Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/758 E. 2018/511 K. 17.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/758
KARAR NO : 2018/511
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 07/03/2017
NUMARASI : 2016/809 E., 2017/204 K.
DAVANIN KONUSU : Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat.
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/05/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesi ile; 30/06/2014 tarihinde …’ın sevk ve idaresindeki… plakalı aracın davacıların eşi ve babaları …’e çarpması sonucu …’in vefat ettiğini, söz konusu kazanın meydana gelmesinde davalı …’ın %100 kusurlu olduğunu, diğer davalının kazaya neden olan … plakalı aracın ZMMS poliçesini düzenleyen sigorta şirket olduğunu, davacıların desteklerinin ölümü nedeniyle onun desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatı, 1.000,00-TL cenaze ve defin gideri olmak üzere 2.000,00-TL maddi tazminat ile davacı eş … için 60.000,00-TL, çocuklar …, … ve … için ayrı ayrı 20.000,00-TL olmak üzere toplam 110.000,00-TL manevi tazminatın, davalı … şirketinin maddi tazminattan poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A. Ş. Vekili cevap dilekçesi ile; … plakalı aracın müvekkili şirketçe 14/11/2013-14/11/2014 tarihleri arasında … numaralı Trafik Sigorta Poliçesi Karayolu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalandığı, sorumluluğunun kaza tarihi itibariyle sigortalısının kusuru oranında ve maddi zararlarda araç başına azami 268.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, dava açılmadan önce davacılara ödeme yapıldığını, davacıların tüm zararlarının karşılandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; davaya konu kazanın Van ilinde meydana geldiğini, müvekilinin ve davacıların ikametgahının Van olduğunu, bu nedenle mahkemenin yetkisiz olduğunu, davanın belirsiz alacak davası niteliğinde açılacak davalardan olmadığını, müvekkilinin olayda kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin davacı tarafa kaza sonrasında bir miktar ödemede bulunduğunu, davacının taleplerinin hukuk ve yasaya uygun olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davaya konu kazanın Van ilinde meydana geldiği; davacıların yerleşim yerinin Van olduğu, davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğu; HMK’nun 16. maddesi uyarınca olayın meydana geldiği, zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili bulunduğu dikkate alındığında; davalı … vekilinin mahkemenin yetkisine yönelik itirazlarının yerinde bulunduğu; davalı … A. Ş.’nin merkezinin mahkemenin yargı çevresinde bulunmakta ise de; diğer davalı …’ın ve davacıların yerleşim yerinin mahkemenin yargı çevresi dışında bulunduğu gibi olayın da mahkemenin yargı çevresi dışında gerçekleştiği dikkate alındığında; açılan davada mahkememizin yetkisiz olduğu; davalı… vekilinin yetkili mahkeme olarak bildirdiği olayın meydana geldiği yer mahkemesi olan Van Asliye Ticaret Mahkemesinin davada yetkili bulunduğu, bu nedenlerle davacı tarafından davalı … aleyhine açılan davada mahkemenin yetkisizliğine, karar kesinleştikten sonra ve talep halinde dosyanın Van Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istinaf yoluna başvurulmuştur.
Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma, cenaze ve defin gideri ile manevi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır.
Davalılardan …, kazaya neden olan … plakalı aracın maliki ve sürücüsü, …Sigorta A. Ş. ise kazaya neden olan aracın ZMMS poliçesini düzenleyen sigorta şirketidir.
6100 sayılı HMK’nın “davalının birden fazla olması hâlinde yetki” başlıklı 7/1. maddesi hükmü “Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır.”
Aynı kanunun “Haksız fiilden doğan davalarda yetki başlıklı” 16/1. maddesi hükmü “ Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” şeklindedir.
Bir haksız fiil birden fazla kişi tarafından işlenmiş ise bu kişilere karşı (birlikte) açılacak tazminat davası, ortak yetkili mahkeme olan haksız fiilin işlendiği yer mahkemesinde görülür. Bu halde, davalıların hepsine karşı davalılardan birinin yerleşim yerindeki mahkemede dava açılamaz. Haksız fiilin işlendiği yer mahkemesinin yetkisi kamu düzenine ilişkin (kesin) yetki değildir.
6100 sayılı HMK’nın 7. maddesi hükmü, haksız fiilin birden fazla kişi tarafından işlenmesi haline münhasır olup somut olaydaki davaya uygulanma imkanı yoktur. Zira burada dava, davacıların desteğinin trafik kazasında vefat etmesi nedeniyle haksız fiili işleyenin yanısıra ZMSS sorumluluğu esasına dayalı olarak sigorta şirketine karşı da açılmış bulunmaktadır.
Medeni Usul Hukukuna göre bir dava için kesin yetkinin söz konusu olmadığı durumlarda, davacı tarafın seçimlik hakkı söz konusu olup, davasını genel ve özel yetkili mahkemelerden herhangi birinde açabilir. Her ne kadar haksız fiil(kaza) Van il sınırları içinde gerçekleşmiş ise de, davalı … şirketi yetki itirazında bulunmadığına ve davacıların seçimlik haklarını kullanarak davayı, davalılardan sigorta şirketlerinin merkezinin bulunduğu yerde açtığı anlaşıldığına göre, yargılamaya devam edilmesi gerekirken yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmiş olması isabetli olmamıştır(Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 05/05/2016 tarih ve 2016/5045 E., 2016/5495 K. Sayılı kararı).
Bu itibarla HMK 353/1-a/3 maddesi gereğince Mahkemece verilen kararın kaldırılarak davanın görülmesi için dosyanın Mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Davacılar vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, istinaf talebine konu İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/03/2017 tarih ve 2016/809 E., 2017/204 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, davanın esası ile ilgili yargılama yapılmak üzere Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- Davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 31,40-TL maktu istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE,
4- Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5- Davacılar tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
HMK. m.353/1-a/3 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 17/05/2018.