Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/661 E. 2018/207 K. 01.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO : 2017/661
KARAR NO : 2018/207
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 01/11/2016
NUMARASI : 2016/3917 2016/3917
DAVANIN KONUSU : Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 01/03/2018
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Başvuran vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna verdiği dilekçede özetle; vekil edeni …’ın 10.06.2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında ağır şekilde yaralanarak %88 oranında malûl kaldığını ve bakıcı gideri zararına uğradığını, davalı … şirketine bakıcı gideri zararının karşılanmasına yönelik olarak yapılan başvurunun ise sonuçsuz kaldığını belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 25.000,00-TL bakıcı gideri zararının davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiş, 17.05.2016 günlü ıslah dilekçesi ile de istek miktarını 225.000,00-TL’ye çıkardıklarını açıklamıştır.
Davalı …vekili cevabında; davacının yaralanmasıyla sonuçlanan kazaya karışan .. plâka sayılı aracın vekil edeni şirket nezdinde trafik sigortalı bulunduğunu ancak davacının Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/192Esasında kayıtlı dava dosyasına konu ettiği sakatlanma nedeniyle tazminat isteğinin tabii olduğu teminat grubu ile şimdi istenilen bakıcı gideri zararına ilişkin teminat grubunun aynı olması nedeniyle vekil edeni şirket tarafından davacıya daha önce 08/12/2014 ve 10/11/2014 tarihlerinde yapılan toplam 125.748,00-TL tazminat ödemesinin teminat limiti bakımından dikkate alınması gerektiğini, ayrıca davacıda var olduğu ileri sürülen malûliyete ilişkin belirlemenin de Adli Tıp Kurumunca yapılmasını istediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince davalı … şirketi nezdinde trafik sigortalı bulunan … plâka sayılı aracın karıştığı trafik kazası sonucunda …’ın yaralanarak %88 oranında beden gücü kaybına uğradığı, bu durumda sigorta şirketinin bakıcı gideri zararının karşılanmasından sorumlu olduğu görüşünden hareketle başvurunun kabûlü ile 225.000,00-TL bakıcı gideri tazminatının 23.03.2016 olan temerrüt tarihinden işleyecek yasal faizle birlikte davalı … şirketinden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, sigorta şirketinin Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetine itirazı üzerine, itirazın reddine karar verilmiş, itiraz hakem heyeti kararına karşı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
HMUK’nun geçici üçüncü maddesinde ” Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur ” hükmü yer almakta olup, bu madde uyarınca Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar temyiz süresi 15 gün iken Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başladığı 20/07/2016 tarihinden itibaren HMK’nun 345. Madde hükümleri uygulanması gerekmektedir.
Görülmekte olan tahkim dosyasında; Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başladığı tarihten sonra 02/10/2016 tarihinde verilen itiraz hakem heyeti kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan başvuru temyiz isteği olarak değerlendirilerek dosya Yargıtay’a gönderilmiş ise de; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 13/03/2017 gün 2016/19711-2017/2696 sayılı kararında, kanun yolu incelemesi isteğine konu itiraz hakem heyeti kararının istinaf kanun yoluna tabi olduğu belirtilmesi nedeniyle dosyanın dairemize gönderildiği anlaşılmaktadır.
Söz konusu Yargıtay ilamı değerlendirildiğinde; incelenmesi istenilen kararın istinaf kanun yoluna tabi olduğu anlaşılmaktadır.
İstinaf yoluna başvuru süresi iki haftadır. Bu süre, ilamın usulen taraflardan her birine tebliğiyle işlemeye başlar. (HMK. m. 345). Diğer yandan, süre; hafta, ay veya yıl olarak belirlenmiş ise başladığı güne son hafta, ay veya yıl içindeki karşılık gelen günün tatil saatinde biter. (HMK. m. 92/2). Resmi tatil günleri süreye dahildir. Sürenin son gününün resmi tatil gününe rastlaması halinde süre tatili takip eden ilk iş günü çalışma saati sonunda biter.( HMK.m.93)
İtiraz hakem heyeti kararın davalı tarafa 17.10.2016 tarihinde tebliğ edildiği gönderi takibi sonucunda anlaşılmış ve istinaf dilekçesinin UYAP sorgusundan da anlaşılacağı üzere davalı vekili tarafından 01.11.2016 tarihinde saat 08:21’de imzalanmasına rağmen sistem üzerinden dilekçenin mahkemeye 02.11.2016 tarihinde gönderildiği ve istinaf harçlarının da aynı tarihte ödendiği, dolayısıyla karara karşı 02/11/2016 tarihinde istinaf yasa yoluna başvurulduğu belirlenmiştir.
Yukarıda açıklanan ilkeler ve saptanan olgular doğrultusunda, istinaf isteminde bulunan davalı … şirketi bakımından 2 haftalık istinaf süresi esasen 31/10/2016 tarihinde dolmakta ise de; İtiraz Hakem Heyetince karar temyiz yolu açık olmak üzere verildiği ve temyiz başvuru süresinin de 15 gün olduğu belirgin bulunduğuna göre hukuki güvenilirlik ve belirlilik ilkeleri gereğince sürenin 01/11/2016 tarihinde dolduğu kabûl edilmelidir. Ne var ki istinaf isteğine ilişkin dilekçenin mahkemeye ulaştığı tarih 02/11/2016 olduğuna göre; başvurunun yasal sürenin dolmasından sonra yapıldığı anlaşılmaktadır.
HMK. m. 346/1 hükmü uyarınca, süreden ret kararının mahkemesince verilmesi gerekli ise de; temyiz merciine de aynı yetkinin tanındığı 01/06/1990 gün ve 1989/03-1990/04 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı da gözetilmek suretiyle, aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 02/10/2016 gün ve 2016/İ.2060 – 2016/İHK-2578 sayılı kararına karşı davalı …Ş vekili tarafından verilen istinaf dilekçesinin; başvurunun süresinde yapılmaması nedeniyle HMK.346/1 ve 352.maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Peşin olarak davalı tarafından yatırılan 3.881,00-TL nispi karar ve ilam harcı ile 143,50 TL başvurma harcının isteği halinde kendisine İADESİNE,
3-İncelemenin dosya üzerinden yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
HMK. m.352 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda ve HMK. m. 361 gereğince, tebliğden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.01/03/2018.