Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/739 E. 2018/387 K. 12.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO : 2017/739
KARAR NO : 2018/387
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :İSTANBUL ANADOLU 3.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/02/2017
NUMARASI : 2017/487 E- 2017/487 K.
DAVANIN KONUSU : Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/04/2018
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Başvuran vekili Sigorta Tahkime Komisyonuna verdiği dilekçede özetle: dava dışı …’nın sevk ve idaresinde olan ve trafik sigortası bulunmayan tescilsiz motosiklet ile …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın 10/11/2013 tarihinde çarpışması sonucunda gerçekleşen çift taraflı trafik kazasında tescilsiz motosiklette yolcu olarak bulunan vekil edeninin yaralanarak sakat kaldığını, kazanın oluşumunda tescilsiz ve sigortasız araç sürücüsü olan …’nın tam kusurlu olduğu, … plaka sayılı araç sürücüsünün ise kusursuz bulunduğu ileri sürülerek fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla 5.000,00- TL. sürekli iş göremezlik tazminatının davalı Güvence Hesabından tahsiline karar verilmesini istemiş; 20/09/2016 günlü dilekçe ile istek miktarını 87.212 TL. ye çıkarttıklarını açıklamıştır.
Davalı Güvence Hesabı vekili cevabında başvuru sahibinin yolcu olarak bulunduğu tescilsiz motosiklet ile … plaka sayılı aracın çarpışması sonucunda 10/11/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralanarak malul kaldığını ancak, davacının olay sonrasında alınan 17/01/2014 günlü ifadesinde açıkça aracın kendi sorumluğunda olduğunu bildirdiğini, bu durumda işleten sıfatını kazandığını, kazanın meydana gelmesinde davacının işleteni olduğu tescilsiz motosiklet sürücüsü…’nın tam kusurlu olması nedeniyle davacının taleplerinin teminat dışı bulunduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Hakem Heyetince davacının yolcu olarak bulunduğu tescilsiz motosiklet ile … plaka sayılı aracın karıştığı 10/11/2013 günlü trafik kazasında davacının yaralanarak beden gücü kaybına uğradığı, kazanın oluşumunda tam ve asli kusurun plakasız ve tescilsiz motosiklet sürücüsü olan …’ da olduğu, tescilsiz motosikletin kayıtlara göre maliki olarak davacının annesi … görülmekte ise de; dosyadaki bilgi ve belgelere göre, aracın hakimiyetinin ve işletilmesinin fiilen davacıya ait olduğunun belirlendiği, bu durumda trafik sigortası genel şartlarına göre işleten sıfatını taşıyan davacı taleplerinin teminat dışı olduğu görüşünden hareketle başvurunun reddine karar verilmiş; davacı vekilinin Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetine itirazı üzerine, itirazin reddine karar verilmiş, İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İstinaf nedenleri; vekil edeninin yaralanarak malul kalmasına neden olan trafik kazasının oluşumunda tescilsiz motosiklet sürücüsü …’nın %100 oranında kusurlu olduğunun ve davacının da tescilsiz motosiklette yolcu konumunda bulunduğunun ve araç malikin ve işleteninin de Sadiye Kara olduğunun resmi belgelerle belirlenmiş olmasına rağmen araç işleteninin davacı olduğuna ilişkin değerlendirme sonucunda verilen ret kararının usul ve yasaya aykırı bulunduğu hususuna yöneliktir.
Dava trafik kazası nedeniyle oluşan yaralanma ve maluliyete dayalı maddi tazminat isteğine ilişkindir.
2918 sayılı KTK’nu hükümlerine göre trafik kaydı işleteni kesin olarak gösteren bir husus değil ise de güçlü kanıt niteliğindedir. Ancak trafik kaydına rağmen işletenin 3. bir kişi olmasına engel bir düzenleme bulunmamaktadır. 2918 sayılı yasanın 3. maddesinde “işleten: araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görünen veya aracın uzun süre kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır. ” şeklinde tanımlanmıştır. Bu yasal düzenlemeden de anlaşılacağı üzere araç malikleri sahip oldukları bir aracı herhangi bir nedenle yararlanması için başka bir kişiye diğer bir ifadeyle aracın fiili tasarrufunu bir üçüncü kişiye devredebilir. Bu durumda üçüncü kişinin işleten sıfatını kazanacağı ortadadır.
Somut olayda kazaya karışan tescilsiz motosikletin kayıtlara göre maliki olarak davacının annesi olan …olarak görülmekte ise de; davacı olay sonrasında Çan İlçe Jandarma Komutanlığına verdiği 17/01/2014 günlü ifadesinde açıkça aracın kendisine ait olduğunu ancak …’nın kullanımında iken kazanın meydana geldiğini belirtmiştir. Bu durumda aracın motosiklet oluşu, davacının yaşı gibi hususlar dikkate alındığında motosikletin fiili hakimiyetinin…’ da olmadığı, menfaat ve riskleri kendisine ait olmak üzere fiili hakimiyetin davacıda bulunduğu ve sonucu itibariyle davacının işleten konumunda bulunduğu yolundaki hakem kararı gerekçesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Güvence Hesabı tescilsiz ve trafik sigortası bulunmayan aracın verdiği zarar bakımından sigortasız araç sürücüsünün kusuru oranında kural olarak sorumludur. Ancak kaza tarihi itibariyle geçerli olan Zorunlu Mal Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının A.3-b maddesi uyarınca işleten tarafından ileri sürülecek tazminat talepleri teminat kapsamı dışında olduğundan ve aracın işleteni davacı Arif Kara bulunduğundan davalı Güvence Hesabından tazminat talep etmesi mümkün bulunmadığından talebin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunan 11/01/2017 gün ve 2016/İ.3433-2017/İHK-97 sayılı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına yönelik olarak davacı … vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK. 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan 143,50-TL başvurma harcından, alınması gereken 85,70-TL başvurma harcının düşümü ile kalan 68,60-TL başvurma harcı ile , alınan 31,40-TL maktu karar ve ilam harcının talebi halinde davacıya İADESİNE,
3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 7035 sayılı Kanunun 31 maddesi ile değişik HMK. m. 361/1 maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.12/04/2018.