Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/738 E. 2018/486 K. 10.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/738
KARAR NO : 2018/486
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 30/01/2017
NUMARASI : 2017/481E.- 2017/481 K.
DAVANIN KONUSU : Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/05/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna sunmuş olduğu dava dilekçesi ile; müvekkili …’nin oğlu …nin sevk ve idaresindeki plakasız motosikletle …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın 22/01/2013 tarihinde karıştığı kazada, davacının oğlu…’nin vefat ettiğini, davacının, ölen oğlunun desteğinden yoksun kaldığını, kazaya karışan .. plakalı aracın ZMSS poliçesini düzenleyen davalı … şirketine yapılan başvuruya herhangi bir cevap verilmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.100,00-TL. destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 10/10/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 43.928,00-TL.’ye yükseltmiştir.
Davalı … şirketi cevap dilekçesi ile; talebin zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, sigorta şirketinin sorumluluğunun sigorta poliçesi limiti ve kusur oranında olduğunu belirterek talebin reddine karar verilmesini istemiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; kaza sonrasında sanık … hakkında açılan Aydın 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/105 Esas 2013/470 Karar sayılı dosyası kapsamında davalı araç sürücüsü.. .’nın tam kusurlu olduğunun tespit edildiği, ancak söz konusu karar içeriği incelendiğinde ölenin yakınlarının önce şikayetçi olup katılma talebinde bulunmuş iseler de, sonrasında sanık hakkındaki şikayetlerinden vazgeçmiş ve maddi tazminat olarak da kendisiyle anlaştıklarını ve tazminat taleplerinin olmadığını belirtmiş oldukları, dolayısıyla başvuran tarafın davalı sürücüyle uzlaştığı ve destekten yoksun kalma zararını tahsil ettiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekilince yapılan itiraz üzerine, itiraz hakem heyetince Aydın 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/105 esas sayılı dosyasının 01/04/2013 tarihli duruşma tutanağında, başvuran …’nin ifadesi “Oturum arasında avukatlarında aracılığıyla kendileriyle anlaştık. Mahkemeye bir protokol hazırladık. Maddi ve manevi tazminat olarak tamamen alacaklarımızı aldık. Sanık hakkında şikayetçi değilim. Katılma talebim yoktur dedi.”şeklinde iken aynı duruşma tutanağına geçirilen ve üzerindeki hakim havale tarihi bu duruşma günüyle örtüşen ibraname fotokopisi incelendiğinde, davacı …’ye 1.000,00-TL. manevi tazminat ödendiği, maddi tazminat olarak herhangi bir ödemenin yapılmadığı, sigortadan yapılacak tahsilatın maktulun yakınlarına ait olacağının kararlaştırıldığının görüldüğü, beyanlardan ve ibranameden anlaşılacağı üzere ölenin annesi olan başvuranın 1.000,00-TL’lik manevi tazminat dışında sigortalıdan tahsil ettiği herhangi bir maddi tazminat bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin uyuşmazlık hakem heyeti kararına karşı yapmış olduğu itirazın kabulüne, dosya kapsamında temin edilen 04/10/2016 havale tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda davacının talebinin kabulü ile 43.928,00-TL. destekten yoksun kalma tazminatının 26/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı … şirketi vekilince süresi içerisinde istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davalı … şirketi vekilinin istinaf sebepleri; davacının Aydın 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/105 Esas sayılı dosyası kapsamındaki ifadesi ile kazaya neden olan sigortalıdan maddi ve manevi olarak alacaklarını tamamen aldığını, sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçtiğini belirttiği, yine düzenlenen ibraname ile kazaya karışan sigortalıdan manevi tazminat olarak 1.000,00-TL. aldığı ve kazaya neden olan şahsa karşı hiçbir dava ve talep hakkı bulunmadığını belirttiği, söz konusu beyan ve ibranamenin davacıyı bağlayacağını, davacının hiçbir tazminat talep hakkı kalmamasına rağmen itiraz hakem heyetince, talebin kabulü yönünde verilen kararın hatalı olduğu hususuna ilişkindir.
Dava trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkin bulunmaktadır.
İstinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olarak yapılan incelemeye göre;
Dosya kapsamı itibariyle meydana gelen kazada … plakalı aracı kullanan ve davalı … şirketine sigortalısı olan …’nın tam kusurlu olduğu sabittir.
Sürücü … hakkında kaza sonrasında Aydın 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/105 Esas sayılı dosyası ile dava açılmıştır. Davacı ve diğer müştekiler ceza mahkemesinin 01/04/2013 tarihli duruşmasında, mahkemeye bir ibraname sunmuşlar ve maddi ve manevi tazminat olarak alacaklarını tamamen aldıklarını, sanık hakkında şikayetçi olmadıklarını beyan etmişler, bu beyan da dikkate alınarak aynı tarihli duruşmada sanık …’nın tahliyesine karar verilmiştir.
Asliye Ceza Mahkemesine sunulan 01/04/2013 tarihli ibraname incelendiğinde, davacı …’ye 1.000,00-TL. manevi tazminat ödeneceğinin kararlaştırıldığı, maktulün yakınlarına …..’nın sigortasına yapacakları müracaat sonucunda alacakları paranın maktulün yakınlarında kalacağı, maktulün yakınlarının maddi ve manevi tazminatlarını aldıklarından, bu kazadan kaynaklı herhangi bir maddi ve manevi tazminat davası ve her ne ad altında olursa olsun alacak talebini içeren herhangi bir dava açmayacakları, bu haklarından feragat ettikleri, ceza dosyasındaki şikayetlerinden vazgeçtikleri hususlarının kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
Davalı … şirketince, 01/04/2013 tarihli ibranamede yer almamasına rağmen, ibraname tarihinden sonra 08/04/2013 tarihinde desteğin sadece dava dışı eş ve çocuklarına toplam 143.663,77-TL. destekten yoksun kalma tazminatı ödendiği anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki istinafa konu olan ihtilaf; davacının ceza mahkemesindeki şikayetinden vazgeçmesinin maddi tazminat talebiyle dava açmasına engel bir durum olmadığına ilişkindir. Gerek ceza mahkemesindeki müşteki beyanları, gerekse ibraname incelendiğinde, yapılan ödemelerin sanık hakkındaki şikayetten vazgeçmeyi sağlamaya yönelik bulunduğu, davacı …’ye sadece 1.000,00-TL. manevi tazminat ödendiği, bunun dışında maddi tazminat olarak yapılan herhangi bir ödemenin bulunmadığı, davacının ceza mahkemesindeki şikayetinden vazgeçmesinin maddi tazminat talebiyle dava açmasına engel bir durum olmadığı anlaşılmakla itiraz hakem heyetince yazılı olduğu şekilde davacının talebinin kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davalı … şirketi vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunan 09/01/2017 tarih ve 2016/İ.35240-2017/İHK-85 sayılı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına yönelik olarak davalı … Sigorta A. Ş. vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK. 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırılan 154,30-TL başvurma harcından, alınması gereken 85,70-TL başvurma harcının düşümü ile kalan 68,60-TL başvurma harcı ile, alınan 31,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE,
3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 42 nci maddesi ile değişik HMK.m.362/1-a hükmü gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 10/05/2018