Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/674 E. 2018/399 K. 12.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO : 2017/674
KARAR NO : 2018/399
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/01/2017
NUMARASI : 2014/1410 E., 2017/34 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/04/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacılardan ..’nin Eşi, diğer davacılar …,…’nin babası …’ın, 29/09/2013 tarihinde kullanmakta olduğu motosikletle seyir halindeyken karşı yönden gelmekte olan ve plakası belirlenemeyen beyaz renkli tırın lastiklerinin altından fırlayan taşın önce … plakalı araca çarpması, buradan sekerek davacıların desteğinin göğsüne çarpması şeklinde meydana gelen kaza sonucu vefat ettiğini, plakası tespit edilemeyen araç nedeniyle …’na yapılan başvuru üzerine bir miktar ödeme yapıldığını, ancak yapılan ödemenin davacıların zararını karşılamadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik her bir davacı için ayrı ayrı 1.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Hesabından tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 10/08/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile tazminat talebini davacı … için 95.394,33-TL, davacı … için 24.510,43-TL, davacı … için 18.518,32-TL, davacı … için 21.788,92-TL olmak üzere toplam 164.212,00-TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı yana ödeme yapıldığını ve davacı yanın başkaca hak ve alacağı kalmadığını belirterek …nı kesin ve dönüşümsüz olarak ibra ettiğini, açılan davanın kötü niyetli olduğunu, dava konusu trafik kazasında davacıların murisinin %100 kusurlu olduğunu ve tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; meydana gelen kazada davacıların desteğinin kusurlu bulunmadığı, davacıların üçüncü kişi sıfatıyla dava açmış olmaları nedeniyle desteklerinin kusurunun kendilerine yansıtılamayacağı, davalı … tarafından daha önce yapılan ödemenin yetersiz olduğu değerlendirilerek bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı tarafın ıslah talebi de dikkate alınarak; davanın ıslah edilen değer üzerinden kabulü ile, davacı … için 96.394,33-TL,.. için 19.518,32-TL, … için 22.788,92-TL destekten yoksun kalma tazminatının 03/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davacı … için 25.510,43-TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, karara karşı davalı … tarafından süresi içinde istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davalı … vekilinin istinaf sebepleri; kusur raporu alınmadan karar verildiği, hesaplanan tazminat tutarından müterafik kusur indirimi yapılmamasının hatalı olduğu, … tarafından yapılan ödemenin mahsup edilmeyerek tazminata hükmedildiği, davacılar vekilince ıslah dilekçesi ile dava tarihinden itibaren faiz talep edilmesine rağmen taleple bağlılık ilkesi aşılarak ve hatalı şekilde avans faizi hükmedildiği, davacı …’ın, eski eşi …’ın ölümünden sonra yeniden evlendiği, evlenme tarihinden sonrası için kendisine tazminat verilmesinin hatalı olduğu hususlarına ilişkindir.
Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkin bulunmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden davacı … tarafından kendisi adına asaleten çocukları … adına velayeten dava açtığı, ancak sadece davacı … adına dosyaya vekaletname sunulduğu, adlarına velayeten dava açılan diğer davacılar adına düzenlenmiş vekaletnamelerin dosyada bulunmadığı anlaşılmıştır. HMK 114/1-f maddesi uyarınca vekil aracılığıyla takip edilen davalarda vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunması dava şartı olup, bu şart gerçekleşmediğinden HMK 353/1-a/4 maddesi gereğince Mahkemece verilen kararın kaldırılması gerekmektedir.
Bundan ayrı olarak kabule göre, Uyap üzerinden dosya kapsamına alınan davacı …’ın nüfus kayıtlarının incelenmesinden, davacı …’ın ilk derece mahkemesi karar tarihi olan 17/01/2017 tarihinden 10 gün sonra, karar kesinleşmeden, 27/01/2017 tarihinde … ile evlendiği anlaşılmaktadır. Mahkemece verilen kararın kaldırılma gerekçesine göre; davacının evlendiği tarih itibariyle destekten yoksun kalma tazminatı alma hakkını kaybettiği dikkate alınarak, davacı … için evlendiği tarihe kadar destekten yoksun kalma tazminatı alacağının ne kadar olduğunun bilirkişi marifetiyle hesaplattırılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekmektedir.
Tüm bu nedenlerle Mahkemece verilen kararın HMK 353/1-a/4 maddesi gereğince kaldırılmasına, davalı vekilinin diğer istinaf sebeplerinin bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına, dosyanın belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere Mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, istinaf talebine konu İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/01/2017 tarih ve 2014/1410 E., 2017/34 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde işlem yapılmak üzere Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, davalı vekilinin diğer istinaf sebeplerinin bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına,
3- Davalı … tarafından peşin olarak yatırılan 2.805,00-TL nispi istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE,
4- Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5- Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
HMK. m.353/1-a/4 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 12/04/2018