Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/731 E. 2018/386 K. 12.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO : 2017/731
KARAR NO : 2018/386
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7.asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 13/04/2017
NUMARASI : 2017/1643 E-2017/1643 K.
DAVANIN KONUSU : Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ :12/04/2018
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, davalı … şirketi vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Başvuran vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna verdiği dilekçede özetle;davalı … şirketi nezdinde trafik sigortalı olan, …’nın sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı aracın, …plaka sayılı araçla çarpışması sonucunda 21/07/2011 tarihinde gerçekleşen çift taraflı trafik kazasında araç içerisinde yolcu olarak bulunan vekil edeninin yaralandığını ve Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 17/11/2015 günlü rapordan da anlaşılacağı üzere %42 oranında kalıcı beden gücü kaybına uğradığını, meydana gelen trafik kazasının oluşumunda sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, sigortaya yapılan başvurunun ise sonuçsuz kaldığını belirterek fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla 16.000 TL. maddi tazminatın 27/07/2016 tarihinden işleyecek faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsilini istemiş; 18/10/2016 tarihli dilekçe ile de istek miktarını poliçe limitiyle bağlı kalmak üzere 200.000 TL. ye çıkarttıklarını açıklamıştır.
Davalı … şirketi vekili cevabında özetle; vekil edenin şirket nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın 21/07/2011 tarihinde karıştığı çift taraflı trafik kazasında … plakalı araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını, vekil edenin şirkete yapılan başvuru sonucunda hasar dosyası açıldığını ancak maluliyete ilişkin rapor sunulmadığı için herhangi bir ödemede bulunulmadığını, davacının ise hasar dosyasında belirlenen eksiklikleri gidermeden tahkim komisyonuna başvuru yolunu tercih ettiğini bu durumda usulüne uygun başvuru şartlarını yerine getirmeyen davacının başvurusunun reddi gerektiğini, ayrıca hasar dosyasının açılmasından sonra başvuru sahibi hakkında Ankara Numune Eğitim Ve Araştırma Hastanesinden alınan 01/11/2013 günlü engelli sağlık kurulu raporu bulunduğunu buna göre engellilik oranının %30 olduğu, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 14/11/2011 günlü raporda da tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %30 olarak belirlendiğini, bu durumda davacıda meydana gelen maluliyet durum ve oranının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden alınacak raporla belirlenmesi gerektiğini, avans faizi talebinin de yersiz bulunduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince davalı … şirketi nezdinde trafik sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın 21/07/2011 tarihinde karıştığı trafik kazasında karşı araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacının yaralanarak Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 17/11/2015 tarihli rapordanda anlaşılacağı üzere %42 oranında sürekli maluliyete uğradığı, kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, davacının ise kusursuz olduğu, tahkim komisyonuna başvurmadan önce sigorta şirketine davacı tarafından 11/07/2016 tarihinde yapılan başvurunun sigorta şirketine 18/07/2016 tarihinde ulaştığı, 15 gün içinde isteğe cevap verilmediği bu durumda temerrüt tarihinin 27/07/2016 olduğu benimsenmek suretiyle hükme esas alınan hesap bilirkişisi raporu doğrultusunda başvurunu kabulü ile 200.000,00- TL. sürekli iş göremezlik tazminatının 27/07/2016 tarihinde işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … şirketinden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; sigorta şirketinin Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetine itirazı üzerine itirazın reddine karar verilmiş, itiraz hakem heyeti kararına karşı davalı … şirketi vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İstinaf nedenleri; dosya arasında bulunan ve maluliyete ilişkin olan raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde ATK da rapor alınmadan verilen kararın usül ve yasaya aykırı olduğu, kabule göre de hükme esas alınan maluliyete ilişkin raporun Yargıtayın aradığı kriterlere uygun bulunmadığı hususlarına yöneliktir.
Dava trafik kazasından kaynaklanan beden gücü kaybına dayalı tazminat isteğine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ile bir talepte bulunulması halinde zararın kapsamının belirlenmesi açısından malûliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi esaslı unsurdur. Bu belirlemenin ise; Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda davacı tarafça alınacak başvuru dilekçesine eklenen ve hükme esas alındığı anlaşılan Mersin Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığına ait 17/11/2015 gün ve 2422 sayılı raporun 11/10/2008 gün ve 27021 sayılı resmi gazete yayınlanarak yürürlüğe giren ve dolayısıyla 27/07/2011 tarihli kaza sırasında yürürlükte bulunan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” ve bu yönetmelik ekindeki meslekte kazanma gücünün azalma oranlarını belirleyen cetvelin esas alınarak ve kaza tarihinden itibaren davacının görmüş olduğu tüm tedavilerin değerlendirilmesi sonucunda hazırlandığı belirgindir.
Dosyada mevcut Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığına ait 14/11/2011 gün ve 1616 sayılı rapor; 16/12/2010 tarih 27787 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre düzenlenmiş bir rapordur. TC. Sağlık Bakanlığı Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Engelli Sağlık Kuruluna ait 01/11/2013 gün ve 146797 sayılı raporda da, hangi yönetmelik hükümlerine göre değerlendirme yapıldığı açıklanmadan sadece kişinin engel oranının %30 olarak belirlendiği anlaşılmaktadır.
Her ne kadar davalı taraf dosyada mevcut bu raporların birbirleriyle çelişkili olduğunu ileri sürerek, Adli Tıp Kurumundan rapor alması gerektiğini bildirmiş ise de yargılamanın tahkim yargılaması olduğu göz önünde tutulduğunda Adli Tıp Kurumundan rapor temin edilmesi mümkün değildir. Kaldı ki; özürlülük oranı ile işgücü kaybı oranı birbirinden farklı kavramlar olup Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik gereğince sadece kişinin özür oranı belirlenebilecektir. İşgücü kaybı oranı ise bu yönetmeliğe göre belirlenemeyecektir. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarında da; işgücü kaybı oranının özürlülük ölçütü yönetmeliğine göre değil, az yukarıda yazılı yönetmelik hükümleri dikkate alınarak belirlenmesi gerektiği kabûl edilmektedir. Bu durumda dosyada mevcut olan ve açıklanan ilkelere uygun şekilde düzenlenmediği anlaşılan Erciyes Üniversitesinden ve Numune Hastanesinden alınan raporlar ile usulüne ve Yargıtay uygulamalarına uygun şekilde Mersin Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alındığı anlaşılan rapor arasında çelişki olduğundan söz edilemeyeceğine göre, Mersin Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan raporla bağlı kalınarak karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM
1-Usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunan 24/03/2017 gün ve 2017/İ.125-2017/İHK-979 sayılı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına yönelik olarak davalı …Ş vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK. 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırılan 154,30-TL başvurma harcından, alınması gereken 85,70-TL başvurma harcının düşümü ile kalan 68,60-TL başvurma harcı ile, alınan 31,40-TLmaktu istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE,
3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 7035 sayılı Kanunun 31 maddesi ile değişik HMK. m. 361/1 maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.12/04/2018.