Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/703 E. 2018/319 K. 29.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO : 2017/703
KARAR NO : 2018/319
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 28/02/2017
NUMARASI : 2017/772 Esas, 2017/772 Karar
DAVANIN KONUSU : Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/03/2018
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, davalı Güvence Hesabı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Başvuran vekili sigorta tahkim komisyonuna verdiği dilekçede özetle; trafik sigortası bulunmayan …plaka sayılı motosikletin, sürücüsünün tam kusuru neticesinde destek…’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosiklete çarpması sonucunda 10/11/2015 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazasında, vekil edeninin imam nikahlı eşi olan ve…laka sayılı araç sürücüsü bulunan kusursuz destek …’ın yaralanarak akabinde hayatını kaybettiğini, davalı Güvence Hesabına yapılan başvurunun ise sonuçsuz kaldığını belirterek fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla 6.000-TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalı Güvence Hesabından alınarak vekil edenine verilmesini istemiş, 31/10/2016 günlü dilekçe ile de; istek miktarını 138.749,79-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır.
Davalı Güvence Hesabı vekili cevabında özetle; başvuru sahibinin öncelikle ölenin imam nikahlı eşi olduğunu kanıtlaması gerektiğini, nikahsız eş olduğunun belirlenmesi halinde de, nikahlı eş gibi değerlendirilemeyeceğinden hükmedilecek tazminattan TBK uyarınca 43. maddesi uyarınca hakkaniyet indirimi yapılmasını istediklerini, tarafların kusur oranlarının ve ölenin müterafik kusurlu olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini, sorumlulukları yoluna gidilecek olursa; davacının yaşı ve evlenme olasılığı dikkate alınarak yapılacak tazminat hesaplamasının 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren trafik sigortası genel şartları uyarınca yapılması gerektiğini, avans faizi isteğinin ise yersiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem heyetince; trafik sigortası bulunmayan … plaka sayılı motosiklet ile … plaka sayılı motosikletin 10/11/2015 tarihinde çarpışmaları sonucunda meydana gelen çift taraflı trafik kazası sonucunda hayatını kaybeden… plaka sayılı araç sürücüsü …’ın başvuru sahibi…’ın imam nikahlı eşi olduğu, kazanın meydana gelmesinde desteğin kusursuz, sigortasız araç sürücüsünün ise tam kusurlu bulunduğu, eşin evlenme olasılığının AYİM verilerine göre %52 olduğu, ölenin olay sırasında kask takıp takmadığının belirlenememesi nedeniyle müterafik kusurdan söz edilemeyeceği görüşünden hareketle, benimsenen aktüer bilirkişi raporu doğrultusunda talebin kabulü ile 138.749,79-TL destekten yoksun kalma tazminatının 30/05/2016 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Güvence Hesabından tahsiline karar verilmiş; Güvence Hesabı vekilinin sigorta tahkim komisyonu itiraz hakem heyetine itirazı üzerine; itiraz reddedilmiş, itiraz hakem heyeti kararına karşı Güvence Hesabı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İstinaf nedenleri; davacının, müteveffanın nikahsız eşi olduğunun usulüne uygun şekilde kanıtlanamadığı, nikahsız eş olduğu kabul edilse dahi nikahlı eş gibi değerlendirilemeyeceğinden belirlenecek tazminattan indirim yapılması gerekirken bunun yapılmamış olmasının yanlış olduğu; kazanın 10/11/2015 tarihinde meydana gelmesi nedeniyle destekten yoksun kalma zararının 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarındaki düzenlemelerde dikkate alınarak belirlenmesi gerekirken bu konudaki itirazların göz ardı edilmesi sonucunda eski uygulamalara uygun şekilde düzenlenen hesap bilirkişisi raporunun hükme esas alınmasının isabetsiz bulunduğu; bundan ayrı tüm itiraz ve isteklerine rağmen olayın gerçekleşmesinde sigortasız araç sürücüsü ile destek sürücünün kusur oranlarının ne olduğu konusunda rapor alınmadan sigortasız araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu görüşünden hareketle verilen kabul kararının doğru olmadığı; beyin kanaması sonucunda ölen desteğin kask takmadığının kabul edilmesiyle müterafik kusur indirimi yapılması gerekirken bunun yapılmamış olmasının da hatalı olduğu ve kabule göre de; başvuru sahibi vekili yararına hükmedilen vekalet ücretinin usul ve yasaya aykırı şekilde belirlendiği hususlarına yöneliktir.
