Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/669 E. 2018/208 K. 01.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO : 2017/669
KARAR NO : 2018/208
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 07/09/2016
NUMARASI : 2016/3060 2016/3060
DAVANIN KONUSU : Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/03/2018
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Başvuranlar vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna verdiği dilekçede özetle; davalı … şirketi nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan .. plâka sayılı araç sürücüsünün tam kusuru neticesinde vekil edenlerinin eşi ve babası olan …’ın sevk ve idaresindeki ….plâka sayılı araca çarpması sonucunda 30.12.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında desteğin hayatını kaybettiğini, davalı … şirketine yapılan başvuru sonucunda bir miktar ödeme yapılmış ise de bu ödemenin yetersiz kaldığını ileri sürerek HMK. m.107/2 uyarınca artırım hakları saklı kalmak üzere şimdilik kaydıyla davacı eş … için 40.000,00-TL, davacı çocuk … için 6.000,00-TL ve davacı çocuk Kocabey Taş için 4.000,00-TL olmak üzere toplam 50.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatın 30.12.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilini istemiş, 06/04/2016 günlü ıslah dilekçesi ile de … için olan istek miktarını 114.254,47-TL’ye, … için olan istek miktarın 25.021,82-TL’ye ve … için olan istek miktarını da 35.823,10-TL’ye çıkardıklarını açıklamıştır.
Davalı … şirketi vekili cevabında; vekil edeni şirketin … plâka sayılı aracın trafik sigortacısı olduğunu, meydana gelen kaza nedeniyle davacılara 09.03.2015 tarihinde toplam 84.980,00-TL ödeme yapıldığını, dolasıyla sorumluluğun sona erdiğini, eğer destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanacak olursa asgari ücretin baz alınması gerektiğini, müteveffanın anne ve babasının sağ olması nedeniyle yapılacak hesaplamada paylarının dikkate alınmasını istediklerini ve ticari faiz isteğinin de yerinde bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince 30.12.2014 tarihinde … plâka sayılı araç ile … plâka sayılı sigortalı aracın karıştığı çift taraflı trafik kazasında … plâka sayılı araç sürücüsü olan ve davacıların desteği bulunan .. .’ın hayatını kaybettiği, taraflar arasında kazanın oluşumunda …’ın kusursuz olduğu, sigortalı araç sürücüsünün ise %100 oranında tam kusurunun bulunduğu konusunda uyuşmazlık olmadığı, sigorta şirketinin 09/03/2015 tarihinde yaptığı 84.980,00-TL’nin güncelleştirilmesi sonucunda hesaplanan ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda başvuruların kabûlü ile … için 114.254,42-TL, Kocabey Taş için 25.021,82-TL ve … için de 35.823,10-TL tazminatın eksik ödeme tarihi olan 09.03.2015 tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte .. Sigorta’dan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; sigorta şirketinin Sigorta Tahkim Komisyonuna İtiraz Hakem Heyetine itirazı üzerine itiraz reddedilmiş, İtiraz Hakem Heyeti Kararına karşı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İstinaf nedenleri; tazminat hesaplamasında müteveffanın sağ olan anne ve babasının destek paylarının dikkate alınmamasının ve müteveffanın erkek çocukları olan davacılara babaları olan müteveffanın 18 yaşına kadar destek olabileceği halde bu desteğin 22 yaş olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğu ve sigortalı aracın ticari araç olmaması nedeniyle hükmedilecek faizin yasal faiz olması gerektiği hususlarına yöneliktir.
İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesince 02.11.2016 gün 2016/3060 D.İş-2016/3060 sayılı kararla davanın davalısı … vekilinin kendisini verilen bir haftalık kesin süre içerisinde gider avansını yatırması için gönderilen muhtıranın tebliğ edilmesine rağmen kesin süre içerisinde bu gideri yatırmadığı belirtilerek HMK. 341. maddesi uyarınca davalı sigortanın istinaf talebinden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiş ve bu karar da davalı … vekili tarafından süresi içeresinde istinaf edilmiştir.
Davalı …Ş. vekiline mahkemece tebliğ edildiği belirtilen muhtıra dosya içerisinde bulunmadığı gibi söz konusu muhtıranın tebliğ edildiği belirtilen tebligat parçası üzerindeki açıklamada da sadece 07.09.2016 günlü değişik iş evrakı olduğu açıklanmış ve zarf üzerine “HMK’nın 366. maddesi yollamasıyla HMK 343-349 maddeleri gereğince temyiz posta giderinin hiç ödenmediği anlaşılmakla 50.000,00-TL’nin tebliğ tarihinden itibaren 1 haftalık süre içerisinde tamamlanması, aksi halde temyiz talebinden vazgeçmiş sayılacağı karar verileceği ihtar ve tebliğ olunur” ibaresinin yazılı bulunduğu anlaşılmaktadır. Açıklanan şekildeki tebligat; usûlüne uygun şekilde düzenlenen bir muhtıranın tebliği niteliğinde olmadığından mahkemenin yukarıda yazılı 02.11.2016 günlü davalı sigortanın istinaf talebinden vazgeçmiş sayılmasını ve vazgeçme nedeniyle talebinin reddine ilişkin kararının kaldırılarak davalının ilk istinaf dilekçesi uyarınca dosyanın incelenmesine geçilmesi gerekmiştir.
