Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/671 E. 2018/347 K. 05.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/671
KARAR NO : 2018/347
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/01/2017
NUMARASI : 2017/263 E.- 2017/263 K.
DAVANIN KONUSU: Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/04/2018
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Başvuranlar vekili tarafından Sigorta Tahkim Komisyonuna verilen dilekçede özetle; davalı sigorta şirketi nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plâka sayılı otobüsün sürücüsünün asli kusuru ile 03.03.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında araç içerisinde, aracın ikinci şoförü olarak bulunan ve vekil edenlerin eşi, babası ve oğlu olan destek …’nun hayatını kaybettiğini, sigorta şirketine yapılan başvuru sonucunda bir miktar ödeme yapılmış ise de bu miktarın gerçek zararı karşılamada yetersiz kaldığı belirtilerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davacı eş … için 15.000,00-TL, diğer davacıların her biri için ayrı ayrı 100,00-TL olmak üzere toplam 15.400,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiş, 25/07/2016 günlü dilekçe ile de davacı eş için olan istek miktarını 91.945,28-TL’ye, davacı çocuk … için olan istek miktarını 13.779,87-TL’ye, davacı çocuk …. için istek miktarını 20.059,26-TL’ye, davacı anne … için olan istek miktarını 28.892,09-TL’ye, davacı baba … için olan istek miktarını da 16.425,68-TL’ye çıkardıklarını açıklamıştır.Davalı sigorta şirketi vekili cevabında özetle; vekil edeni şirket nezdinde trafik sigortalı bulunan … plâka sayılı aracın 03.03.2015 tarihinde karıştığı trafik kazasında ölen yedek şoför … nedeniyle yapılan başvuru sonucunda hak sahiplerine 113.000,00-TL ödemede bulunulduğunu, dolayısıyla başkaca bir sorumluluğun kalmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiş ve ayrıca sorumlulukları yoluna gidilecek olursa aracı kullanan asıl şoförün olay sırasında alkollü olması nedeniyle müterafik kusur indiriminin dikkate alınması gerektiğini açıklayarak davaya karşı koymuştur.Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince davalı sigorta şirketi nezdinde trafik sigortalı bulunan .. .plâka sayılı aracın sürücüsünün asli ve tam kusuru neticesinde 03.03.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında araç içerisinde ikinci şoför olarak bulunan destek …’nun hayatını kaybettiği, desteğin kusursuz olduğu, sigorta şirketine davacı eş … tarafından yapılan başvuru sonucunda kendisine 08.10.2015 tarihinde 115.000,00-TL ödeme yapıldığı, dolayısıyla temerrüt tarihinin bu tarih olduğu, diğer davacılar …’nun sigorta şirketine başvuru tarihinin 08.03.2016 olması nedeniyle onlar açısından temerrüt tarihinin 19.03.2016 olması gerektiği, müteveffanın dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre asgari ücretin 1 katı oranında gelire sahip bulunduğu, yapılan ödemenin güncelleşmiş değerinin davalının itirazı üzerine alınan ek rapordan da anlaşılacağı üzere 12.406,49-TL olduğu, her ne kadar davalı sigorta şirketi araç sürücüsünün olay sırasında alkollü olduğunun ikinci şoför olan müteveffa tarafından bilinmemesinin mümkün olmaması ve engellenmemiş olması nedeniyle, müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği yolunda istekte bulunmakta ise de; dosyada mevcut Kırıkkale Üniversitesi Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı Başkanlığına ait yazıdan da anlaşılacağı üzere şoför .. .’ın kanındaki etanol miktarının normal sınırlar içerisinde bulunması karşısında, dikkate alınamayacağı görüşünden hareketle; hükme esas alınan hesap bilirkişi raporu ve ek raporundaki belirlemeler doğrultusunda davanın kısmen kabûlü ile başvuran …için 90.436,61-TL, … için 13.3779,87-TL, … için 20.059,26-TL tazminatın 08.10.2015 tarihinden, … için 28.892,09-TL, … için 16.425,68-TL tazminatın ise 19.03.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacılara ödenmesine karar verilmiş, sigorta şirketinin ve davacılar vekilinin Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetine itirazları üzerine, itiraz hakem heyetince başvuranlar vekilinin ıslah harcının yargılama kapsamı giderleri kapsamında değerlendirilmesi talebine ve başvuranlar yararına ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkin bulunan itirazlarının kabûlüne, davalı sigorta şirketinin ise itirazlarının reddine karar verilmiş, itiraz hakem heyeti kararına karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri; bilirkişi raporuna yönelik olarak ödemenin güncelleştirilmesine ilişkin itirazlarının dikkate alınmadığı, hak sahibi davacı erkek çocuk için 18 yaş yerini 22 yaşına kadar destek payı uygulaması yapılmasının hatalı olduğu, sürücünün alkollü olması nedeniyle ikinci şoför durumunda bulunan müteveffa bakımından belirlenen tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmamasının doğru olmadığı, sigorta şirketine başvuru sonucunda yapılan ödemeden sonra alınan ibranamenin dikkate alınmadığı, faiz oranı ve türünün de yanlış belirlendiği hususlarına yöneliktir.
