Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/670 E. 2018/483 K. 10.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/670
KARAR NO : 2018/483
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 21/11/2016
NUMARASI : 2016/4024 E. – 2016/4024 K.
DAVANIN KONUSU : Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/05/2018
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, davalı … şirketi vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonu’na sunmuş olduğu dava dilekçesi ile; müvekkiline ait ve davalı … A. Ş. tarafından kasko sigorta poliçesi ile sigortalanan … plakalı aracın 24/10/2015 tarihinde Adana’da meydana gelen tek taraflı trafik kazasında hasara uğradığını, hasar bedelinin tahsili için davalı … şirketine yapılan müracaata cevap verilmediğini, ancak sigorta şirketi tarafından aracın tramer kayıtlarına 24/10/2015 tarihindeki kaza nedeniyle 78.427,00-TL. hasar kaydı düşüldüğünü, araçtaki hasarın miktarının tespiti için Adana 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/1 D.İş sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını, tespit dosyasına sunulan 27/01/2016 tarihli bilirkişi raporu ile araçta 97.141,34-TL. tutarında işçilik ve yedek parça hasarı mevcut olduğu, aracın ikinci el piyasa değerinin 82.000,00-TL. olduğu aracın sovtaj bedelinin 15.000,00-TL. olduğunun tespit edildiğini, hasarlı aracın tamiri için gereken masrafın ikinci el piyasa değerinden daha fazla olduğunu belirterek, aracın ikinci el piyasa değerinden sovtaj bedeli düşüldükten sonra geriye kalan 67.000,00-TL.’nin davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesi ile; davalı tarafça yapılan başvuru üzerine açılan hasar dosyası kapsamında yapılan araştırma neticesinde, talebin teminat kapsamı dışında olduğunun anlaşıldığını, aracın sahibi … tarafından, Adana Sarıçam İlçesindeki … Alım Satım Rent A Car isimli firmaya kiralık olarak verildiğini, kaza yapan sürücünün … olduğunu, …’nin bu aracı …’e kiralık olarak verdiğini,….’in kaza sırasında alkollü olduğundan sürücü olarak Yüksel Köse’nin gösterildiğinin, yapılan araştırma sonucu tespit edildiğini, kazanın polise geç haber verilerek sürücü değişikliği yapıldığı kanaatine varıldığını, hasar dosyası kapsamında araştırma yapan uzman tarafından … ile yapılan telefon görüşmesi ile sürücü değişikliği yapıldığının tespit edilmiş olduğunu, bu nedenlerle talebin teminat kapsamı dışında olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, talep edilen miktarın fahiş olduğunu, avans faizi isteminin haksız olduğunu savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; davalı sigortacının aracın kiralık olarak kullanıldığı iddiasını 21/11/2015 tarihli araştırma raporu ve eklerine dayandırdığı, bu ekler arasında araştırmacının kiralık araç, sürücü değişikliği ve alkol iddialarını destekleyen somut bir kanıt görülemediği, dosyaya herhangi bir araç kiralama sözleşmesi sunulmadığı, yazılı beyanda bulunan Yüksel Köse’nin araştırmacının kanaatinin aksi yönde beyanda bulunduğu, bu tip araştırma raporlarının tek yanlı değerlendirmelere sahip olduğu ve somut kanıt olarak değerlendirilemeyeceğinin Yargıtay’ın yerleşik kararlarıyla da sabit olduğu, bu anlamda talebin teminat dışı olduğunun davalı … şirketince ispat edilemediği gerekçesiyle, dosya kapsamında temin edilen 23/06/2015 tarihli bilirkişi raporu ile davacının talep edebileceği hasar tazminatının 43.888,00-TL. olduğu da göz önünde bulundurularak, davanın talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile 43.888,00-TL. tazminatın 25/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, karara karşı davalı … şirketi vekilince yapılan itiraz üzerine, itiraz hakem heyetince itirazın reddine karar verilmiş, karara karşı davalı … şirketi vekilince süresi içerisinde istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davalı … şirketi vekilinin istinaf sebepleri; aracın kiralık olarak kullanılması sebebiyle beyana aykırılık bulunmasına ilişkin itirazları değerlendirilmeden karar verildiği, aracın kiralık olarak kullanıldığının tespitine ilişkin olarak ilgili yerlere müzekkere yazılmadan araştırmacı ile araç sürücüsü arasında yapılan telefon görüşmesine ilişkin kayıtlar ilgili gsm şirketinden celbedilmeden, alkol raporları temin edilmeden, kazanın büyüklüğüne rağmen ciddi bir yaralanma olmadığı dikkate alınarak, aracın sürücüsü olduğu taraflarınca tespit edilen …’e ait tedavi kayıtlarının çevre hastanelere müzekkere yazılarak temin edilip buna göre değerlendirme yapılması gerekirken, yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan karar verilmesinin hatalı olduğu hususlarına ilişkindir.
Dava, trafik kazası nedeniyle araçta oluşan hasarın davalı kasko sigorta şirketinden tahsili talebine ilişkin bulunmaktadır.
TTK.nun 1409/1 maddesi uyarınca sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı yasanın 1409/2 maddesi hükmüne göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5 maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.
Ancak sigortalı rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyi niyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içinde kalmış gibi ihbar edildiği somut delillerle kanıtlanırsa, ispat külfeti yer değiştirip sigortalıya geçer.(HGK 10.12.1997 gün ve 1997/11-772-1043; HGK 16.12.1998 gün ve 1998/11-872-905; HGK 22.12.2010 gün ve 2010/17-655-688 sayılı ilâmları)
Somut olayda riskin gerçekleştiği sabit olup, bu riskin farklı şekillerde gerçekleştiği iddiasını davalı sigortacı ispat etmek zorundadır. Sigorta şirketinin hasarın teminat kapsamında olmadığı, olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil, iddia ettikleri şekilde gerçekleştiğini ve bu oluş şeklinin teminat dışında kalan hallerden olduğunu somut delillerle kanıtlaması gerekmektedir(Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 12/04/2017 tarih ve 2016/9428 E., 2017/3993 saıyılı kararı).
Dava konusu olaya bakıldığında 24/10/2015 tarihinde tek taraflı trafik kazasının meydana geldiği, davalının olayda sürücü değişikliği, alkol kullanımı ve aracın kiralanmış olması ihtimaline dayanarak davacıya tazminat ödemekten kaçındığı görülmektedir.
Yukarıda anılan Kanun hükümleri gereği ispat yükü üzerinde bulunan davalı sigortacı ispata yarar somut delil getirememektedir. Davalı sigortacının oluşun farklı olduğu ve teminat dışında kalan hallerden olduğunu soyut iddialarla değil, somut delillerle kanıtlaması gerekmektedir. Dosya kapsamına göre kazada davacı tarafın sürücü değişikliği yaptığı hususunun da inandırıcı delil ile ispat edilememiştir.
Bu itibarla yargılamanın tahkim yargılaması oluşu da dikkate alındığında, sigorta tahkim komisyonunca yazılı gerekçeyle talebin kabulaüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamakta olup, davalı … şirketi vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunan 09/10/2016 tarih ve 2016/İ.2258-2016/İHK-2641 sayılı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına yönelik olarak davalı … A. Ş. vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK. 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırılan 143,50-TL başvurma harcından, alınması gereken 79,70-TL başvurma harcının düşümü ile kalan 63,30-TL başvurma harcı ile, alınan 29,20-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE,
3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 42 nci maddesi ile değişik HMK.m.362/1-a hükmü gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.10/05/2018.