Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/466 E. 2018/16 K. 11.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO : 2017/466
KARAR NO : 2018/16
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/02/2017
NUMARASI : 2014/879 E., 2017/103 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/01/2018

Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı …’un sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonet ile yaya geçidinden karşıya geçmek isteyen davacıya çarparak davacının “sol femur proksimal parçalı kırık” şeklinde yaralanmasına sebebiyet verdiğini, davacının emekli öğretmen olup ayrı yaşamakta olduğunu, kazanın meydana gelmesinde sürücünün kusurlu olduğunu, davacının yaralanması nedeni ile İstanbul’da oturan kızının yardımına ihtiyaç duyduğunu, birçok harcama yapıldığını, psikolojisinin bozulduğunu, diğer davalı …’ün aracın maliki, sigorta şirketinin de aracın araç sürücüsü ve ZMSS sigortasını yapan şirket olduğunu belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 1.000,00-TL maddi tazminatın aracın sürücüsü ve araç sahibi için kaza tarihinden, sigorta şirketi yönünden sigorta limitini aşmamak üzere temerrüt tarihinden işleyecek faizi ile birlikte ve ayrıca 50.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sürücü ve araç sahibi davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, 26/12/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini bakıcı-refakatçi bedeli olarak 6.438,21-TL’ye, ulaşım masraf vesaire zarar olarak 6.000,00-TL ve 297,02-Sterlin karşılığı 1.279,00-TL’ye yükseltmiştir.
Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesi ile; davalı … şirketinin sorumluluğunun araç sürücüsünün kusur oranı ve teminat limiti ile sınırlı olduğunu, maluliyet oranı ve kusur durumunun Adli Tıp Kurumundan alınan rapor ile tespit edilmesi gerektiğini, SGK tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi gerektiğini, tedavi giderlerinin SGK tarafından ödenidiğini, bu sebeple kendilerinden talep edilemeyeceğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; davacının maddi tazminat taleplerinin kaza ile ilgili olmayan talepler olduğunu, kazadan sonra davalıların davacıyı ziyaret ettiklerini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; davacının park halindeki aracın arkasından geçmesi nedeni ile kazanın meydana geldiğini, davacının daha önce asansörde ayağını sıkıştırması sureti ile kaza geçirdiği ve yeni yürümeye başladığını, olay anında da kaldırıma geri çıkamadığından kazanın meydana geldiğini, bu nedenle davacının şikayetçi olmadığını, maddi tazminat taleplerinin kaza ile ilgili olmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücü …’un %100 oranında kusurlu olduğu, temin edilen Adli Tıp Kurumu raporuna göre kaza nedeniyle davacının %43 oranında malûl kaldığı, iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği, belirlenen malûliyet oranının kaza ile ilgili olduğu, davacının 9 ayda iyileşebileceğinden bakıma ihtiyacı olduğu, bakım ihtiyacının aile içinden giderilmesi nedeniyle bakıcı gideri olarak belirlenen miktarın hakkaniyet gereği %50 oranında indirilmesi gerektiği, bakım gideri olarak araç kiralama bedelinin de talep edilebileceği ancak davacının kaç defa doktor kontrolüne gittiği, tedavinin devamı ve bakımı için ne kadar ve hangi işler için kullanıldığı belirtilmediğinden hakkaniyet gereği kiralama bedelinin yarısına hükmedilmesi gerektiği, araç kiralama bedeli ve yakıt giderine ilişkin olarak faturalar sunulmuşsa da davacının dava tarihi itibarıyla, dava tarihine kadar olan giderleri talep edebileceğinden dava tarihinden sonraki döneme ait olan araç kiralama ve yakıt giderlerine hükmedilemeyeceği, davacının kızlarının davacının yanına gidiş gelişlerine ilişkin bedellerin davacı tarafından onlar adına talep edilemeyeceği, davacıdaki rahatsızlık nedeniyle özel hasta yatağı alınmasının bakım gideri olarak kabûl edilebileceği değerlendirilerek davacı tarafın ıslah dilekçesi de göz önünde bulundurularak davacı tarafça maddi tazminat talebi ile açılan davanın kısmen kabûlüne, 1.000,00-TL malûliyet zararı ile 3.219,11-TL bakım gideri olmak üzere toplam 4.219,11-TL maddi tazminatın tüm davalılardan, davacı tarafça manevi tazminat talebiyle açılan davanın kısmen kabûlüne, 10.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, karara karşı davacı vekilince süresi içerisinde istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacı vekilinin istinaf sebepleri; bakıcı gideri ile ilgili olarak bilirkişi tarafından belirlenen tüm tazminat miktarına hükmedilmesi gerekirken hakkaniyet indirimi yapılarak karar verilmiş olmasının, yurt dışından ve şehir dışından davacının yanına gelen kızlarının yapmış oldukları masraflara hükmedilmemesinin hatalı olduğu, manevi tazminat miktarı olarak hükmedilen miktarın düşük olduğu, hususlarına ilişkindir.
