Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/2433 E. 2019/3816 K. 07.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2433
KARAR NO : 2019/3816
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 8.asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 20/11/2017
NUMARASI : 2017/6196 D.İş – 2017/6196 K.
DAVANIN KONUSU: Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/11/2019
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Başvuran vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna verdiği dilekçede özetle; ZMM Sigortası bulunmayan … plaka sayılı aracın karıştığı 14/11/2015 günlü çift taraflı trafik kazasında, karşı araçta sürücü konumunda bulunan vekil edeninin yaralanarak en az %20,2 oranında sakat kaldığını, Güvence Hesabına yapılan başvurunun ise, ceza kovuşturması sırasında yapılan uzlaşmaya göre, davacının taleplerinin karşılandığı, bu nedenle de kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği gerekçesiyle reddedildiğini, oysa vekil edenine uzlaşma sonucunda yapılan ödemenin hiç bir şekilde gerçek zararı karşılamadığını, 2918 sayılı KTK’nın 111/2 maddesi uyarınca yetersiz olduğu anlaşılan anlaşmaların iki yıl içinde iptal edilebileceğinin düzenlendiğini ileri sürerek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla 40.050,0-TL sakatlık tazminatının temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte Güvence Hesabından tahsiline karar verilmesini istemiş, 10/07/2017 havale tarihli bedel arttırım dilekçesi ile de, istek miktarını 77.618,00-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır.Davalı Güvence Hesabı cevabında özetle; CMK’nın 253/19 madde hükmü uyarınca, yapılmış uzlaşmaların varlığı halinde, soruşturma konusu eylem nedeniyle, tazminat davası açılamayacağını ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; davacının sevk ve idaresindeki… plaka sayılı araç ile ZMM sigorta poliçesi bulunmayan … plaka sayılı aracın karıştığı ve davacının yaralanması ile sonuçlanan 14/11/2015 günlü trafik kazası nedeniyle, Sarayköy Cumhuriyet Başsavcılığında yapılan soruşturma sırasında, davacı ile sigortasız araç sürücüsü arasında uzlaşma tutanağı düzenlenerek 3.000,00-TL bedel karşılığında anlaşmaya varıldığı ve bu nedenle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmış ise de, yapılan bu anlaşmanın sonucunda yapılan ödemenin miktarı gözetildiğinde; yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşma veya uzlaşmaların yapıldığı tarihten başlayarak 2 yıl içinde iptal edilebileceğine dair olan 2918 sayılı KTK’nun 117.maddesindeki düzenleme dikkate alındığında makbuz niteliğinde sayılması gerektiği; kazanın meydana gelmesinde davacının %25, davalı araç sürücüsünün ise %75 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, maluliyet tazminatı miktarına ilişkin hesaplamanın TRH 2010 yaşam tablosu ve 1.8 teknik faiz uygulamasıyla belirlenmesi gerektiği, Güvence Hesabına yapılan başvurunun kuruma 24/10/2016 tarihinde teslim edildiği anlaşıldığından, temerrüt halinin 07/11/2016 tarihinde oluşacağı görüşünden hareketle, bedel arttırım dilekçesindeki 5.430,35-TL’lik tenzil talebi de dikkate alınarak, davanın kısmen kabulü ile 69.302,45-TL’nin 07/11/2016 tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte Güvence Hesabından tahsiline karar verilmiş, Güvence Hesabının Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetine itirazı üzerine, itiraz reddedilmiş, itiraz hakem heyeti kararına karşı, davalı Güvence Hesabı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.İstinaf nedenleri; kazaya karışan taraflar CMK’nın 253/19.maddesi uyarınca, uzlaşma yoluna gittiklerinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, vekil edeni Güvence Hesabının sorumluluğu yoluna gidilmesinin doğru olmadığı, kabule göre de, TBK’nun 168/2 maddesinin gözetilmediği hususlarına ilişkindir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan sakatlık tazminatının tahsiline ilişkindir.İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda;Dosya kapsamından, davanın konusunu oluşturan trafik kazasına karışan … plaka sayılı motosiklet sürücüsü bulunan davacı ile ZMM sigortası bulunmayan … plaka sayılı araç sürücüsü arasında ceza kovuşturması sırasında davacıya ödenen 3.000,00-TL bedel karşılığında 18/01/2016 tarihinde uzlaşma sağlandığı ve Sarayköy Cumhuriyet Başsavcılığınca 20/01/2016 günlü kararla kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmış ise de, davalı tarafın dayanağını oluşturan 18/01/2016 günlü uzlaşma raporu incelendiğinde, tarafların anlaşmaya vardıkları 3.000,00-TL’lik bedelin davacının hangi zararlarına karşılık olduğu belirtilmediği gibi, uzlaşmanın sonuçları hakkında da davacıya yeterli ve açık bir bilgi verilmediği, sadece “uzlaşmanın mahiyeti konusunda bilgi verildi” şeklinde soyut bir ifade ile yetinildiği görülmektedir. Bu durumda, söz konusu uzlaşma raporunun yasanın aradığı anlam ve nitelikte bir uzlaşma kapsamında bulunmadığı, diğer bir ifadeyle davacının şartlarını ve sonuçlarını tam olarak kavrar bir biçimde özgür iradesiyle yaptığı bir anlaşma niteliği taşımadığı açık olup, dolayısıyla davacının uğramış olduğu sakatlık zararının tamamının giderildiğinden söz edilemez. Bu durumda, davacıya yapılan ödemelerin güncellenmiş halinin de belirlenen tazminattan düşüldüğü gözetildiğinde, TBK’nun 168.madde hükmü uyarınca düzenlenen diğer zarar sorumlularının durumunun da ağırlaştırılmış olduğundan da söz edilemeyeceğine göre; yazılı biçim ve şekilde, davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön tespit edilemediğinden, davalı Güvence Hesabı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 24/10/2017gün ve 2017/İ.3690-2017/İHK.4208 sayılı kararına yönelik olarak davalı Güvence Hesabı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.353/1-b/1 madde gereğince ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı Güvence Hesabı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendisine İADESİNE,3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-Davalı Güvence Hesabı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 361/1 maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere; oy birliğiyle karar verildi. 07/11/2019.