1- Dava çift taraflı trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı isteğine ilişkindir. Bu tür davalarda tazminat miktarının belirlenmesindeki en önemli unsurlardan biri; kazanın meydana gelmesinde tarafların hangi oranda kusurlu olduklarının tespitidir. Somut olayda tahkim komisyonunca kazanın meydana gelmesinde tarafların kusur durumunun ne olduğu konusunda herhangi bir rapor alınmamış, kaza tespit tutanağındaki belirlemeler esas alınarak … plaka sayılı araç sürücüsü desteğin olayda kusursuz olduğu, tüm kusurun karşı araç sürücüsünde bulunduğu kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiştir. Davalı tarafça yargılama sırasında açıkça kaza tespit tutanağındaki kusur belirlemesini kabul etmediklerini, yargılama sırasında kusur belirlenmesi yapılmasını istediklerini bildirdiklerine göre; hakem heyetince tarafların iddia ve savunmaları, itirazları ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak kazaya karışan her iki araç sürücüsünün kusur oranlarının ne olduğu konusunda; alanında uzman kişilerden oluşan, kusur bilirkişisi heyetinden denetime elverir nitelikte rapor alınmalı ve ondan sonra davanın esası hakkında bir karar verilmelidir.
2-Bundan ayrı; Sigorta Tahkim Komisyonunca, PMF yaşam tablosu esas alınarak progresif rant esasına göre gelirin %10 artırım, %10 iskontoya tabi tutularak teknik faiz 0 uygulanmak suretiyle ve AYİM’e göre davacının evlenme olasılığının %52 olduğu benimsenmek suretiyle düzenlenen bilirkişi raporuna istinaden karar verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerle davaya konu kazanın 10/11/2015 tarihinde meydana geldiği anlaşılmaktadır.
14/05/2015 tarihli 29355 sayılı resmi gazetede yayınlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 01/06/2015 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
Destekten yoksun kalma teminatı ilgili genel şartların A.5/ç maddesinde düzenlenmiş yine genel şartlara ek olarak çıkarılan cetvel Ek:2’de destekten yoksun kalma tazminatı hesaplamasının ne şekilde yapılacağı, belirtilmiştir. Ek:2 cetvelin 3.maddesinde 01/06/2015 tarihinden sonra meydana gelecek trafik kazalarında TRH-2010 tablosunun dikkate alınacağı belirtilmiş, yine diğer maddelerde de, destekten yoksun kalma tazminatının ne şekilde hesaplanacağı ifade edilmiştir.
Kaza tarihinin 01/06/2015 tarihinden sonra olması dikkate alındığında, açılan davada 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca değerlendirme yapılıp, destekten yoksun kalma tazminatının buna göre belirlenmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi de usulsüzdür.
Az yukarıda bentler halinde belirtilen hususlarda, açıklanan şekillerde inceleme ve değerlendirme yapılmadan karar verilmiş olması HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca yerinde görülmediğinden; davalının bu yönleri amaçlayan istinaf itirazlarının kabulüne;belirlenen duruma göre de diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Davalı Güvence Hesabı vekilinin istinaf talebinin yukarıda (1) ve (2) sayılı bentlerde gösterilen nedenlerle KABULÜNE, istinaf talebine konu Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 17/01/2017 gün ve 2016/İ.3605 -2017-/İHK.141 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere Sigorta Tahkim Komisyonuna GÖNDERİLMESİNE,
3-Davalının diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine YER OLMADIĞINA,
4-Davalı Güvence Hesabı tarafından peşin olarak yatırılan 154,30-TL başvurma harcından, alınması gereken 85.70-TL başvurma harcının düşümü ile kalan 68,60-TL başvurma harcı ile fazladan alınan 31,40-TL maktu istinaf karar ve ilâm harcının talebi halinde kendisine İADESİNE,
5-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6- Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin Sigorta Tahkim Komisyonunca yeniden yapılacak yargılama sonunda verilecek hükümle birlikte değerlendirilmesine,
HMK. m.353/1-a(6) hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.29/03/2018.