Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/677 E. 2018/161 K. 16.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/677
KARAR NO : 2018/161
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/12/2016
NUMARASI : 2015/576 2016/977
DAVANIN KONUSU:Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/02/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan … A.Ş nezdinde ZMM Sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan ve mülkiyeti davacıya ait olan … plaka sayılı aracın sürücüsü davalı … kusuru neticesinde davalılardan … A.Ş nezdinde trafik sigortalı bulunan olayda diğer kusurlu davalı … sevk ve idaresindeki …. plaka sayılı araçla çarpışması sonucunda 19/05/2012 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazasında hasarlandığını, olayın gerçekleşmesinde araç sürücülerinden başka İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nında trafik ışıklarının kontrollerini ve bakımını yapmama ve mobese kamerası bulundurmama şeklindeki eylemi nedeniyle kusurlu olduğu ileri sürülerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 15.148,18-TL hasar bedelinin olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalılar ayrı ayrı verdikleri cevaplarında özetle; davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır. Bir kısım davalılar ise; ayrıca zaman aşımı definde bulunmuşlardır.Mahkemece; davacı kuruma ait … plaka sayılı aracın davalılardan … sevk ve idaresinde iken diğer davalı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araca çarpması sonucunda hasarlandığı, hasar bedelinin 15.148,18-TL olduğu, olayda davalı … %10 oranında, davalı … %60 oranında, davalı Belediyenin ise %30 oranında kusurlu olduğu; zamanaşımının zararın ve zarar sorumlusunun davacı idare tarafından öğrenilme tarihinden itibaren başlayacak olması ve uzamış zaman aşımı süreside dikkate alındığında, davanın zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı; olay tarihinde yürürlükte bulunan Trafik Sigortası Genel Şartları’nın A/3-b maddesi uyarınca, işleten tarafından ileri sürülebilecek tazminat taleplerinin teminat dışı olması nedeniyle davacı kuruma ait aracın trafik sigortacısı olan davalı … A.Ş’ye yönelik davanın reddi gerektiği; davalı Belediyeye yönelik olarak açılan davada da görevli yargı yerinin idari yargı olduğu görüşünden hareketle; davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yönünden davanın idari yargı yerinde görülmesi gerekmekle, davanın yargı yolu yanlışlığı nedeniyle reddine, davalı … A.Ş yönünden yerinde görülmeyen davanın reddine, diğer davalılar … A.Ş ve … yönünden davanın kısmen kabulü ile; 9.088,91 tl’nin (davalı …. bu miktarın tamamından ve davalı … ile davalı … A.Ş. bu miktarın sadece 1.514, 82 tl’sinden sorumlu tutulmak suretiyle ve ayrıca davalı sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile de sınırlı olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı yana verilmesine, bu miktarlara davalılar …. yönünden 19.05.2012 olay tarihinden itibaren, davalı … yönünden ise 06.06.2012 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, fazlaya ilişkin yerinde görülmeyen istemin reddine, karar verilmiştir. Karara karşı davacı kurum vekili tarafından süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri, davalı Belediye Başkanlığına yönelik açılan davaya bakma görevinin adli yargı olmasına rağmen, verilen red kararının doğru olmadığı, meydana gelen kaza nedeniyle davacı kurum aracında meydana gelen zarar miktarının 15.148,18-TL olduğu kabul edilmesine rağmen, bu miktardan hakkında dava açılan tüm davalıların birlikte sorumlu olduklarının göz ardı edilmesi sonucunda verilen kısmen kabul kararının hatalı bulunduğu hususlarına yöneliktir. Dava, çift taraflı trafik kazası sonucunda oluşan araç hasarının giderilmesi amacıyla kazanın oluşumuna katkısı bulunan kişilere, kurumlara ve kazaya karışan araçların ZMM sigortacısı olan sigorta şirketlerine karşı müteselsil sorumluluk ilkeleri uyarınca açılmış tazminat isteğine ilişkindir. 1- Davaya konu olayda davacı kurum; kazanın meydana geldiği yerde bulunan arızalı trafik ışıklarının bakım ve kontrolünden sorumlu olduğu iddiası ile davalı Belediyeye husumet yöneltmiştir. Görev konusu ( yargı yolu ) kamu düzenine ilişkin olup; yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden dikkate alınmalıdır. Belediyelerin de içinde bulunduğu kamu tüzel kişilerin kamu hizmeti görmekle hükümlü bulunmaları nedeniyle, kamu hizmeti gördükleri sırada verdikleri iddia olunan zararlardan dolayı oluşan sorumlulukları özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Kamu tüzel kişilerinin yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkileri kullanmaları sırasında oluşan zararlar nitelikleri itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlardır. Bu zararların tazmini amacıyla anılan idarelere karşı hizmet kusurlarına dayalı olarak açılan davaların idari yargılama usulu hakkında kanunun 2.maddesi hükmü uyarınca; idari yargı yerinde ve tam yargı davası olarak ikame edilmesi gerekir. Mahkemece; hizmet kusuruna dayanılarak davalı belediye aleyhine açılmış davanın, idari yargı yerinde görülmesi gerektiğinden bahisle reddine karar vermiş olmasında açıklanan nedenle bir yanlışlık bulunmamaktadır. Bundan ayrı davacı kuruma ait aracın trafik sigortacısı olan davalı … A.