Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/762 E. 2018/768 K. 12.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/762
KARAR NO : 2018/768
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/02/2017
NUMARASI : 2014/1257 E., 2017/134 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Rücuen Tazminat).
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/07/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirket tarafından trafik poliçesi ile sigortalanan … idaresindeki … plakalı aracın 08/02/2009 tarihinde … ‘ın idaresindeki … plakalı araç ile çarpıştığını, … plakalı araçta yolcu olarak bulunan .. .’nın vefat ettiğini, … plakalı aracın trafik sigortasının olmadığını, …’nın yakınlarının davacı sigortaya, …’a, …’a karşı açtığı tazminat davasının Silifke 3 Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/97 Esas, 2014/44 Karar sayılı ilamı ile neticelendiğini, davalılar ve sigortalının %100 kusurlu kabul edildiğini ve toplam 43.907,15-TL maddi tazminata hükmedildiğini, müvekkili ve diğer davalılar hakkında Silifke İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, müvekkilinin 75.474,00-TL tazminat ödemek zorunda kaldığını, bu nedenle ödenen tazminatın kazadaki kusur oranı dikkate alınarak yarısı olan 37.737,00-TL tazminatın Silifke 3 Asliye Hukuk Mahkemesi’nin karar tarihi olan 28/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davanının zamanaşımına uğradığını, Silifke 3. Asliye Hukuk Mahkemesince görülen davanın kendilerine ihbar edilmediğini, kazaya karışan ve sigortasız … plakalı araç sürücüsü …’ın kazadaki kusur oranının tespiti gerektiğini, sorumluluklarının sigortasız sürücünün kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kazada vefat eden …’nın müterafik kusurunun bulunup bulunmadığının tespiti gerektiğini, hatır taşıması nedeniyle indirim yapılması gerektiğini, talep edilen faizi, faiz türünü ve temerrüt tarihini kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece; Silifke …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/97 E. Sayılı dosyası ile yapılan yargılama sonucu davalıların %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre olayda vefat eden …nın hak sahiplerinin maddi(destek) zararının .. Sigorta A. Ş. tarafından davadan önce yapılan ödeme de dikkate alınarak 43.907,15-TL olarak hüküm altına alındığı, yapılan yargılama sonucu 1.491,08-TL yargılama gideri ile maddi tazminat yönünden 5.129,79-TL vekâlet ücretinin müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiği, kararın taraflarca temyiz edilmeyerek 01/04/2014 tarihinde kesinleştiği, kararın Silifke İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı dosyası ile icraya konulduğu ve davacı sigorta şirketi tarafından bu dosyaya 24/03/2014 tarihinde toplamda 75.474,00-TL ödendiği, Silifke 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/97 E. sayılı dosyası ile %100 kusur oranına göre hüküm altına alınan maddi tazminat tutarı, yargılama giderleri ile ilam vekalet ücretinin rücuya tabi alacağın belirlenmesinde ana para olarak esas alınması gerektiği, ödeme yapılan icraya konu edilen Silifke 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/97 E. sayılı dosyası ile yapılan yargılamada davalı Güvence Hesabı taraf olmadığından ve buna göre davalının icra takibi yapılmasında bir rolu bulunmadığından icra giderlerinin rücuda dikkate alınamayacağı, mahkemece maddi tazminata ilişkin olarak sigorta şirketi yönünden belirlenen 28/02/2010 temerrüt tarihinden, icra ve yargılama giderleri bakımından ise 28/01/2014 karar tarihinden, mahkeme kararının kesinleşmesinin(01/04/2014) ödeme tarihinden sonrası olduğundan, zorunlu olarak 24/03/2014 ödeme tarihine kadar işlemiş yasal faiz tutarları esas alınarak davalının %50 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre rücuan talep edilebilir alacak tutarının belirlenmesi gerektiği görüşünden hareketle, bu hususlar dikkate alınarak tanzim edilen 19/07/2016 havale tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda; davanın kısmen kabulüne, 33.347,52-TL’nin 24/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, karar verilmiş, karara karşı davalı Güvence Hesabı vekilince süresi içinde istinaf yoluna başvurulmuştur.Davalı Güvence Hesabı vekilinin istinaf sebepleri; kazaya karışan sigortasız araç sürücüsünün kusurunun net olarak belirlenmesi gerektiği, ayrıca kazada vefat eden …’nın müterafik kusurunun bulunup bulunmadığının, olayda hatır taşıması olup olmadığının tespiti gerektiği, eldeki dava açılmadan önce davalı Güvence Hesabına herhangi bir ihbar yapılmadığından ana para dışındaki feriler talep edilemeyeceği gibi, dava tarihinden önce faiz işletilmesi ve avans faizine hükmedilmesinin hatalı olduğu hususlarına ilişkindir.Dava, trafik kazası sonucu açılan tazminat davası nedeniyle ödeme yapan davacı sigorta şirketince, kazaya karışan sigortasız araç sürücüsü nedeniyle Güvence Hesabına yönelik açılan rücuen tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır.Dosya kapsamında bulunan Silifke 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/97 E., 2014/44 K. sayılı dosyasının incelenmesinden 08/02/2009 tarihinde meydana gelen kazada vefat eden …’nın desteğinden yoksun kalan mirasçıları tarafından kazaya karışan araç sürücüleri …ve … Sigorta A. Ş. aleyhine maddi ve manevi tazminat talebiyle dava açıldığı, Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 30/05/2013 tarihli raporu ile, meydana gelen kazada sürücülerin ihtimallere göre farklı kusur oranında kazanın meydana geldiğinin belirlendiği, kazada vefat eden …’nın ise herhangi bir kusurunun bulunmadığının tespit edildiği, Mahkemece bu rapor esas alınarak kazada vefat eden …’nın kusursuz olması nedeniyle davalıların tam kusurlu olarak kabul edilerek toplam 43.907,15-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar …l ve … Sigorta A. Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiği anlaşılmıştır.Silifke Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2009/70 E., 2009/292 K. Sayılı dosyasının incelenmesinden sanıklar …ve … hakkında taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma suçlarından cezalandırılmaları için dava açıldığı, ATK Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’nin 14/07/2009 tarihli kusur durumuna ilişkin raporu, mahallinde 20/05/2009 tarihinde yapılan keşif sonucu bilirkişi tarafından düzenlenen 26/05/2009 tarihli bilirkişi raporu, sanık, katılan ve tanık beyanları doğrultusunda kazanın meydana gelmesinde her iki sanığın da kırmızı ışık ihlali yaptığı, her iki sanığın da tali kusurlu oldukları kabul edilerek sanıkların cezalandırılmasına karar verildiği, kararın sanık …tarafından temyiz edildiği, Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 07/05/2012 tarih ve 2011/20296 E., 2012/11364 K. Sayılı kararı ile onanarak 07/05/2012 tarihi itibariyle kesinleştiği anlaşılmıştır.
