Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/597 E. 2018/69 K. 25.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/597
KARAR NO : 2018/69
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/12/2016
NUMARASI : 2015/355- 2016/631
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/01/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; vekil edeni şirket nezdinde kasko sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … plaka sayılı araca, davalılardan …San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin işleteni diğer davalı …nin de sürücüsü olduğu … plaka sayılı kusurlu aracın çarpması sonucunda 10/03/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında vekil edeninin sigortalısına ait … plaka sayılı aracın hasarlandığı, 18.719,50-TL olan hasar bedelinin davacı şirket tarafından sigortalısına ödendiği ve kusurlu aracın ZMM Sigortacısı olan … Sigorta’ya yapılan başvuru sonucunda, … Sigorta tarafından sigortalısının kusur oranına göre ödemesi gereken hasar bedeli 14.039,62-TL olmasına rağmen kendilerine sadece 7.050,00-TL ödeme yapıldığını, bu nedenle bakiye hasar bedelinin tahsili amacıyla davalılar aleyhine icra takibine geçildiğini, bu takibin davalılar vaki itirazı üzerine durduğunu belirterek haksız itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini dava ve talep etmiştir. Davalılar vekili cevabında; davacı vekilinin kendisince bir kusur ve hasar miktarı belirleyerek görülmekte olan davayı açtığını, gerçek kusur ve hasar miktarının belirlenmesi gerektiğini, .. Sigorta’nın istenilen tüm bedeli neden ödemediği konusu üzerinde durulmasını istediklerini belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece; davanın konusunu oluşturan trafik kazasında; davacı sigorta şirketinin sigortalısının %25 oranında, davalı sürücünün ise; %75 oranında kusurlu olduğu benimsenmek suretiyle, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne; davalıların İstanbul … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazın kısmen iptaline, takibin 6.989,62 TL asıl alacak ve 418,79 TL işlemiş faiz üzerinden devamına asıl alacağın takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek devamına, fazlaya ilişkin isteğin reddine, karar verilmiştir. Karara karşı davalılar vekili tarafından süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Karar tarihinde duruşma salonunda olmalarına rağmen usulüne uygun şekilde davet edilmeme nedeniyle oturuma katılamadıklarını, bu nedenle kararın yokluklarında verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, kabule göre de; dava ile ilgili itirazlarında değindikleri konular hükme esas alınan bilirkişi raporunda değerlendirme dışı bırakıldığı halde fahiş parça ve işçilik fiyatları esas alınarak gerçek zararın çok üzerinde bir bedele ilişkin olarak hüküm kurulmasının da doğru olmadığı hususuna yöneliktir. Dava, trafik kazası sonucu meydana gelen hasar bedelinin rucüen tazmini amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir. İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam nedenine, dosya içinde bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesine dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, ATK ihtisas dairesinden emekli hasar tespit uzamanı …, sigorta uzmanı …, ve İTÜ Makina Fakültesi Öğr. Üyesi Prof Dr…. tarafından düzenlenen 24/03/2016 günlü raporun dosyaya, oluşa uygun denetlenebilir gerekçeler içermesi karşısında hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı yön bulunmamasına; ayrıca davanın ihbar olunduğu …Sigorta A.Ş’nin eksik ödeme yapmasının ve bunun nedeninin görülmekte olan dava bakımından davacı yanı ilgilendiren ve bağlayan bir husus olmadığının belirgin bulunmasına ve 16/12/2016 günlü yargılama oturumuna katılmayan davalı vekilinin usulüne uygun olarak duruşmaya çağrılmadıklarına ilişkin iddiasını kanıtlamak amacıyla dosyaya ibraz ettiği 06/12/2016 günlü tutanakta dahi davalılar vekilinin duruşma saatinde duruşma salonunda hazır olduklarını açıklaması karşısında duruşma salonunda hazır olan bir tarafın kendileri ile ilgili dosyanın görülmeye başlanmasından haberdar olmamasının mümkün bulunmaması karşısında savunma hakkının kısıtlandığından da söz edilemeyeceğine göre; anılan şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik tespit edilemediğinden davalılar vekilinin tüm istinaf itirazlarının esastan reddiyle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunan ilk derece mahkeme kararına yönelik olarak davalılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b/1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 506,07-TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 127,00-TL’nin düşümü ile kalan 379,07-TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf yasa yoluna başvuran davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davalılar tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin üzerlerinde bırakılmasına,
HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 361 gereğince, KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.25/01/2018