Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/660 E. 2018/304 K. 22.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO : 2017/660
KARAR NO : 2018/304
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 03/10/2016
NUMARASI : 2016/3369.Esas – 2016/3369 Karar
DAVANIN KONUSU : Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/03/2018
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna sunduğu dava dilekçesi ile; 06/03/2015 tarihinde …plakalı traktörü kullanırken meydana gelen tek taraflı kazada davacının eşi …’nin vefat ettiğini, davacının 3.kişi sıfatıyla destekten yoksun kalma tazminatı talep etme hakkının bulunduğunu, davalı güvence hesabına yapılan başvurunun haksız olarak reddedildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı güvence hesabından tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 18/01/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 112.880,87-TL’ye yükseltmiştir.
Davalı Güvence Hesabı vekili cevap dilekçesi ile; başvuru sahibinin 3.kişi sıfatını haiz olmadığını, tazminat talep hakkı bulunmadığını, başvuru sahibine ödeme yapılması durumunda sonradan açılacak rücu davasında alacaklı borçlu sıfatının birleşeceğini belirterek talebin reddine karar verilmesini istemiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; davacının 3.kişi sıfatıyla tazminat talep hakkı bulunduğu kabul edilerek, davacı tarafın talebinin ıslah edilmiş şekli ile kabulüne 112.880,87-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı Güvence Hesabından tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince yapılan itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyetince davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince süresi içerisinde istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davalı vekilinin istinaf sebepleri; davacının mirasçı sıfatıyla dava açtığı, 3. kişi konumda bulunmadığı, talebin teminat dışında kaldığı, alacaklı-borçlu sıfatlılarının birleşmiş olduğu, vekalet ücretinin yanlış belirlendiği hususlarına ilişkindir.
Dava, trafik kazası sonucunda meydana gelen ölüm nedeniyle, ölenin desteğinden yoksun kalan eşin açmış olduğu, destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir.
İstinaf talebinde bulunan tarafın sıfatına, istinafın kapsam ve nedenine; dosya içindeki bilgi ve belgelere, hakem kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde; hükme esas alınan uzman bilirkişi raporundaki belirlemelerin ve hesap yönteminin oluşa, yerleşmiş uygulamalara uygun denetime elverir gerekçeler içermesine; 06/03/2015 olan kaza tarihi itibariyle uygulanması gereken yasal mevzuat ve Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları dikkate alındığında; sürücü- işleten destek ister kendi kusuru, ister bir başkasının kusuru ile ölmüş olsun, ölüm destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğuran bir sonuç olduğundan; desteğin kusurunun destekten yoksun kalanlara yansıtılamayacağı; araç sürücüsünün veya işleteninin tam kusurluolması halinde dahi 3.kişi konumunda olan destekten yoksun kalan kişinin sigorta şirketinden tazminat isteme hakkına sahip olduğu konusunda duraksama bulunmadığına; bu durumda 3.kişi sıfatıyla dava açan destekten yoksun kalan kişi bakımından TBK’nun 135. maddesinde düzenlenen alacaklı-borçlu sıfatlarının birleşmesi durumunun da gerçekleşmemiş olmasına; 5684 sayılı Sigortacılık Kanunun 30/17.maddesinde ” talebi kısmen yada tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin beşte biridir.” dendiğine, anılan düzenlemenin davalı lehine – davacı taraf aleyhine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olduğu; davacı yararına – davalı aleyhine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin bulunmadığının belirgin olmasına; bu durumda davacı taraf yararına A.A.Ü.T uyarınca tam ve nispi vekalet ücreti tayin edilmesinde bir yanlışlık bulunmamasına göre; itiraz hakem heyetince verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir yön belirlenemediğinden; yerinde görülmeyen tüm istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir. (HMK.m.353/1-b(1)).
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1- Usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunan 22/08/2016 tarih ve 2016/İ.1964- 2016/İHK.2156 sayılı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına yönelik olarak davalı Güvence Hesabı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK 3535/1-b(1) maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırılan 143,50-TL başvurma harcından alınması gerekli 98,10-TL başvurma harcının düşümü ile kalan 45,40-TL başvurma harcı ile, fazladan alınan toplam 1.959,20-TL istinaf karar harcının talebi halinde davalı Güvence Hesabına İADESİNE,
3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
4- Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; 20/7/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK. m. 361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.22/03/2018.