1)İstinaf isteğinde bulunan tarafın sıfatına, istinafın kapsam ve nedenine; dosya içindeki bilgi ve belgelere, Mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde; ATK Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’nce gerek Silifke 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/97 E., 2014/44 K. sayılı dosyasında gerekse Silifke Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2009/70 E., 2009/292 K. sayılı dosyasında kusur durumuna ilişkin olarak düzenlenen raporlar ile kazaya karışan araçlar için ihtimale göre değerlendirme yapılmasına, ancak her iki ihtimalde de her iki araç sürücüsüne de kusur verilmesine, Silifke Ağır Ceza Mahkemesince kazaya karışan her iki araç sürücüsünün de kazanın meydana gelmesinde tali kusurlu oldukları kabul edilerek karar verilmesine ve bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmesine göre, Mahkemece kazanın meydana gelmesinde araç sürücülerinin % 50 oranında eşit kusurlu oldukları kabul edilerek hüküm kurulmasında olayın özelliklerine, oluşa, usul ve yasaya aykırılık bulunmamasına, Silifke Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2009/70 E., 2009/292 K. sayılı dosyası kapsamında bulunun 09/02/2009 tarihli ölü muayene ve otopsi tutanağına göre ölüm sebebinin trafik kazası ile husulü mümkün akciğer travmasına bağlı solunum yetmezliği ile gelişen solunum ve dolaşım sisteminin durması olarak belirlenmesi karşısında kazada vefat eden …’nın kaza sırasında kask dizlik vb takmamasının müterafik kusur olarak kabul edilemeyeceğine, kazada vefat eden … ile motosikletine bindiği … plakalı araç sürücüsü …’ın ceza mahkemesi dosyasındaki beyanlar ile yakın arkadaş olduklarının anlaşılmasına, yakın arkadaşlar arasındaki taşımanın hatır taşıması olarak nitelendirilemeyeceğine, bilirkişi tarafından rapor sunulduktan sonra davalı vekiline tebliğ edilmesi sonrasında davalı vekilince, rapora karşı yapılan itirazlar ile bilirkişisin hesaplama yöntemine herhangi bir itirazda bulunulmamasına, bu anlamda raporun bu yönleriyle davalı yönünden kesinleşmiş olmasına, HMK 357. maddesi gereğince yargılama aşamasında ileri sürülmeyen hususların istinaf aşamasında ileri sürülememesine göre, davalı vekilinin bu yönlerdeki istinaf talebinin reddi gerekmiştir.
2) Meydana gelen kazada ZMSS poliçesi bulunmayan … plakalı aracın motosiklet olup ticari araç olmamasına, Silifke 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/97 E., 2014/44 K. sayılı dosyasında belirlenen tazminata yasal faiz işletilmesine, davalı Güvence Hesabına Silifke 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/97 E., 2014/44 K. sayılı dosyasında davanın ihbar edilmemesine, eldeki dava açılmadan önce de temerrüde düşürülmemesine göre, Mahkemece belirlenen tazminatın 24/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi hatalı bulunmaktadır. Ancak bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Mahkemece verilen kararın kaldırılarak, belirlenen 33.347,52-TL tazminatın dava tarihi olan 25/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline şeklinde düzeltilerek yeniden hüküm kurulması gerekmiştir. (HMK 353/1-b/2).
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1- İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/02/2017 tarih ve 2014/1257 E., 2017/134 K. sayılı kararına karşı davalı Güvence Hesabı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜNE,
1/1- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı Güvence Hesabı tarafından yatırılan 569,50-TL nispi istinaf karar ve ilam harcı ile 85,70-TL istinaf yoluna başvurma harcının talep halinde davalı Güvence Hesabına İADESİNE,
1/2- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
1/3- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı Güvence Hesabı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına,
2- İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/02/2017 tarih ve 2014/1257 E., 2017/134 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2/1- Davanın kısmen kabulüne, 33.347,52 TL’nin 25/04/2014 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
2/2- Karar tarihine göre alınması gereken 2.277,97-TL harçtan peşin alınan 644,50-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.633,47-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
2/3- Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 669,70-TL harç masrafının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2/4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince kabul edilen miktar yönünden hesaplanan 4.001,70-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2/5- Davalıduruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince reddedilen miktar yönünden hesaplanan 1.980,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
2/6- Davacının yapmış olduğu toplam 1.430,00-TL yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre 1.413,49-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
2/7- Tarafların kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve istek halinde kendilerine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 42 nci maddesi ile değişik HMK.m.362/1-a hükmü gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.12/07/2018.