Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/824 E. 2018/602 K. 31.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/824
KARAR NO : 2018/602
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/11/2016
NUMARASI : 2014/1424 E., 2016/836 K.
DAVANIN KONUSU : Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat.
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 31/05/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; … sevk ve idaresindeki davalı … şirketi nezdinde sigortalı bulunan… plakalı aracın(metrobüsün) yaptığı trafik kazası neticesinde kazanın oluşumunda herhangi bir kusuru olmayan müvekkilinin yaralandığını, söz konusu kazanın oluşumunda araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacının maluliyeti nedeniyle uğramış olduğu maddi zararın şimdilik 1.000,00-TL’sin kaza tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkilinin sigortalısının kazadaki kusuru oranında ve maddi zararın varlığının ispat edilmesi halinde maddi zarardan poliçe azami teminat limitiyle sınırlı sorumlu olduğunu, kusur oranının tespit edilmesini, ayrıca çalışma gücünün kaybı yönünden aktüeryal inceleme yapılması gerektiğini belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; sigorta şirketinin sorumluluğunun, sigortalısının kusuru ile orantılı bulunmakta olduğu, bu nedenle somut olay açısından sigortalı İETT Genel Müdürlüğü’nün ve onun çalışanı konumundaki ihbar olunan …’nin somut olayda kusurunun önemli olduğu, davacının yaralanması ile ilgili olarak açılan ceza davasında sürücü … hakkında kusursuz olduğundan bahisle beraatine karar verildiği, kural olarak beraat kararının hukuk hakimini bağlayıcı olmadığı, ancak ceza mahkemesinde maddi vakıanın tespitine yönelik mahkeme kabullerinin hukuk mahkemesi açısından da delil niteliğinde olduğu, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 23/07/2015 tarihli raporu ile sürücü …’ye atfı kabil bir kusur bulunmadığı, davacının asli kusurla bu yaralanmaya neden olduğunun tespit edildiği, davacının “metrobüste iken midesinin bulandığını, başının dönmeye başladığını, araçtan inerken de yalpalayarak yürüdüğünü, kendini kaybederek metrobüse kendisinin çarptığını, gerisini de hatırlamadığını” beyan ettiği, olayın nasıl meydana geldiğini bile hatırlamayacak kadar ani rahatsızlık geçiren davacının, bizzat tüm beyanlarında dengesini kaybederek metrobüsten indikten sonra metrobüse kendisinin çarptığını beyan etmesi karşısında yapılacak keşifte bu durumu bertaraf edecek bir durum olmayacağı, bu nedenle kazanın meydana gelmesinde sigortalı yanın kusuru olmadığı yönündeki raporlar ve Ceza Mahkemesi kararı karşısında davacının sigortacı yönünden talebinin yerinde görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacı vekilinin istinaf sebepleri; meydana gelen kazada davacının kusursuz olduğu, dosyada kusur durumuna ilişkin olarak rapor alınmadan karar verildiği, dosya kapsamında ihbar olunan İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün olayda sorumluluğunun söz konusu olmasına rağmen buna ilişkin herhangi bir inceleme yapılmadan karar verilmesinin hatalı olduğu hususlarına ilişkin bulunmaktadır.
Dava, trafik kazası nedeniyle maluliyete bağlı maddi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır.
İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenine, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; sürücü … hakkında Küçükçekmece 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/44 E., 2015/651 K. Sayılı dosyası kapsamında yapılan yargılama sırasında ATK Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen 23/07/2015 tarihli rapor ile sürücü …’nin sevk ve idaresindeki metrobüs yolcu otobüsü ile metrobüs durağından harekete geçtiği esnada rahatsızlanarak metrobüsün arka yan tarafına davacının çarpması şeklinde meydana gelen kazada sürücü …’yi atfi kabul kusur bulunmadığı, davacının asli kusurlu olduğunun tespit edilmesine, bu rapor esas alınarak Ceza Mahkemesince sürücü …’nin beraatine karar verilmesine, ceza dosyasının tarafı olan müşteki/davacı … tarafından verilen kararın temyiz edilmemesi nedeniyle 24/11/2015 tarihi itibariyle kesinleşmesine, TBK 74. maddesine göre, hukuk hakimi ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değilse de, davacının, müştekisi olduğu ceza dosyası kararını temyiz etmemesi nedeniyle ceza mahkemesi kararının kesin delil niteliğinde bulunmasına, davacının “metrobüste iken midesinin bulandığını, başının dönmeye başladığını, araçtan inerken de yalpalayarak yürüdüğünü, kendini kaybederek metrobüse kendisinin çarptığını, gerisini de hatırlamadığını” beyan etmesi karşısında kusurun kendisine ait olduğunu kabul etmesine, davacının, tüm beyanlarında dengesini kaybederek metrobüsten indikten sonra metrobüse kendisinin çarptığını beyan etmesi karşısında yeniden keşif yapılarak kusur durumuna ilişkin rapor alınmasının sonuca etki etmeyeceği nedeniyle yeeniden kusur raporu alınmasına gerek bulunmamasına, İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün, davalı … şirketinin talebi üzerine kendisine dava ihbar olunan konumunda olup, dosyada taraf sıfatı bulunmaması, ihbar olunan yönünden yapılan bir yargılama ve verilen bir karar bulunmaması, bu kurumun kaza nedeniyle sorumlu olduğu iddia ediliyor ise bu hususun ayrı bir davaya konu olabilecek nitelikte bulunmaısna göre; davacı vekilinin tüm istinaf itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.(HMK 353/1-b/1).
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/11/2016 tarih ve 2014/1424 E., 2016/836 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gerekli 35,90-TL istinaf karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50-TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
4- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/7/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK. m. 361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.
31/05/2018.