1-5684 sayılı Sigortacılık Yasasının 30/12. Maddesi gereği, sigorta tahkim komisyonlarının 40.000,00-TL’yi geçmeyen kararları kesindir. Kesin olan kararların istinaf istemleri hakkında mahkemece (somut olayda tahkim komisyonunca) bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/03-1990/04 İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca İstinaf Mahkemesi’nce de istinaf isteğinin miktar nedeniyle reddine karar verilebilir. Görülmekte olan davada, davacılar ihtiyari dava arkadaşı durumunda bulunduğundan, 40.000,00TL’lik kesinlik sınırı her bir davacı yönünden ayrı ayrı gözetilmelidir. Bu nedenle; başvuranlar … ve … yönünden verilen kararlar miktar itibarıyla kesin olup yasa yolu kapalı bulunduğundan, davalı sigorta şirketi vekili tarafından bu kişilere yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddine karar verilmek gerekmiştir.
2-Başvuru sahibi,… yönünden verilen karara yönelik istinaf isteğine gelince; dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı isteğine ilişkindir. İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenlerine, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, hakem kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle olaya, oluşa uygun olarak düzenlenen denetlenebilir gerekçeler içeren hesap bilirkişisi raporundaki bu davacıya yönelik hesaplama yönteminin Yargıtay uygulamalarına uygun bulunmasına, güncelleştirmeye ilişkin davalı itirazının değerlendirilmesi sonucunda düzenlenen ek rapor ile yapılan düzeltmeye 01.08.2016 havale günlü itiraz dilekçesinde herhangi bir yeni itiraz ileri sürülmediğine ve hükme bu ek raporun esas alındığının anlaşılmış bulunmasına, her bir davacı için ayrı ayrı ve kendi durumlarına uygun şekillerde belirlenen temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz uygulaması yapılmış olmasına, bir kısım davacıya daha önce yapılan kısmi ödeme sonrasında alınan ibranameden sonra 2918 sayılı Yasanın 111. madde hükmüne göre yeniden yasal süre içinde talepte bulunulmasının mümkün bulunmesına, dosya arasında bulunan trafik kazası tespit tutanağına göre olay sırasında sürücünün 0,12 oranında alkollü olduğu şeklindeki belirlemenin KÜ Tıp Fakültesi Başhekimliğine ait doktor raporu dikkate alındığında kişinin alkollü olduğunu göstermeyeceği ve bu miktar etanolün normal sınırlar içinde değerlendirilmesi gerektiği anlaşıldığından müterafik kusur uygulamasına gidilmemesinde de herhangi bir yanılgı olmadığına göre; davalı sigorta şirketinin başvuran …’na yönelik olarak verilen karara ilişkin istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü uyarınca esastan reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti’nin 09/12/2016 gün ve 2016/İ.2726-2016/İHK-3307 sayılı kararı ile davacılar … ve … bakımından verilen kararlara yönelik olarak davalı … Sigorta A.Ş vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda (1) nolu bette gösterilen nedenle 5684 sayılı yasanın 30/12 ve HMK.346/1 ve352 madde hükümleri gereğince usul yönünden ayrı ayrı REDDİNE,
2-Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti’nin 09/12/2016 gün ve 2016/İ.2726-2016/İHK-3307 sayılı kararı ile davacı …. bakımından verilen karara yönelik olarak Davalı ..Sigorta A.Ş vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun ise, yukarıda (2) sayıyı bentte gösterilen nedenlerle HMK. 353/1-b(1) maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
3-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı sigorta şirketi tarafından peşin olarak yatırılan 154,30-TL başvurma harcından alınması gereken 85,70-TL istinaf başvurma harcının düşümü ile kalan 68,60-TL ile fazladan yatırılan 31,40-TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde davalı tarafa İADESİNE,
4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davalı sigorta şirketi tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda davacı … yönünden HMK. m. 361/1 maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere, diğer davacılar yönünden ise; HMK.362/1-a maddesi hükmü uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.05/04/2018.