Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/2431 E. 2019/3772 K. 07.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2431
KARAR NO : 2019/3772
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 17/11/2017
NUMARASI : 2017/6195 D.İş – 2017/6195 K.
DAVANIN KONUSU: Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/11/2019
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Başvuran vekili sigorta tahkim komisyonuna verdiği dilekçede özetle; davalı sigorta şirketi nezdinde, trafik sigortalı bulunan ve … isimli şahsın sevk ve idaresinde olan … plaka sayılı aracın, vekil edenine çarpması neticesinde 10/04/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacı…’nun yaralanarak Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama Ve Araştırma Hastanesinden temin edilen rapordan da anlışalacağı üzere %22 oranında vücut fonksiyon kaybına uğradığını, davalı sigorta şirketine yapılan başvurunun 10/03/2017 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen sonuç alınmadığını belirterek fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla 5.001,00-TL maluliyet tazminatının olay tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiş, 23/08/2017 günlü ıslah dilekçesi ile de istek miktarını 40.242,00-TL’ye çıkardıklarını açıklamıştır.Davalı sigorta şirketi vekili cevabında özetle; davacının yaralanmasıyla sonuçlanan trafik kazasına neden olduğu ileri sürülen … plaka sayılı aracın vekil edeni şirket nezdinde 04/03/2016-04/03/2017 tarihleri arasını kapsar biçimde ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, ancak davacının başvuru sırasında ibrazının zorunlu olduğu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında belirtilen belgeleri, ibraz etmemesi nedeniyle, isteğinin karşılanamadığını, eksik belge ile yapılan başvurunun usulüne uygun bir başvuru olmaması nedeniyle, görülmekte olan tahkim davasının usulden reddi gerektiğini; vekil edeninin sorumluluğu yoluna gidilecek olur ise de, kazanın oluşumunda taraf kusurlarının ne olduğu ile sürekli maluliyetin varlığı ve oranının usulüne uygun şekilde belirlenmesini ve tazminat hesaplamasının da 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS Genel Şartlarında düzenlenen usul ve şartlara göre yapılmasını istediklerini belırterek, davacıya SGK tarafından rücua tabi bir ödeme veya gelir bağlama işlemi yapılıp yapılmadığının da araştırılıp belirlenmesi gerektiğini savunmuştur.Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; davalı sigorta şirketi nezdinde trafik sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın 10/04/2016 tarihinde yaya konumunda bulunan davacıya çarpması sonucunda, meydana gelen trafik kazasında davacının yaralanarak %22 oranında malul kaldığı, taraf kusurlarının eşit bulunduğu benimsenmek suretiyle, PMF Yaşam Tablosu ve prograsif rant yöntemi gözetilerek düzenlenen hesap bilirkişisi raporu doğrultusunda davanın kabulü ile 40.242,00-TL maluliyet tazminatının 23/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta şirketinden tahisiline karar verilmiş; davalı sigorta şirketi vekili sigorta tahkim komisyonu itiraz hakem heyetine yaptığı itirazı üzerine; itiraz hakem heyetince itirazı reddidilmiş, sigorta tahkim komisyonu itiraz hakem heyeti kararına karşı davalı sigorta şirketi tarafnıdan istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.İstinaf nedenleri; yeterli belge ile yapılmayan başvurunun nedeni ile dava şartı yokluğundan reddine karra verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunun, kabulü göre de maluliyetin varlığının ve oranının belirlenmesinde izlenecek yöntemin ve zarar hesaplamasının 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren trafik sigortası genel şartları gözetilerek yapılması gerekirken yetersiz ve geçersiz maluliyet raporu ve PMF Yaşam tablosunun baz alınmasıyla düzenlendiği anlaşılan aktüer bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının doğru olmadığı ve davacı taraf yararına belirlenen vekalet ücretinin de hatalıbulunduğu hususlarına yöneliktir.Dava trafik kazasından kaynaklanan maluliyet tazminatı isteğine ilişkindir.İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; 1-2918 sayılı KTK’nın 14/04/2016 tarih ve 6704 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değişik 97. maddesine göre; “zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içerisinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” Söz konusu madde ile dava açmadan önce zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketine başvuru yapılması dava şartı haline getirilmiştir.14/05/2015 tarihli 29355 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.2.maddesinin 3.paragrafı ile aynı genel şartların C.7.maddesi başlığı ile birlikte 02/08/2016 gün 29789 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğü giren düzenlemeyle değiştirilmiş ve genel şartların Ek 6.maddesinde de tazminat ödemesinde istenilecek belgelerin neler olduğu açıklanmıştır. Genel şartların B.2.maddesinin 3.paragrafındaki değişiklik “Sigortacı; hak sahibinin, kaza veya zararın tespit edilebilmesi için bu genel şartlar ekinde yer alan gerekli tüm belgeleri sigortacının merkez veya şubelerinden birine ilettiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde tazminatı hak sahibine öder. Sigortacının kendisine iletilen belgelere haklı olarak itiraz etmesi veya kendisinin hak sahibinden ya da başka bir kurumdan haklı olarak yeni bir belge talep etmesi halinde söz konusu süre, yeni talep edilen belgenin sigortacının merkez veya şubelerinden birine iletilmesinden sonra başlar. Sigortacı, hak sahibinden münhasıran hak sahibinin tazminat hakkını etkileyen bilgi ve belgeleri talep edebilir. ” şeklindedir.Somut olaya dönüldüğünde, taraflar arasında dava açılmadan önce sigorta şirketine yazılı şekilde başvuruda bulunulduğu ve fakat bu başvuru sırasında davacının sürekli sakatlık raporu ile hastane tabela kayıtlarını