Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/843 E. 2018/518 K. 17.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/843
KARAR NO : 2018/518
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 15/02/2017
NUMARASI : 2017/493 E.-2017/118 K.
DAVANIN KONUSU : Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/05/2018
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, davalı … şirketi vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Başvuran vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna verdiği dilekçede özetle; davalı … şirketi nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın sürücüsünün kusuru neticesinde, … plaka sayılı motosiklete çarpması sonucunda, 12/03/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında …plaka sayılı motosiklette yolcu olarak bulunan davacı …’ın yaralanarak malul kaldığının, sigorta şirketine yapılan başvurudan ise sonuç alınamadığını belirterek, davacının uğradığı zararın belirlenmesini istediklerini açıklamış ve fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL işgöremezlik tazminatının başvuru tarihinden işletilecek ticari faizi ile birlikte sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiş, 05/10/2016 günlü dilekçesi ile de istek miktarını 268.000,00 TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır.
Davalı … şirketi vekili cevabında özetle; 12/03/2014 tarihinde meydana gelen ve …’ın yaralanmasına neden olan trafik kazasına karışan, … plaka sayılı aracın vekil edeni şirket nezdinde zorunlu trafik sigortalı bulunduğunu, sorumluluğun kapsamının gerçek kusur, gelir ve sakatlık oranına göre belirlenmesi gerektiğini, ayrıca belirlenecek tazminattan olay sırasında davacı …’ın taşıma aracı olmayan bir araca binmesi ve kask takmaması nedeniyle zararın artmasına katkısı bulunması nedeniyle, Borçlar Kanunu 52. madde uyarınca indirim yapılmasını istediklerini, davacıda meydana gelen maluliyetin Adli Tıp Üçüncü İhtisas Dairesince tespit edilmesi gerektiğini, talep edilen tazminat tutarının fahiş olduğunu ve ayrıca faiz başlangıcı ile faiz cinsine ilişkin isteğinde yersiz bulunduğunu belirterek talebin reddine karar verilmesini istemiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; davalı … şirketi nezdinde zorunlu trafik sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın 12/03/2014 tarihinde karıştığı çift taraflı trafik kazasında … plaka sayılı motosiklette yolcu olarak bulunan …’ın yaralanarak Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen rapordan da anlaşılacağı üzere, %43 oranında meslekte kazanma gücü kaybına uğradığı, 6 ay bakıcı ihtiyacı oluştuğu benimsenmek suretiyle, hükme esas alınan hesap bilirkişisi raporu doğrultusunda, uğranılan kalıcı beden gücü kaybı zararının 627.376,82 TL olduğu belirlenmiş ise de, poliçe limitinin 268.000,00 TL olması nedeniyle, ıslah dilekçesi gözetilerek talebin kabulüne ve 268.000,00 TL maddi tazminatın 30/06/2016 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmiş, sigorta şirketinin Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetine itirazı üzerine, itiraz hakem heyetince, itiraz konusu hususlar değerlendirilerek yeniden hesap bilirkişisi raporu alınmış ve itirazın reddine karar verilmiştir.
İtiraz hakem heyeti kararına karşı davalı … şirketi vekili tarafından süresi içinde istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İstinaf nedenleri; başvuru sahibinin sürücü belgesi olmayan sürücünün kullandığı ve taşıma aracı niteliğinde bulunmayan motosiklete kask, dizlik gibi koruyucu tertibat olmadan binmesi sonucunda zararın artmasına katkı sağladığı halde, Türk Borçlar Kanununa göre herhangi bir indirim yapılmaksızın karar verilmesinin hatalı olduğu, hükme esas alınan maluliyete ilişkin raporun Adli Tıp Kurumu Üçüncü İhtisas Kurulundan alınmaması nedeniyle, geçerli bir rapor niteliği taşımadığı ve kabule göre de davacı taraf lehine takdir edilen vekalet ücretinin usul ve yasaya aykırı olduğu hususlarına yöneliktir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan beden gücü kaybı zararının giderilmesi isteğine ilişkindir.
İstinaf edenin sıfatı, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda;
1-Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ile bir talepte bulunulması halinde zararın kapsamının belirlenmesi açısından malûliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi esaslı unsurdur. Bu belirlemenin ise; Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlardan, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarih 11/10/2008 tarihinde önce ise Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında ise Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihinden sonra ise Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak düzenlenmiş raporla yapılmış olması gerekir.
