Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/667 E. 2018/162 K. 16.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I

DOSYA NO : 2017/667
KARAR NO : 2018/162
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/11/2016
NUMARASI : 2016/4066 – 2016/4066
DAVANIN KONUSU : Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ-: 16/02/2018

Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Başvuran vekili sigorta tahkim komisyonuna verdiği dilekçede özetle; davalı … şirketi nezdinde ZMM sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … plaka sayılı araç ile …. plaka sayılı aracın 05/10/2013 tarihinde karıştığı çift taraflı trafik kazasında …. araç içerisinde yolcu konumunda bulunan vekil edeninin yaralandığını ve malul kaldığını, sigorta şirketine yapılan başvurunun ise reddedildiğini belirterek fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla 41.000-TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah dilekçesi ile de istek miktarını 239.666,32-TL’ye çıkartıklarını açıklamıştır.
Davalı … şirketi vekili cevabında; vekil edeni şirket nezdinde ZMM sigortalı bulunan …. plaka sayılı araç ile davacının içinde yolcu olarak bulunduğu ….. plaka sayılı aracın karıştığı trafik kazasında, sigortalı araç sürücüsünün herhangi bir kusurunun bulunmadığını, dolayısıyla vekil edeni şirketin sorumluluğuna gidilemeyeceğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; 05/10/2013 tarihinde ….. plaka sayılı araç ile ….. plakalı aracın çarpışması sonucunda meydana gelen trafik kazasında ….plaka sayılı araç içersinde yolcu olarak bulunan davacının yaralanarak malul kaldığı, kazanın oluşumunda davacının içinde bulunduğu araç sürücüsünün % 75 oranında sigortalı araç sürücüsünün ise %25 oranında kusurlu olduğu kabul edilmek suretiyle benimsenen hesap bilirkişisi raporu doğrultusunda başvurunun kabulü ile 239.666,32-TL tazminatın 11/09/2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden alınarak başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiş, sigorta şirketinin sigorta tahkim komisyonu itiraz hakem heyetine itirazı üzerine, itiraz hakem heyetince; olayla ilgili olarak görülen ceza yargılaması sırasında Adli Tıp Kurumu’ndan alınan kusur raporuna göre sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunun belirlendiği, tahkim yargılaması sırasında alınan 17/06/2016 günlü kusur raporunda da bu belirlemenin esasen teyit edilmesine rağmen 17/06/2016 günlü raporu düzenleyen bilirkişiden alınan ek rapordaki dosyaya ve oluşa uygun bulunmayan kusur belirlenmesi esas alınmasıyla verilen uyuşmazlık hakem heyeti kararında isabet bulunmadığı görüşünden hareketle itirazın kabulüne, uyuşmazlık hakem heyeti kararının kaldırılmasına ve başvuranın talebinin reddine karar verilmiştir. İtiraz hakem heyeti kararına karşı davacı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İstinaf nedenleri; itiraz hakem heyetinin hükme esas aldığı, ATK raporunun ceza yargılaması sırasında alındığı, dolayısıyla raporun hukuk hakimini bağlamayacağı, kaldı ki ceza yargılamasının da henüz kesinleşmediği, tahkim yargılaması sırasında alınan kusur raporuna göre sigortalı araç sürücüsünün olayda %25 oranında kusurlu olduğunun doğru şekilde belirlendiğini, itiraz hakem heyetince bu belirlemenin göz ardı edilmesi suretiyle verilen başvurunun reddine ilişkin kararda isabet bulunmadığı hususuna yöneliktir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat isteğine ilişkindir.
Olayla ilgili olarak görülen Edirne 4.Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/217 esas sayılı dosyasındaki yargılama sırasında ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan 20/08/2014 günlü raporda kazaya karışan ….plaka sayılı sigortalı araç sürücüsü ….’in kusursuz olduğu, … plaka sayılı araç sürücüsü Hasan Atmaca’nın ise asli kusurlu bulunduğu belirtilmiş, tahkim yargılaması sırasında görüşüne başvurulan Fizik Yüksek Müh. Trafik Kusur Tespit Uzmanı olduğu açıklanan …. tarafından düzenlenen 17/06/2016 günlü raporda da ATK’nca alınan rapordaki belirlemeler teyit edilerek sigortalı araç sürücüsü …..’in olayda kusursuz olduğu sonucuna varılmıştır. Bu rapora davacı tarafça İTÜ Mak. Fak. Öğrt.Üyesi Prof Dr. Müh. ….. tarafından düzenlenen özel rapordaki değerlendirmelere dayanılarak itiraz edilmiştir. İtiraz üzerine dosya bilirkişi …..’a yeniden tevdi edilmiş ve ….. tarafından itiraz değerlendirilerek düzenlenen ek raporda sigortalı araç sürücüsünün olayda %25 kusurlu olduğu sonucuna varıldığı ve uyuşmazlık hakem heyetince de bu ek raporun hükme esas alındığı, itiraz hakem heyetince de ceza yargılaması sırasında ATK’ndan alınan rapor ile tahkim yargılaması sırasında alınan kusur bilirkişisinin kök raporundaki değerlendirmelerin esas alınmasıyla başvurunun reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda olayın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olup olmadığı, kusurlu ise, kusur oranın ne olacağı hususunda birbiri ile çelişen raporlar nedeniyle duraksama meydana gelmektedir. Hakem Heyetince raporlar arasındaki çelişki ve duraksamaları giderici nitelikte konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmadan karar verilmiş olması hatalıdır.
Açıklanan nedenlerle ve somut olayın niteliğine göre; tahkim komisyonunca az yukarıda açıklanan hususlar doğrultusunda; tarafların iddia ve savunmaları,itirazları, ceza dosyası ile birlikte tüm dosya kapsamı dikkate alınarak, İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyeleri arasından ( tahkim yargılaması sırasında davacı tarafın kişisel başvurusu sonucunda 22.06.2016 günlü raporla görüş bildiren İTÜ Makina Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr….dışında) veya Karayolları Trafik Fen Heyetinden seçilecek uzman bilirkişi kurulundan alınacak denetime elverir nitelikte bulunan ve dosyada mevcut tüm bilirkişi raporlarını da irdeleyen raporla, tarafların olaydaki kusur oranlarının hiç bir duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesine çalışılması ve ondan sonra esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken, bunun yapılmamış olması HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca yerinde görülmediğinden; başvuran vekilinin bu yönleri amaçlayan istinaf itirazlarının kabulü ile aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Başvuran vekilinin istinaf isteğinin KABULÜ ile istinaf istemine konu Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 20.10.2016 gün 2016/İ.2549-2016/İHK.2753 sayılı kararının KALDIRILMASINA;
2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere Sigorta Tahkim Komisyonu’na GÖNDERİLMESİNE,
3- Peşin olarak başvuran tarafından yatırılan 143,50-TL başvurma harcından, alınması gereken 85.70-TL başvurma harcının düşümü ile kalan 57.80-TL başvurma harcı ile 29,20-TL maktu karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE,
4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-Başvuran tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin hakem heyetince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
HMK. m.353/1-a/6 hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.16/02/2018