Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/697 E. 2018/350 K. 05.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO : 2017/697
KARAR NO : 2018/350
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 17/04/2017
NUMARASI : 2017/1766 E. – 2017/1747 K.
DAVANIN KONUSU : Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/04/2018
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Başvuranlar vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna verdiği dilekçede özetle; davalı sigorta şirketi nezdinde Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Poliçesi ile sigortalı bulunan …plâka sayılı aracın sürücüsü olan …’ın kusuru neticesinde 29.06.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında araç içinde yolcu konumunda bulunan ve vekil edenlerin oğlu olan …’ın hayatını kaybettiğini, sigorta şirketine yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığını belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla herbir davacı için ayrı ayrı 2.750,00-TL olmak üzere toplam 5.500,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiş, 28.02.2017 günlü dilekçe ile de davacı baba ….için olan istek miktarını 38.881,00-TL’ye, davacı anne … için olan istek miktarını da 45.199,00-TL’ye çıkardıklarını açıklamıştır.
Davalı sigorta şirketi vekili cevabında özetle; kazanın şehir içi taşımacılığı yapıldığı sırada meydana geldiğini, bu durumda teminat dışı olduğunu ve ayrıca avans faiz istenemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince 04/10/2016 günlü ara kararı ile başvuranlar vekiline 400,00-TL’lik bilirkişi ücretini yatırması için 1 haftalık kesin süre verildiği, ancak verilen süre içerisinde bilirkişi ücretinin yatırılmadığı gerekçesiyle başvuruların reddine karar verilmiş, davacılar vekilinin Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetine itirazı üzerine, İtiraz Hakem Heyetince; Uyuşmazlık Hakem Heyetinin 04/10/2016 günlü bilirkişi ücretinin 1 haftalık kesin süre içerisinde yatırılması amacıyla verdiği ara kararının davacı tarafa tebliğ edildiği ve karar gereği olarak bilirkişi olarak atanan …hesabına açıklanan ücretin 04.10.2016 tarihinde yatırıldığının belirlendiğinin anlaşıldığından bahisle itirazının kabûlüne, uyuşmazlık hakem heyeti kararının kaldırılmasına ve itiraz sonrasında alınan bilirkişi raporu ile ıslah dilekçesi kapsamında başvurunun kabûlüne, davacı … için 38.841,00-TL, davacı .. … için 45.199,00-TL olmak üzere toplam 84.080,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 01.08.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmiştir.
İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İstinaf nedenleri; kazanın şehir içi taşımacılık yapıldığı sırada meydana gelmesi nedeniyle talebin teminat dışı olduğu, haksız fiilden kaynaklanan tazminat istemleri bakımından avans faizine hükmedilemeyeceği ve kabûlü göre de davacı taraf lehine takdir edilen vekâlet ücretinin de hatalı bulunduğu hususlarına yöneliktir.
1-5684 sayılı Sigortacılık Yasasının 30/12. Maddesi gereği, sigorta tahkim komisyonlarının 40.000,00-TL’yi geçmeyen kararları kesindir. Kesin olan kararların istinaf istemleri hakkında mahkemece (somut olayda tahkim komisyonunca) bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/03-1990/04 İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca İstinaf Mahkemesi’nce de istinaf isteğinin miktar nedeniyle reddine karar verilebilir. Görülmekte olan davada, davacılar ihtiyari dava arkadaşı durumunda bulunduğundan, 40.000,00TL’lik kesinlik sınırı her bir davacı yönünden ayrı ayrı gözetilmelidir. Bu nedenle; başvuran … yönünden verilen 38.881,00-TL’lik karar kesin olup yasa yolu kapalı bulunduğundan, bu kişiye yönelik istinaf isteğinin reddine karar verilmek gerekmiştir.
2-Başvuru sahibi, .. yönünden verilen karara yönelik istinaf isteğine gelince; dava trafik kazası sonucunda meydana gelen ölüme dayalı olarak açılmış destekten yoksun kalma tazminatı isteğine ilişkindir.
Davalı sigorta şirketi vekili tarafından, davanın konusunu oluşturan kazanın şehir içi taşımacılık sırasında meydana gelmesi nedeniyle başvuranların taleplerinin teminat dışı olduğu ileri sürülmekte ise de; dosya kapsamına göre desteğin içinde yolcu olarak bulunduğu, davalı sigorta şirketi nezdinde Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Poliçesi ile sigortalı bulunan … plâka sayılı aracın Denizli-Antalya Devlet Karayolu üzerinde Denizli İstikametine seyri sırasında yolcu taşımacılığı yaptığı esnada meydana geldiği anlaşılmaktadır. Bu durumda kazanın taşımacılık faaliyeti yapılırken meydana geldiği ve kaza sırasında sigortalı araç içinde yolcu konumunda bulunan destek …’ın hayatını kaybettiği, bu durumda destekten yoksun kalmaya ilişkin tazminat talebinin poliçenin teminatı kapsamında olduğu konusunda duraksama bulunmadığına göre; davalı sigorta şirketi vekilinin bu yönü amaçlayan istinaf itirazı yerinde değildir.
Somut olayda davalı sigorta şirketi nezdinde trafik sigortalı bulunan ve davacıların desteğinin hayatını kaybetmesine neden olan aracın taşımacılık yapan ticari nitelikteki minibüs olduğu anlaşılması nedeniyle İtiraz Hakem Heyetince belirlenen maddi tazminata ticari faiz uygulaması yapılmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunun 30/17.maddesinde ” talebi kısmen yada tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin beşte biridir.” denmektedir. Anılan düzenlemenin davalı lehine – davacı taraf aleyhine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olduğu, davacı yararına – davalı aleyhine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin bulunmadığı açıktır. Bu durumda davacı taraf yararına A.A.Ü.T uyarınca tam ve nispi vekalet ücreti tayin edilmesi de doğru olmuştur.
İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenlerine, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, hakem kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde yukarıda açıklanan nedenlerle herhangi bir isabetsizlik tespit edilemediğinden davalı sigorta şirketi vekilinin başvuran …a yönelik istinaf başvurusunun da HMK.m.353/1-b/1 hükmü uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti’nin 27/03/2017 gün ve 2017/İ.86-2017/İHK-935 sayılı kararı ile davacı …bakımından verilen karara yönelik olarak davalı… Sigorta Şirketi vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda (1) nolu bette gösterilen nedenle 5684 sayılı yasanın 30/12 ve HMK.346/1 ve352 madde hükümleri gereğince usul yönünden REDDİNE,
2-Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti’nin 27/03/2017 gün ve 2017/İ.86-2017/İHK-935 sayılı kararı ile davacı … bakımından verilen karara yönelik olarak davalı…Sigorta Şirketi vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun ise, yukarıda (2) sayıyı bentte gösterilen nedenlerle HMK. 353/1-b(1) maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
3-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı sigorta şirketi tarafından peşin olarak yatırılan 154,30-TL başvurma harcından alınması gereken 85,70-TL istinaf başvurma harcının düşümü ile kalan 68,60-TL ile fazladan yatırılan 31,40-TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde davalı tarafa İADESİNE,
4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davalı sigorta şirketi tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda davacı ..yönünden HMK. m. 361/1 maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere, diğer davacı …yönünden ise; HMK.362/1-a maddesi hükmü uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.05/04/2018.