Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/509 E. 2018/159 K. 16.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I

DOSYA NO : 2017/509
KARAR NO : 2018/159
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/10/2016
NUMARASI : 2014/740 – 2016/714
DAVANIN KONUSU : Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/02/2018

Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan … Sigorta A.Ş nezdinde trafik sigortalı bulunan, davalılardan ….Hiz. A.Ş’nin işleteni, davalılardan …’ın maliki ve davalılardan …’nında sürücüsü olduğu …. plaka sayılı aracın karşıdan karşıya geçmekte olan davacıya çarpması neticesinde, 17/04/2008 tarihinde gerçekleşen trafik kazasında vekil edeni davacının yaralandığını ve malul kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla ; 1.305,00-TL’si geçici iş göremezlik zararına, 2.420,00-TL si tedavi giderine ve 1.000-TL’side kalıcı iş görmezlik tazminatına esas olmak üzere toplam 5.725,00-TL maddi ve 10.000-TL manevi tazminatın ( manevi tazminat bakımından sigorta şirketi hariç) olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davalı ….Ş vekili cevabında; kazaya karışan …. plaka sayılı araç malikinin vekil edeni şirketin acentelik işlerini üstlendiğini bu nedenle meydana gelen kaza nedeniyle oluşan zarardan vekil edeni şirket yönünden herhangi bir sorumluluktan ve illiyet bağının varlığının söz edilemeyeceğini, ayrıca kusur oranlarının da belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek davaya karşı koymuştur.
Davalı … A.Ş vekili cevabında; kusur/zarar/limit/temerrüt savunmasında bulunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …. cevabında; davanın zaman aşımına uğradığını, kaldı ki maliki bulunduğunu araç sürücüsünün olayda herhangi bir kusuru olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalılardan …. ise; yargılama oturumlarına katılmamış ve savunmada bulunmamıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen kararda; olay tarihinde davacının karşıdan karşıya geçmek isterken acentelik sözleşmesi gereğince aracı kiralayan ve işleten sıfatını kazanan davalı …. A.Ş ile davalı malik … ın işleteni olduğu, davalı sigorta şirketine trafik sigortası ile sigortalı(teminat üst limiti 80.000,00TL), davalı …’nın sevk ve idaresindeki …. plaka sayılı aracın, davacıya çarparak yaralanmasına neden olduğu, davacının maluliyetinin bulunmadığı, olay sebebiyle 3 ay geçici olarak iş ve gücünden kaldığı, kazada davacının %70, davalı sürücünün ise %30 oranında kusurlu bulundukları, davacının geçici iş göremezlik zararının 430,88 TL, kurumca karşılanmayan tedavi giderleri toplamının 1.708,00 TL olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kazanın oluş şekli göz önüne alındığında olay sebebiyle 4.000, 00 TL manevi tazminat takdirinin hak ve nesafet kurallarına uygun düştüğü, görüşünden hareketle davanın kısmen kabulü ile 1.708,00-TL’si tedavi gideri, 430,88-TL’si geçici iş göremezlik zararı olmak üzere toplam 2.138,88-TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçede yazılı limitle sınırlı olmak ve davalı sigorta şirketi yönünden faizin dava tarihinden itibaren işletilmesi kaydıyla) alınarak davacı tarafa verilmesine, davacının maddi tazminata yönelik fazlaya ilişkin isteminin reddine; manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulüne, 4.000,00- TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta dışındaki diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine, karar verilmiştir.
Karara karşı davalılardan …. Hiz. A.Ş vekili tarafından süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
Davalı … vekili, öncelikle vekil edeni şirketin yönetiminin Anadolu 10. Sulh Ceza Hakimliğinin 17/11/2015 tarihli 2015/2903 D.İş sayılı kararı ile önce kayyıma, sonrasında da 775 sayılı K.H.K. İle 22/11/2016 tarihinde TMSF’ye devredildiğini, ayrıca vekil edeni şirketin aracın işleteni olmadığı gibi olayda sürücünün kusurunun da bulunmadığını belirterek verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İstinaf sebepleriyle bağlı kalınarak yapılan değerlendirmede;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkin olup; Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu İştirakler ve Gayrimenkuller Daire Başkanlığı’nın 29/01/2018 gün 81514179-100-E.2361 sayılı cevabi yazıları uyarınca; istinaf yasa yoluna başvuran davalı şirketin tüzel kişiliğinin devam etmekte olduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece; kusur ve hesap yönünden bilirkişi raporları alınmış olup; raporlar dosyaya oluşa uygun denetlenebilir gerekçeler içermekte olup, hükme esas alınmalarında herhangi bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Gerek Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinden alınan 003/04/2015 tarihli kusur raporunda, gerekse Makine Mühendisi Hasar Kusur Trafik Uzmanı Bilirkişiden alınan 28/08/2014 tarihli bilirkişi raporundaki belirlemelere göre; davacının olayda %70 oranında, davalı araç sürücüsü ….’nın ise %30 oranında kusurlu olduğu belirlenmiştir.
Kazaya karışan araç maliki ile …. ile davalı ….. Hiz. A.Ş arasında düzenlenen acentacılık sözleşmesinin 4.maddesi gereğince, üçüncü şahıslara verilecek zararlardan dolayı Karayolları Taşıma Yönetmeliğinde ön görülen sorumluluk ve yükümlülükler bakımından tarafların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları belirtilmiştir. Bu durumda istinaf yasa yoluna başvuran davalı şirketin kazaya karışan aracın işleteni olduğu konusunda herhangi bir duraksama bulunmamaktadır.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere mahkeme kararının gerekçesine dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve manevi tazminatın miktarının takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön tespit edilemediğinden; davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilerek; aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunan başlıkta yazılı mahkeme kararına yönelik olarak davalı….Hiz. A.Ş vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 419,35- TLnispi istinaf karar ve ilam harcının, istinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırılması nedeniyle yeniden alınmasına yer olmadığına, fazladan yatırıldığı belirlenen 29,20-TL nispi karar ve ilam harcının ise talep halinde davalı …..Hiz. A.Ş’ye İADESİNE,
3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
4- Yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 362/1-a gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.16/02/2018