Somut olayda, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 26/08/2016 günlü rapor hükme esas alınmış ise de, bu raporun kaza tarihinde yürürlükte bulunan 03/08/2013 tarihli ve 28727 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri uyarınca düzenlenmiş rapor niteliğinde bulunmadığından yeterli ve geçerli bir rapor niteliği taşımamaktadır. Bu durumda hakem heyetince, yargılamanın tahkim yargılaması olduğu da gözetilerek Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümlerinden seçilecek uzman doktor heyetinden alınacak raporla kaza tarihinde yürürlükte bulunan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği esas alınarak davacıda var olduğu ileri sürülen yaralanmaya bağlı geçici ve kalıcı işgöremezlik durum ve oranının ne olduğu tespit edilmesi ve ondan sonra davacının uğradığı gerçek zarar kapsamının aktüer bilirkişi raporuyla belirlenmesine çalışılması, oluşacak duruma göre davacının talepleri konusunda bir karar verilmesi gerekir.
2-Bundan ayrı; zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusuru bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur, 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 52. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış, veya tazminat sorumlusunun durumunu ağırlaştırmış ise hakim tazminat miktarını hafifletebilir.
Somut olayda davacının dava dışı sürücünün sevk ve idaresindeki motosiklette yolcu olduğu, dosya arasındaki bilgi, belge ve raporlara göre başından ve boynundan yaralandığı anlaşılmaktadır. Motosiklette yolcu olarak bulunan davacının kaza sırasında kask takmadığı ve bu nedenle zararın artmasına katkı sağladığı, davalı … şirketi tarafından açıkça ileri sürülerek, Borçlar Kanunu 52. Madde uyarınca belirlenecek tazminatta indirim yapılması isteğinde bulunduğu halde, hakem heyetince bu konuda herhangi bir araştırma ve değerlendirme yapılmadan, başvuru sahibinin yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsünün olayda kusursuz olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmadığından bahisle, sigorta şirketinin başvuru sahibinin zararın artmasına neden olduğu gerekçesiyle, tazminattan indirim yapılmasına yönelik isteğinin reddedildiği anlaşılmaktadır.
Davacının, yolcu olarak bulunduğu motosiklet sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusursuz olması yapılacak inceleme ve değerlendirme sonucunda davacının kaza anında kask takmamış olduğunun belirlenmesi halinde, belirlenecek tazminat oranından Türk Borçlar Kanunu 52. Maddesi uyarınca makul nispette bir indirim yapılmasına engel bir hal olmadığı açıktır. Bu nedenle tahkim komisyonunca kaza sırasında davacının kask takıp takmadığının araştırılması ve oluşacak duruma göre davalının taleplerinin yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir.
3-Bundan ayrı, davacının yaralanmasıyla sonuçlanan trafik kazasına karışan aracın … plaka sayılı olduğu anlaşılmakta ise de; dosya arasında bulunan ZMSS policesinin … plakalı araç için düzenlendiği görülmüştür. Bu farklılığın üzerinde durulması kazaya karışan… plakalı araca ait kazanın gerçekleştiği tarihi kapsar biçimde davalı … şirketi nezdinde trafik sigortalı olup olmadığının, diğer bir anlatımla davalı … şirketinin taraf sıfatı bulunup bulunmadığının duraksama oluşmayacak biçimde belirlenmesi yoluna gidilmelidir.
Yukarıda 1., 2., ve 3. bentler halinde gösterilen hususlarda araştırma ve değerlendirme yapılmadan yazılı biçimde karar verilmesi, HMK’nun 353/1-a/6 maddesi kapsamında yerinde görülmediğinden; davalının bu yönleri amaçlayan istinaf itirazlarının kabulüne karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Davalı … A. Ş. vekilinin istinaf talebinin yukarıda açıklanan nedenle KABULÜ ile; istinaf talebine konu Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 04/01/2017 gün ve 2016/İ.3168 -2017/İHK.44 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere Sigorta Tahkim Komisyonuna GÖNDERİLMESİNE,
3-Kararın kaldırılma gerekçesi ve nedenlerine göre; davalı vekilinin diğer istinaf itirazlarının ise, bu aşamada incelenmesine YER OLMADIĞINA,
4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … A. Ş. tarafından peşin olarak yatırılan 154,30-TL başvurma harcından, alınması gereken 85,70-TL başvurma harcının düşümü ile kalan 68,60-TL ile fazladan alınan 4.623,00-TL nispi harcın talebi halinde kendisine İADESİNE,
4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin Sigorta Tahkim Komisyonunca yeniden yapılacak yargılama sonunda hükümle birlikte değerlendirilmesine,
HMK. M.353/1-a/6 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.17/05/2018.