Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/778 E. 2018/506 K. 17.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/778
KARAR NO : 2018/506
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 11/10/2016
NUMARASI : 2016/3146 2016/3146
DAVANIN KONUSU : Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/05/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı, Sigorta Tahkim Komisyonuna sunmuş olduğu dava dilekçesi ile; adına kayıtlı … plâkalı aracın yeğeni olan …’in kullanımındayken çalınmış olduğunu, kasko sigorta poliçesi gereğince davalı sigorta şirketine yapılan başvurunun, aracın Rent A Car (Kirâlık Araç) olarak kullanıldığı gerekçesiyle reddedildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 47.000,00-TL tazminatın davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili şirkete olayın ihbarı üzerine konunun araştırılması için görevlendirilen araştırma firması tarafından yapılan araştırma sonucunda söz, konusu aracın kirâlık araç olarak kullanıldığı, kısa bir zaman aralığında 3 farklı sürücü kullanımında 3 adet kazaya karışmış olduğu, İstanbul sınırları içerisinde 22 adet OGS-HGS kaçak geçiş kaydı bulunduğu hususlarının tespit edildiği ve söz konusu aracın davacının yeğeni tarafından gayri resmi olarak kirâlamaya verildiği kişiler tarafından kopya anahtar kullanılarak çalınmış olabileceği kanaatine varıldığının belirlendiğini, bu nedenle aracın çalınması şeklinde gerçekleşen olayın kasko sigortası teminatı kapsamına girmediğini belirterek talebin reddine karar verilmesini istemiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; sigorta şirketi tarafından aracın kiralık olarak kullanıldığı ve anahtarın kopyalanmak suretiyle aracın çalınmış olabileceği ifade edilmiş ise de; bu iddianın sigorta şirketince somut delillerle kanıtlanamadığından sigorta şirketi tarafından düzenlenen ekspertiz raporu ile de aracın piyasa değerinin 41.200,00-TL olduğu tespit edilmekle davacının talebinin kısmen kabûlüne, 41.200,00-TL tazminatın davalı sigorta şirketinden tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, karara karşı davalı sigorta şirketi vekilince yapılan itiraz üzerine; İtiraz Hakem Heyetince davalı sigorta şirketi vekilinin itirazının reddine karar verilmiş, karara karşı davalı sigorta şirketi vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf sebepleri; davaya konu aracın Rent A Car şeklinde kullanıldığı, aracın kirâlandığı kişiler tarafından anahtarının kopyalanarak çalınmış olduğu ihtimalinin yüksek olduğu, bu nedenle talebin kasko sigortası teminatı kapsamına girmemesine rağmen davacı tarafın talebinin kabûlüne karar verilmesinin hatalı olduğu hususlarına ilişkindir.
Dava, kasko sigorta poliçesi ile sigortalanan aracın çalınması nedeniyle araç bedelinin davalı kasko sigorta şirketinden tahsili talebine ilişkin bulunmaktadır.
TTK.nun 1409/1 maddesi uyarınca sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı yasanın 1409/2 maddesi hükmüne göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5 maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.
Ancak sigortalı rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyi niyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içinde kalmış gibi ihbar edildiği somut delillerle kanıtlanırsa, ispat külfeti yer değiştirip sigortalıya geçer.(HGK 10.12.1997 gün ve 1997/11-772-1043; HGK 16.12.1998 gün ve 1998/11-872-905; HGK 22.12.2010 gün ve 2010/17-655-688 sayılı ilâmları)
Somut olayda riskin gerçekleştiği sabit olup, bu riskin farklı şekillerde gerçekleştiği iddiasını davalı sigortacı ispat etmek zorundadır. Sigorta şirketinin hasarın teminat kapsamında olmadığı, olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil, iddia ettikleri şekilde gerçekleştiğini ve bu oluş şeklinin teminat dışında kalan hallerden olduğunu somut delillerle kanıtlaması gerekmektedir(Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 12/04/2017 tarih ve 2016/9428 E., 2017/3993 saıyılı kararı).
Dava konusu olaya bakıldığında 02/08/2015 tarihinde aracın çalındığının belirtildiği, davalının aracın kiralık araç olarak kullanılması ve aracın kiralandığı kişiler tarafından anahtarının kopyalanarak çalınmış olması ihtimaline dayanarak davacıya tazminat ödemekten kaçındığı görülmektedir.
Yukarıda anılan Kanun hükümleri gereği ispat yükü üzerinde bulunan davalı sigortacı ispata yarar somut delil getirememektedir. Davalı sigortacının oluşun farklı olduğu ve teminat dışında kalan hallerden olduğunu soyut iddialarla değil, somut delillerle kanıtlaması gerekmektedir. Dosya kapsamına göre aracın kiralık araç olarak kullanıldığı ve aracın kiralandığı kişiler tarafından anahtarının kopyalanarak çalınmış olduğu hususu inandırıcı delil ile ispat edilememiştir.
Bu itibarla yargılamanın tahkim yargılaması oluşu da dikkate alındığında, sigorta tahkim komisyonunca yazılı gerekçeyle talebin kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamakta olup, davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunan 18/08/2016 tarih ve 2016/İ.1606-2016/İHK-2099 sayılı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına yönelik olarak davalı .. Sigorta A. Ş. vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK. 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırılan 143,50-TL başvurma harcından, alınması gereken 79,70-TL başvurma harcının düşümü ile kalan 63,80-TL başvurma harcı ile, alınan 29,20-TL maktu istinaf karar ve ilam harcı ile 794,39-TL nispi istinaf karar harcının talebi halinde kendisine İADESİNE,
3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 42 nci maddesi ile değişik HMK.m.362/1-a hükmü gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.17/05/2018.