Ş sigortalı araçta meydana gelen ve işleten tarafından ileri sürülen tazminat taleplerinden olay tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A/3-b maddesi uyarınca; sorumlu tutulamaması nedeniyle bu davaya yönelik olarak açılan davanın reddine karar verilmesi doğrudur.2- Davacı kurum, 19/05/2012 tarihinde meydana gelen olayda kusuru ve sorumluluğu olduğunu ileri sürdüğü davalılara karşı müteselsil sorumluluk ilkeleri uyarınca dava yönelterek uğramış olduğu zararın tüm davalılarca birlikte giderilmesini istemiştir. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanununun 141-142 maddeleri ile 2918 sayılı KTK’nun 88. Maddesine göre, sigortacı dahil(policedeki sınırı aşmamak üzere) zarar sorumlularının tamamı tam tazminat ödemekle yükümlülerdir. Kusur durumuna göre zarardan sorumlulukları ise, kendi aralarındaki iç ilişkiyi ilgilendiren bir durumdur. Ne varki somut olayda, % 60 oranında kusurlu olan davalı …, davacı işletenin sürücüsü durumundadır. Dolayısıyla davacı işleten, sürücüsünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olacağından; davalı … ile diğer davalılar arasında müşterek sorumluluk bulunmamaktadır. Diğer bir anlatımla uğranılan zararın davacı sürücüsünün sorumluluğunda olan miktardan diğer davalılar sorumlu değillerdir. Ancak kalan sorumluluğun tamamından davacıya karşı … ile … A.Ş dışında kalan diğer davalıların birlikte sorumlu oldukları açıktır. Bu durumda mahkemece davalı … zararın kendi kusuruna isabet eden miktarından tek başına ve tam sorumlu olduğu, diğer davalıların ise … kusuruna isabet eden miktar dışında kalan zarardan kendi aralarında müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları düşünülmek suretiyle karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmesi isabetsiz ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kazanılmış haklar ile harcın kamu düzenine ilişkin bulunduğu gözetilerek; istinaf eden davacı yararı düzeltilmek suretiyle yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.(HMK.m.353/1-b/2)
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-İstinaf isteminde bulunan davacı kurum vekilinin itirazlarının, yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle KABULÜNE, öteki itirazlarının ise (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle REDDİNE,2-Davacı kurum harçtan muaf olduğundan, istinaf karar ve ilam harcı bakımından karar verilmesine YER OLMADIĞINA, 3-İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle, avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,4-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan giderlerin takdiren üzerinde bırakılmasına,5-İstinaf istemine konu ve başlıkta yazılı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27.12.2016 gün ve 2015/576-2016/977 sayılı kararının KALDIRILMASINA; 5/1-Davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yönünden davanın idari yargı yerinde görülmesi gerekmekle, davanın yargı yolu yanlışlığı nedeniyle REDDİNE,a)Davacı tarafın bu davalı yönünden yaptığı giderlerin üzerinde bırakılmasına, b)Bu davalı tarafından yapılan posta ve pul gideri 125,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, c)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.800,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,5/2-Davalı … A.Ş. yönünden yerinde görülmeyen davanın REDDİNE,a)Davacı tarafın bu davalı yönünden yaptığı giderlerin üzerinde bırakılmasına, b)Bu davalı tarafından yapılan posta ve pul gideri 100,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, c)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.800,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE, 5/3-Davalı … yönelik olarak açılan davanın kısmen kabulüyle; 9.088,91 TL’nin 19.05.2012 olan olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … alınarak davacı kuruma verilmesine; fazlaya ilişkin talebin reddine,5/4-Davalılar … A.Ş’ e yönelik olarak açılan davanın kısmen kabulüyle; 6.059,272-TL’nin ( davalı sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile de sınırlı olmak kaydıyla) … A.Ş’den müştereken ve müteselsilen alınarak ile davacı kuruma VERİLMESİNE, bu miktara davalı … yönünden 19.05.2012 olay tarihinden itibaren, davalı … sigorta yönünden ise 06.06.2012 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine,fazlaya ilişkin talebin reddine,5/5-Davalı …. yönünden hükmedilen miktar itibariyle alınması gereken 620,86- TL nisbi karar ve ilam ilam harcının davalı …n alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,5/6-Davalılar … A.Ş ile … yönünden hükmedilen miktar itibariyle alınması gereken 413,91-TL nispi karar ve ilam harcının davalı … A.Ş ile davalı … müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,5/7-Yargılama sırasında davacı tarafından yapılan 2.250,00 TL’Sİ bilirkişi ücreti, 184,00-TL’si posta gideri olmak üzere toplam 2.434,00 TL yargılama giderinin 1.464,40 TL’sinin davalı …., 969,60-TL’sinin de davalı …A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,5/8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.180,00 TL ücreti vekaletin 1308,00-TLsinin davalı … 872.00-TL’sinin ise davalı … A.Ş’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, 5/9-Yargılama sırasında davalılar … ve … A.Ş tarafından yapılan yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerlerinde bırakılmasına,5/10- Yargılamada kendini vekille temsil ettirdiği anlaşılan davalı … A.Ş.yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 1.514,82 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 5/11-Gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,HMK m.353/1-b/2 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK m. 362/1-a gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.16/02/2018.