarak belirlendiği, yine tahkim komisyonunca bilirkişiden temin edilen 27/11/2016 tarihli rapor ile meydana gelen kaza ve ortaya çıkan hasarın beyan ile uyumlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır. Davacıya ait başka araçların daha önce benzer şekilde hasara uğramış olmaları, dava konusu kazanın farklı şekilde meydana geldiğini tek başına ortaya koymamaktadır.
Yukarıda anılan Kanun hükümleri gereği ispat yükü üzerinde bulunan davalı sigortacı ispata yarar somut delil getirememektedir. Davalı sigortacının oluşun farklı olduğu ve teminat dışında kalan hallerden olduğunu soyut iddialarla değil, somut delillerle kanıtlaması gerekmektedir.
2) Davacı tarafça, araçta meydana gelen hasar miktarı davalı sigortacıdan talep edilmiş olup, aracın sovtajının da sigortalı davacıya bırakıldığı anlaşılmakla, çekme belgesinin sunulmasına gerek bulunmamaktadır.
3) 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/17. maddesi “Talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti, Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin beşte biridir” hükmünü içermektedir. Bu itibarla, talebinin tamamının kabulüne karar verilen davacı lehine tam vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya uygun bulunmaktadır.
Bu itibarla yargılamanın tahkim yargılaması oluşu da dikkate alındığında, sigorta tahkim komisyonunca yazılı gerekçeyle talebin kabulaüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamakta olup, davalı … şirketi vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunan 20/03/2017 tarih ve 2017/İ.167-2017/İHK-926 sayılı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı davalı … A. Ş. vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK. 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırılan 154,30-TL başvurma harcından, alınması gereken 85,70-TL başvurma harcının düşümü ile kalan 68,60-TL başvurma harcı ile, alınan 31,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE,
3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
4- Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 7035 sayılı Kanunun 31 maddesi ile değişik HMK. m. 361/1 maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.21/06/2018.