Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/810 E. 2018/547 K. 24.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/810
KARAR NO : 2018/547
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/02/2017
NUMARASI : 2015/1149 E., 2017/70 K.
DAVANIN KONUSU : Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat.
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/05/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; 11/10/2015 tarihli kazada müvekkillerinin murisi …’in kendi sevk ve idaresindeki, davalıya sigortalı … plaka sayılı araç ile geçirdiği kaza nedeni ile vefat ettiğini, müvekkilinin destekten yoksun kaldığını beyan ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 4.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 16/11/2016 havale tarihli talep artırım dilekçesi ile talebini 43.670,58-TL’ye yükseltmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesi ile; davacının murisinin araç sürücüsü olduğunu, bu hususun teminat dışında kalan hallerden sayıldığını, ayrıca kazanın desteğin tam kusurundan kaynaklandığını, bu durumda da kazanın teminat dışında kaldığını, davacının 3. kişi konumunda olduğunun kabulünün de mümkün olmadığını, her halükarda müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olacağını beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; davacının ölenin salt mirasçısı olmayıp 3. Kişi konumunda olduğu, destekten yoksun kalma tazminatı talep etme hakkı bulunduğu kabul edilerek, bilirkişi raporu ve ıslah dilekçesi doğrultusunda; davanın kabulüne, 43.670,58-TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmiş, karara karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından süresi içinde istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf sebepleri; davacıların talebinin teminat dışı olduğu, davacının murisin mirasçısı olması nedeniyle 3. kişi sayılamayacağı, alacaklı borçlu sıfatlarının birleşmesinin konusu söz konusu olduğu, davanın reddine karar verilmesi gerektiği hususlarına ilişkindir.
Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkin bulunmaktadır.
Dosya arasında bulunan kayıt ve belgeler, tarafların iddia ve savunmaları, itirazları, itirazların kapsamı değerlendirildiğinde; taraflar arasında davalı sigorta şirketi nezdinde başlangıç tarihi 11/08/2015, bitiş tarihi ise; 11/08/2016 olan ZMM sigorta poliçesi ile sigortalı olan … plaka sayılı aracın sürücüsü bulunan …’in tam kusuru neticesinde 11/10/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybettiği konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık bu durumda destekten yoksun kalan davacı annenin; üçüncü kişi konumunda olup olmadığı ve desteğin kusurunun kendisine yansıtılıp yansıtılamayacağı, sonucu itibariyle de davacının destekten yoksun kalma tazminatı talep etme hakkı bulunup bulunmadığına ilişkindir.
01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları; yürürlüğe girmesinden sonra düzenlenen poliçelerde geçerli olacağından, poliçenin düzenlendiği tarih itibariyle Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının kapsamı tüm taraflarca bilinmektedir. Genel şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepler bakımından sigortacının sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe kapsamında ve sigorta limitleri dahilinde üçüncü kişilerin uğradıkları zararları tazmin etmekte sınırlıdır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 92. maddesinin (a) ve (c) bentleri, Trafik Sigortası Genel Şartları A.1 ve A.3 maddesi, A.5 maddesinin (ç) bendi ve yine A.6 maddesinin (c) ve (d) bentleri birlikte değerlendirildiğinde; bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen ölüm olayına bağlı olarak destekten yoksun kalma halinde, destekten yoksun kalınan zararın ZMM sorumluluk kapsamında olması için ölenin üçüncü kişi olması ve desteğin kusursuz bulunması gerekmektedir.
Somut olayda; davacının desteği sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile 11/10/2015 tarihinde yapmış olduğu trafik kazasında öldüğü, trafik kazası tespit tutanağı ve davacı tarafın kabulünde olduğu üzere, kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre düzenlenen ve başlangıç tarihi 11/08/2015 olan poliçe şartlarına göre belirlenecektir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.3 maddesine ve A.5 maddesinin (ç) bendine göre; ancak üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla meydana gelen destek zararları, destekten yoksun kalma teminatı kapsamındadır. Sigortacının destek zararlarından sorumlu olması için motorlu aracın işletilmesi sırasında, mutlaka ölen kişinin üçüncü kişi olması gerekir.
Bundan ayrı yine genel şartların A.6 maddesi (d) bendinde; destekten yoksun kalan hak sahibinin sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsın kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri, teminat dışı tutulduğundan; tam kusuru ile kendi ölümüne neden olan sürücü ….’in kusuruna isabet eden destek tazminatı ve cenaze gideri sigorta teminatı kapsamında değildir. Kaza tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanununda da sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsın kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin sigorta teminatı kapsamında olduğuna ilişkin bir düzenleme olmadığı ve kapsama giren teminat türleri arasında sayılmadığına göre; davacının destek tazminatı talep etme hakları olmadığından “Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 29/05/2017 gün 2016/14573-2017/6035 sayılı kararı” davacı ….’ün davasının reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ancak bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; Mahkemece verilen kararın kaldırılarak, davacının destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. (HMK.m.353/1-b/2).
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1- İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/02/2017 tarih ve 2015/1149 E., 2017/70 K. sayılı kararına karşı davalı … Sigorta A. Ş. vekili tarafından yapılan istinaf talebinin yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜNE,
1/1- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı …Sigorta A. Ş. tarafından yatırılan 746,00-TL nispi istinaf karar ve ilam harcı ile 85,70-TL istinaf yoluna başvurma harcının talep halinde davalı … Sigorta A. Ş.’ye İADESİNE,
1/2- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
213- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … Sigorta A. Ş. tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına,
2- İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/02/2017 tarih ve 2015/1149 E., 2017/70 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2/1- Davacı tarafça destekten yoksun kalma tazminatı talebiyle açılan davanın REDDİNE,
2/2- Davacı tarafça yatırılan 27,70-TL peşin harç ve 138,00-TL tamamlama harcı toplamı 165,70-TL harçtan alınması gerekli 35,90-TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 129,80-TL harcın talep halinde davacı tarafa iadesine,
2/3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
2/4- Davalı … Sigorta A. Ş. kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 5.153,76-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
2/5- Tarafların kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve istek halinde kendilerine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/7/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK. m. 361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.
24/05/2018.