Dava, trafik kazası nedeniyle malûliyet zararı, bakım gideri ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
1)Mahkemece, Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 25/11/2015 ve 23/05/2016 tarihli raporları dikkate alınarak davacıdaki malûliyetin %43 oranında olduğu, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği, malûliyetin kaza ile illiyet bağı bulunduğu dikkate alınarak karar verilmiştir. Mahkemece bakım giderine ilişkin olarak davacı tarafça dosyaya sunulan deliller, hesap bilirkişisi tarafından düzenlenen rapor doğrultusunda değerlendirme yapılmıştır. Bilirkişi tarafından davacının bakıcı gideri alacağı 6.438,21-TL, dava tarihine kadar araç kiralama ücreti 1.720,00-TL, dava tarihine kadar yakıt gideri 503,00-TL olarak belirlenmiştir. Mahkemece davacının bakıma ihtiyacı olduğu kabul edilmesine rağmen, bakım ihtiyacının aile içinden giderilmesi nedeniyle bakıcı gideri olarak belirlenen miktardan % 50 oranında hakkaniyet indirimi yapılması doğru olmamıştır. Aynı şekilde bakım gideri olarak araç kiralama bedeli ve yakıt gideri talep edilebileceği kabul edilmesine rağmen, davacının kaç defa doktor kontrolüne gittiği, tedavinin devamı ve bakımı için ne kadar ve hangi işler için kullanıldığı belirtilmediği gerekçesiyle hakkaniyet gereği kiralama bedeli ve yakıt giderinin yarısına hükmedilmesi de doğru olmamıştır. Davacının maluliyeti, bakım ihtiyaci bulunması, bakım ihtiyacının aile içinden giderilmesi gözözünde bulundurularak, bilirkişi tarafından belirlenen bakıcı gideri üzerinden hakkaniyet gereği % 20 oranında indirim yapılması, aynı şekilde kiralanan araç ile kaç defa doktor kontrolune gidildiğinin belli olmaması, aracın başka işler için de kullanılabileceği gözönünde bulundurulduğunda araç kiralama ve yakıt gideri üzerinden de hakkaniyet gereği % 20 oranında indirim yapılması dosya kapsamına daha uygun bulunmaktadır. Bu hususlarda % 50 oranında, yüksek bir indirim yapılarak hüküm kurulmuş olması olayın özelliklerine, dosya kapsamına uygun olmamıştır.
2) 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir.
Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Dava konusu olayda, kazanın oluş şekli, kusur durumu, davacının malûliyeti, geçici işgöremezlik süresi, davacının yaşamış olduğu acı ve üzüntü, tedavi sürecinde çekmiş olduğu sıkıntılar, davacının yaşı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması dikkate alındığında takdir edilen manevi tazminat miktarı düşük olup, davacı lehine yukarıda açıklanan ilkeler gereğince 25.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesi uygun olacaktır.
3) Mahkemece, araç kiralama bedeli ve yakıt giderine ilişkin olarak faturalar sunulmuşsa da davacının dava tarihi itibarıyla, dava tarihine kadar olan giderleri talep edebileceğinden dava tarihinden sonraki döneme ait olan araç kiralama ve yakıt giderlerine hükmedilemeyeceği, davacının kızlarının davacının yanına gidiş gelişlerine ilişkin bedellerin davacı tarafından onlar adına talep edilemeyeceği gözönünde bulundurularak bu hususlardaki talebin reddine karar verilmesi yerinde bulunmaktadır.
Bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf talebinin yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde gösterilen nedenlerle kabulüne, (3) nolu bentte gösterilen nedenle reddine, Mahkemece verilen kararın HMK. 353.1-b(2) maddesi gereğince kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1- Davacı vekilinin istinaf talebinin yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde gösterilen nedenlerle kabulüne, (3) nolu bentte gösterilen nedenle reddine,
1/1- Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL istinaf karar ve ilam harcının istek halinde kendisine İADESİNE,
1/2- İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan giderlerin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına,
1/3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
2- Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/02/2017 tarih ve 2014/879 E., 2017/103 K. Sayılı kararının KALDIRILMASINA;
2/1- Davacı tarafça açılan maddi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
2/1-a) Davacının malulüyet zararı 1.000,00-TL ile bakıcı gideri 5.150,57-TL olmak üzere toplam 6.150,57-TL maddi tazminatın davalılar … ve …’tan 02/01/2013 kaza tarihinden, davalı … şirketinden 12/06/2013 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2/1-b) Davacının bakım gideri zararı olarak belirlenen 2.678,40-TL’nin davalılar … ve … yönünden 900,00-TL’sinin 16/01/2013 tarihinden, 1.376,00-TL’sinin 12/06/2013 tarihinden, 160,00-TL’sinin 26/04/2013 tarihinden, 160,00-TL’sinin 03/05/2013 tarihinden, 82,40-TL’sinin 12/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı … şirketi yönünden ise 12/06/2013 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2/1-c) Davacının bakıcı gideri ve bakım gideri yönünden fazlaya ilişkin talebinin reddine,
2/1-d) Maddi tazminat davası yönünden alınması alınması gerekli 603,17-TL karar ve ilam harcından, davacı tarafça peşin olarak yatırılan 24,30-TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 234,25-TL olmak üzere toplam 258,55-TL harcın mahsubu ile; 344,62-TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
2/1-e) Davacı taraf maddi tazminat davasında kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 2.180,00-TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2/1-f) Davalılar maddi tazminat davasında kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 2.180,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
2/2- Davacı tarafça açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
2/2-a) Davacı taraf lehine takdir edilen 25.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 02/01/2013 tarihinden itibaren işleyecek yazal faizi ile birlikte davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2/2-b) Manevi tazminat davası yönünden alınması alınması gerekli 1.707,75-TL karar ve ilam harcından, davacı tarafça peşin olarak yatırılan 149,90-TL harcın mahsubu ile; 1.557,85-TL karar ve ilam harcının davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
2/2-c) Davacı taraf manevi tazminat davasında kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 3.000,00-TL vekâlet ücretinin davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2/2-d) Davalılar … ve … manevi tazminat davasında kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 3.000,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve …’a verilmesine,
2/3-a) Davacı tarafça maddi tazminat davası için İlk Derece Mahkemesindeki yargılama aşamasında yapılan ve 24,30-TL peşin harç, 24,30-TL başvuru harcı, 234,25-TL ıslah harcı, 1.140,15-TL tebligat, yazışma, posta gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.423,00-TL yargılama giderinin davanın kabul-red oranı dikkate alınarak 915,91-TL yargılama giderinin davalılar … … ve .. A. Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 507,09-TL yargılama giderinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
2/3-b) Davacı tarafça manevi tazminat davası için İlk Derece Mahkemesindeki yargılama aşamasında yapılan ve 149,90-TL peşin harç, 450,00-TL tebligat, yazışma, posta gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 599,90-TL yargılama giderinin davanın kabul-red oranı dikkate alınarak 299,95-TL yargılama giderinin davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 299,95-TL yargılama giderinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
2/3-c) Davalı … tarafından yapılan ve 23,35-TL talimat gideri, 82,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 105,35-TL yargılama giderinin davanın kabul-red oranı dikkate alınarak 49,42-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine, 55,93-TL yargılama giderinin davalı … üzerinde bırakılmasına,
2/3-d) Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 42 nci maddesi ile değişik HMK. m. 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 11/01/2018.