Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/704 E. 2018/438 K. 19.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO : 2017/704
KARAR NO : 2018/438
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 10/01/2017
NUMARASI : 2017/10 E.- 2017/10 K.
DAVANIN KONUSU : Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/04/2018
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, davacılar vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sigorta tahkim komisyonuna verdiği dilekçe ile; davalı … şirketi nezdinde ZMM sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan, …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın, sürücüsünün tam kusuru ile 14/10/2015 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında araç içinde yolcu olan davacının ağır şekilde yaralandığını ve %100 oranında malul kaldığını, davalı … şirketine 13/06/2016 tarihinde yapılan başvurudan ise sonuç alınamadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 6.000,00-TL bakıcı gideri tazminatının temerrüt tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini istemiş, 29/11/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 280.249,54-TL’ye yükseltmiştir.
Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesi ile; davalı şirket nezdinde ZMM sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan …plaka sayılı aracın karıştığı kazada yaralanan ve zarar gördüğünü iddia eden başvuru sahibinin dayanağını oluşturan Çukurova üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalından alınan 08/06/2016 tarihli raporun, kendilerince alınan 30/06/2016 günlü adli tıp uzmanı görüşünü içeren rapordan anlaşılacağı üzere hatalı olduğunu, bu nedenle yeniden rapor alınmasını istediklerini, ayrıca davacının kazaya karışan araçta karşılıksız olarak hatır için taşınması nedeniyle aleyhlerine hükmedilecek tazminattan %20 oranında hatır indirimi yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Kararı ile, davacının bakıcı gideri yaptığı yönündeki iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekilince yapılan itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyetince, davalı … şirketinin ZMM sigortacısı olduğu, … plakalı aracın 14/10/2015 tarihinde sürücüsünün kusuru ile yaptığı tek taraflı trafik kazasında araçta yolcu olarak bulunan davacının ağır şekilde yaralandığı ve %100 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği, olayda hatır taşıması şartlarının oluşmadığı, bakım ihtiyacının aile birliği içerisinde karşılanması nedeniyle tazminattan % 25 oranında indirim yapılması gerekitği görüşünden hareketle; talebin kısmen kabulü ile 210.187,16-TL bakıcı gideri tazminatının 24/06/2016 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden alınarak, başvurana verilmesine, fazlaya ilişkin isteğin ise reddine karar verilmiş, itiraz hakem heyeti kararına karşı sigorta şirketi vekili tarafından süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
Davalı … şirketi vekilinin istinaf sebepleri; hükme esas alınan maluliyet raporunun eksik ve hatalı olduğu, yeniden rapor alınmasına ilişkin itirazlarının değerlendirme dışı bırakıldığı ve hatır taşıması indirimi yapılmamasının hatalı bulunduğu hususlarına ilişkindir.
Dava trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle oluşan bakıcı gideri tazminatı talebine yönelik bulunmaktadır.
Haksız fiil sonucu maluliyet oluştuğu, bakıcı ihtiyacı bulunduğu iddiasıyla, tazminat talep edilmesi durumunda, zararın kapsamının belirlenmesi için maluliyetin varlığının, oranının, bakıcı ihtiyacı olup olmadığının varsa süresinin, kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümleri kapsamında tereddüt oluşmayacak şekilde tespit edilmesi gerekir.
Somut olayda; tahkim yargılaması sırasında davacıda kaza neticesinden oluşan yaralanmaya, uğradığı maluliyete ve bakıcı gideri ihtiyacı olup almadığına ilişkin herhangi bir bilirkişi raporu alınmamıştır. Davacı tarafça kişisel müracaat sonucunda alınan ve dava dilekçesine eklenen Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı öğretim üyesi olan 2 bilirkişiden alınmış 08/06/2016 gün 3500 sayılı rapor dikkate alınarak zarar hesaplaması yoluna gidilip karar verilmiştir. Söz konusu raporda çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği (SGK sağlık işlemleri tüzüğünde) hükümleri uyarınca, davacıdaki meslekte kazanma gücü kayıp oranının % 100 oranında ve kalıcı olduğu, yaşam boyu bir başkasının bakımına ihtiyacı olduğu açıklanmıştır. Davalı tarafça ibraz ettikleri 30/06/2016 günlü adli tıp uzmanı Mustafa Uzun tarafından düzenlenen görüş nedeniyle davacının başvuru sırasında ibraz edilen raporun güvenilir olmadığı ileri sürülerek adı geçen rapora bağlı kalınmadan yeniden rapor alınması gerektiği savunulmuştur.
Tahkim heyetince; hükme esas alınan maluliyet raporu davacı tarafça kişisel müracaat sonucunda tek taraflı alınmış bir rapor olduğu gibi, davalı tarafın ibraz ettiği ve adli tıp uzamanı .. tarafından düzenlenen görüş karşısında yeniden değerlendirilmesi gereken bir rapor niteliğinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda tahkim komisyonunca; yargılamanın tahkim yargılaması da olduğu göz önüne alınarak Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Ana Bilim Dalı bölümlerinden seçilmiş adli tıp ana bilim dalı uzmanlarından oluşacak üç kişilik bilirkişi heyetinden; kaza tarihinde yürürlükte bulunan 03/08/2013 tarihli ve 28727 sayılı resmi gazetede yayınlanan “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” ve 11/09/2008 tarihli 27021 sayılı resmi gazetede yayınlanan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” ekindeki meslekte kazanma gücünün azalma oranlarını gösterir cetvel dikkate alınarak davacıda var olduğu belirtilen rahatsızlıkların kaza ile illiyet bağının ve daha önce hükme esas alınan maluliyet raporu ile davalı tarafın dayanağını oluşturan adli tıp uzmanı bilirkişiden alınmış görüşü irdeleyen ve denetime el verir nitelikte bulunan davacıda meydana gelen maluliyet oranının ne olduğunun, bakıcı ihtiyacı bulunup bulunmadığının varsa süresinin tereddüt oluşmayacak şekilde tespit edilmeye çalışılmasının ve ondan sonra zararın kapsamının tayini cihetine gidilmesi gerekirken bunun yapılmamış olması hatalı olup, HMK 353/1-a/6 maddesi gereğince, yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere dosyanın tahkim komisyonuna geri gönderilmesine, davalı vekilinin diğer istinaf sebeplerinin bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Davalı …Ş vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; istinaf talebine konu Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 13/12/2016 tarih ve 2016/İ.3121-2016/İHK.3350 sayılı kararının KALDIRILMASINA, davalının diğer istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere Sigorta Tahkim Komisyonuna GÖNDERİLMESİNE,
3- Davalı … A. Ş. tarafından peşin olarak yatırılan 154,30-TL başvurma harcından, alınması gereken 85.70-TL başvurma harcının düşümü ile kalan 68,60-TL başvurma harcı ile, fazladan alınan 31,40-TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde kendisine İADESİNE,
4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin Tahkim Komisyonunca verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
HMK. m.353/1-a/6 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.19/04/2018.