1-5684 sayılı Sigortacılık Yasasının 30/12. Maddesi gereği, sigorta tahkim komisyonlarının 40.000,00-TL’yi geçmeyen kararları kesindir. Kesin olan kararların istinaf istemleri hakkında mahkemece (somut olayda tahkim komisyonunca) bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/03-1990/04 İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca İstinaf Mahkemesi’nce de istinaf isteğinin miktar nedeniyle reddine karar verilebilir. Görülmekte olan davada, davacılar ihtiyari dava arkadaşı durumunda bulunduğundan, 40.000,00TL’lik kesinlik sınırı her bir davacı yönünden ayrı ayrı gözetilmelidir. Bu nedenle; davacılardan …(25.021,82-TL) ve.. (35.823,10-TL) yönünden verilen kararlar kesin olup yasa yolu kapalı bulunduğundan, bu davacılara yönelik istinaf isteğinin reddine karar verilmiştir.
2-Başvuran … için verilen karara yönelik istinaf isteğine gelince; dava trafik kazasından kaynaklanan eşin açmış olduğu destekten yoksun kalma tazminatına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatının, istinafın kapsam ve nedenine göre yapılan incelemede taraflar arasında kusur, gelir ve genel olarak hesaplama yöntemi konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davacı …’ın bakiye destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması sırasında müteveffanın sağ olduğu ileri sürülen anne ve babasına pay ayrılması gerekip gerekmediğine ilişkindir.
Davacı eş; desteği …’ın 30.12.2014 tarihinde sürücüsü olduğu özel araçla kaza yapması sonucunda hayatını kaybetmesi nedeniyle kazaya karışan ve kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğu anlaşılan karşı aracın ZMSS sigortacısı olan davalı … şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmaktadır.
Trafik kazası sonucunda ölen … ölmeseydi anne ve babasına bakması muhtemeldir. Yargıtay Özel Dairesinin yerleşik uygulamalarına göre ölenin gelirinin bir kısmını anne ve babasına da ayıracağı varsayılır. Somut olayda desteğin evli ve 2 çocuklu olduğu gözetilerek, desteğe 2 pay, eşine 2 pay, çocuklarına 1’er pay ayrılacak ve anne/babaya da 1’er pay verilecektir. Bu durumda anne ve babanın payları 1/8 olacaktır. Hakem heyetince hükme esas alınan raporda destek tazminatı hesabı yapılırken müteveffanın anne ve babasının destek süre ve payları hesaba katılmamış, tüm gelirin eş ve çocuklara ayrılacağı varsayımı ile hesaplama yapılmıştır.
O halde hakem heyetince murisinin anne ve babasının sağ olup olmadığı belirlenmeli ve sağ olduklarının anlaşılması halinde de yukarıda ifade olunan destek payları esas alınarak anne ve babanın payı ve çocukların payı bakımından da keşinleşen hususlar gözetilmek suretiyle davacı …’ın hak kazanacağı muhtemel tazminat tutarının ne olacağı konusunda rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir. Bunun yapılmamış olması HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca yerinde görülmediğinden davalının bu yönleri amaçlayan istinaf itirazlarının kabûl edilmesi gerektiği, diğer istinaf itirazlarının ise, bu aşamada incelemesine yer olmadığı sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Davalı … şirketi vekilinin başvuranlardan… bakımından verilen Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti’nin 27.07.2016 gün 2016/İ.1394 – 2016/İHK.1877 sayılı kararına yönelik istinaf isteklerinin yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenle 5684 sayılı yasanın 30/12 ve HMK.346/1 ve 352 maddeleri uyarınca kararın kesin olması nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Davalı … şirketi vekilinin başvuranlardan … bakımından verilen karara yönelik istinaf isteğinin yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle KABULÜNE ve istinaf isteğine konu olanSigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti 27.07.2016 gün 2016/İ.1394 – 2016/İHK.1877 sayılı kararının KALDIRILMASINA; kararın kaldırılma gerekçesine göre; davalı … şirketinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada değerlendirilmesine YER OLMADIĞINA,
3-Dosyanın yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere Sigorta Tahkim Komisyonuna GÖNDERİLMESİNE,
4- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırılan 143,50-TL başvurma harcından alınması gereken 98,10-TL başvurma harcının düşümü ile kalan 45,40-TL başvurma harcı ile fazladan alınan maktu harç toplamı olan 58.40- TL harç ve 79,70 TL başvurma harcının talebi halinde davalı …ye İADESİNE,
5-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığa,
6-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin takdiren üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, … bakımından HMK.m.362/1-a gereğince KESİN; … bakımından ise, HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KESİN olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.01/03/2018.