Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/546 E. 2018/43 K. 25.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO : 2017/546
KARAR NO : 2018/43
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 27/03/2017
NUMARASI : 2017/1352 2017/1352
DAVANIN KONUSU : Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/01/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı … şirketi vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna sunmuş oldukları dilekçe ile, 22/02/2016 tarihinde davalı … şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olan … plâkalı aracın %50 kusuru ile meydana gelen trafik kazası sonucunda, karşı araçta bulunan …n vefat ettiğini, …’ın vefatıyla kendisinin eşi ve çocuğu olan davacıların onun desteğinden yoksun kaldıklarını, davalı … şirketine yapılan başvuru üzerine bir miktar destekten yoksun kalma tazminatı ödendiğini, müteveffa … .ın vefatından önce tekstil imâlat sektöründe firma sahibi olarak çalışmakta ve aylık olarak en az 12.000,00-TL gelir elde etmekte olduğunu, müteveffanın gelir değerlendirilmesi için kaza tarihi itibarıyla aylık net gelirinin 12.000,00-TL olarak esas alınmasını istediklerini, aksi halde Adalet Bakanlığının 08/12/2015 tarihli yazısı gereğince TÜİK verilerine göre gelir değerlendirilmesi yapılmasını, “imâlatçı-küçük işletme sahibi” olan müteveffanın aylık brüt gelirinin kasım-2014 itibarıyla 6.526,00-TL olması nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı hesabı yapılırken bu miktarın esas alınarak hesaplama yapılmasını istediklerini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 40.100,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 16/08/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini davacı eş … için 59.188,86-TL, davacı çocuk için … için 46.923,33-TL olmak üzere toplam 106.112,19-TL’ye yükseltmiştir.
Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesi ile, poliçe gereğince sınırlı sorumlu olduklarını, kaza sonrasında yapılan başvuru üzerine %50 kusur oranına göre davacı … için 86.983,00-TL, davacı … için 11.649,00-TL destekten yoksunluk zararının davacılara ödendiğini, yapılan ödeme ile davacıların tazminat talep etme haklarının kalmadığını, tazminat ödenirken …ın diğer çocukları ile anne ve babası için tazminat hesabı yapılıp pay ayrılmış olduğunu, yapılacak incelemede bu hususun da dikkate alınması gerektiğini, yapılacak hesaplamaların 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Trafik Sigortası Genel Şartları doğrultusunda yapılması gerektiğini belirterek talebin reddine karar verilmesini istemiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince kazadaki kusur oranı %50 olarak kabûl edilerek müteveffanın kazancının da asgari ücret üzerinden hesaplanarak belirlenen tazminat miktarları dikkate alınarak davacı eş …’ın tazminat talebinin daha evvelki yapılan ödemeler de dikkate alınarak bakiye tazminat alacağı kalmadığından reddine, davacı çocuk …’ın talebinin kısmen kabûlü ile 12.105,56-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … şirketinden tahsiline karar verilmiş, karara karşı davacılar vekilince yapılan itiraz üzerine Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince davacılar vekilinin itirazının kabûlüne, müteveffanın aylık gelirinin TÜİK verileri doğrultusunda 6.526,00-TL olduğu kabûl edilerek davacıların destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin kabûlüne, davacı … için belirlenen 59.188,86-TL, davacı … için belirlenen 46.923,33-TL tazminatın davalı … şirketinden tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı … şirketi vekilince süresi içerisinde istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davalı … şirketi vekilinin istinaf sebepleri; müteveffanın gelirinin hesaplanmasında TÜİK verilerinin esas alınmasının hatalı olduğu, emsal ücretin asgari ücret olarak esas alınıp hesaplama yapılması gerektiği, davacı çocuk … için 4 yıl fazla hesaplama yapıldığı, erkek çocuk için desteklik süresinin 18 yaşına kadar devam etmesine rağmen bu yaşın 22 yaş olarak esas alınıp hesaplama yapılmasının doğru olmadığı hususlarına ilişkindir.
Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkin bulunmaktadır. Destekten yoksun kalma tazminatının amacı, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Bu durumda desteğin gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru şekilde tespiti bakımından temel ögelerden biridir.
Dosya kapsamından, destek …’ın kazanın meydana geldiği 22/02/2016 tarihi itibariyle “atlet, fanila, külot, slip, iç etek, kombinezon, jüp, jüpon, sütyen, korse vb. İç çamaşırı imalatı(dokuma, örgü veya tığ işi kumaştan)” konulu iş yeri sahibi olduğu ve adına vergi levhası düzenlendiği anlaşılmaktadır. Somut olayda; Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin hükmüne esas aldığı bilirkişi raporunda, desteğin gelirinin belirlenmesinde, sahibi olduğu ve işlettiği iş yerinden elde ettiği gelirin TÜİK verilerine göre 6.256,00-TL olduğu şeklindeki belirleme esas alınarak, belirlenen bu kazancın asgari ücrete oranlanması ile destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı anlaşılmaktaktadır. Oysa ticari bir alanda çalışan kişinin tazminata esas alınacak geliri, işletmenin gelirine göre değil, kişinin kişisel yetenek ve emeğinin işletme gelirine katkısı belirlenerek,bu katkının parasal değeri üzerinden destekten yoksun kalma zararının tespit edilmesi gerekir.
Bu durumda, gerekirse taraflara yeni delil sunma imkanı verilerek, desteğin davaya konu trafik kazasından önce kişisel özellikleri nedeniyle işine bedensel katkısının ne oranda olduğu belirlenerek, bu işin yürütülmesi için desteğin yerinde başka birisinin ne kadar ücretle çalıştırılabileceği hususunda konusunda uzman bir bilirkişiden rapor alınarak karar verilmesi gerekirken, yetersiz inceleme ve araştırma sonucu düzenlenen bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmesi hatalı bulunmaktadır(Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 16/05/2017 tarih ve 2015/17437 E., 2017/5520 K. Sayılı kararı). Bu nedenle HMK 353/1-a(6) maddesi gereğince, İtiraz Hakem Heyetince verilen kararın kaldırılmasına, davalı vekilinin diğer istinaf taleplerinin bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1- Davalı … A. Ş. vekilince, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 10/03/2017 tarih ve 2016/İ.3452-2017/İHK-819 sayılı kararına karşı yapılan istinaf talebinin KABULÜNE,
2-İlgili Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararının HMK. 353/1-a(6) maddesi gereğince KALDIRILMASINA, dosyanın yeniden yargılama yapılması amacıyla Sigorta Tahkim Komisyonuna GERİ GÖNDERİLMESİNE, davalı vekilinin diğer istinaf taleplerinin bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına,
3- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … şirketi tarafından peşin olarak yatırılan 154,30-TL başvurma harcından alınması gereken 85,70-TL başvurma harcının düşümü ile kalan 68,60-TL başvurma harcı ile maktu 31,40-TL istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde davalı … şirketine İADESİNE,
4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerinin Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından yeniden yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK. 353/1-a(6) maddesi gereğince, KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.25/01/2018.