ibraz etmediği gerekçesiyle, talebin karşılanmadığı konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; başvuru sırasında bazı belgelerin ibraz edilmemiş olması halinde, başvurunun geçersiz olduğu diğer bir ifadeyle bu durumun başvuru şartının yerine getirilmemesi halini oluşturup oluşturmayacağına ilişkindir.Az yukarıda açıklanan KTK’nın 97.madde hükmü uyarınca, dava şartı haline getirilen husus dava açılmadan önce sigorta şirketine yazılı başvuruda bulunulması gereğidir. Anılan maddede, başvurunun yazılı olması dışında herhangi bir şart belirtilmediği gibi, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Trafik Sigortası Genel Şartlarının C.7.maddesinde 02/08/2016 tarihinde yapılan “Zarar görenin zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigortacıya yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigortacının başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, hak sahibi sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinde, kazanın meydana geldiği yer mahkemesinde ya da zarar görenin ikametgahının bulunduğu mahkemede dava açılabileceği gibi uyuşmazlığın çözümü için Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurulabilir. ” şeklindeki değişiklikte de başvurunun geçerli sayılabilmesi için yazılı olması koşulu dışında herhangi bir ekleme yapılmadığı açıktır.Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının B.2.maddesinin 3.paragrafında yapılan ve 02/08/2016 tarihinden itibaren geçerli olan değişiklik ise, yani tazminat ödemelerinde istenilecek belgelerin hangi belgeler olduğuna ilişkin değişiklik ise; esasen KTK’nın 99.maddesi hükmüne bağlı olarak getirilmiş bir düzenleme niteliğinde olup, dava şartı koşulu bakımından getirilmiş bir düzenleme niteliğinde bulunmadığından ve aksine düşünce halinde dahi genel şartlarda yapılan ve 02/08/2016 tarihinden sonra geçerli bulunan bu değişikliğin, kaza tarihinden ve poliçenin düzenlenme tarihinden sonra olduğu gözetildiğinde de somut olaya uygulanabilir bir nitelik taşımayacağının açık olması nedeniyle, tahkim komisyonunca görülmekte olan dava bakımından dava şartı koşulunun gerçekleşmiş bulunduğunun kabul edilmesinde herhangi bir isabetsizlik tespit edilemediğinden, davalı vekilinin bu yöne ilişen istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.2- Ne var ki; görülmekte olan davada, trafik kazasının 10/04/2016 tarihinde meydana geldiği ve davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun kapsamını belirleyen poliçenin düzenlenme tarihinin de 04/03/2016 olduğu anlaşılmaktadır.2918 sayılı KTK’nun 90.maddesinde 6704 sayılı yasayla yapılan değişiklikten önce, “Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularından Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır, denilmekte iken 26/04/2016 tarihinde yapılan değişiklikten sonra, “Zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları kapsamındaki tazminatlar, bu Kanun ve Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.818 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin olan 41 ve devamı maddelerinde ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin olan 49 ve devamı maddelerde bu hesaplamanın ve değerlendirmelerin ne şekilde yapılacağına ilişkin somut herhangi bir düzenleme bulunmadığından, hesaplamalar Yargıtay içtihadları doğrultusunda yerleşmiş uygulamalara göre belirlenmiş ve bu belirlemelerde de, PMF Yaşam Tablosu ile progresif rant usulünün uygulanması gerektiği yönünde olmuştur.14/05/2015 tarihli 29355 sayılı resmi gazetede yayınlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 01/06/2015 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.Bu durumda, davalı sigorta şirketinin sorumluluğun dayanağını ve kapsamını belirleyen trafik sigortası poliçesinin ayrılmaz bir parçası olan, genel işlem koşulu niteliği de taşımayan ve Hazine Müsteşarlığı tarafından düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının kapsamı tüm taraflarca bilindiğinden ve poliçenin düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda maddi tazminatların nasıl hesaplanacağı ve hesap yönteminin ne olacağına dair açık bir düzenleme bulunmadığından; policenin düzenlenme tarihi itibariyle işletenin hukuki sorumluluğunu poliçe ve genel şartlar kapsamında üstlenen sigortacıya karşı yöneltilen davalarda hesaplama ve değerlendirmelerin 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren genel şartlardaki esaslara göre yapılması gerektiği konusunda duraksamamak gerekir. Sürekli sakatlık teminatı ilgili genel şartların A.5/c maddesinde düzenlenmiş yine genel şartlara ek olarak çıkarılan cetvel Ek:3’te sürekli sakatlık tazminatı hesaplamasının ne şekilde yapılacağı belirtilmiştir. Ek:3 cetvelin 3.maddesinde 01/06/2015 tarihinden sonra meydana gelecek trafik kazalarında TRH-2010 tablosunun dikkate alınacağı belirtilmiş, yine diğer maddelerde de, sürekli sakatlık tazminatının ne şekilde hesaplanacağı ifade edilmiştir. Ayrıca genel şartlar A:5/c maddesinde, sürekli sakatlık tazminatına ilişkin sakatlık oranının belirlenmesinde, Sakatlık Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporlarına İlişkin Mevzuat doğrultusunda hazırlanacak sağlık kurulu raporu dikkate alınacağı belirtilmiştir. Davacının maluliyetine ilişkin olarak hükme esas alınan ve Dokuz Eylül Üniverisesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen 16/01/2017 tarihli raporun Sakatlık Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporlarına İlişkin Mevzuat doğrultusunda değil, 03/08/2013 tarihli resmi gazetede yayınlanan “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” ve “11/10/2008 tarihli ve 27021 sayılı resmi gazetede yayınlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Çalışma Gücü ve Meslekte KazamaGücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” ekindeki Meslekte Kazanma Gücünün Azalma Oranları Tespit Cetveli hükümlerine göre hazırlanmış olduğu, dolayısıyla yetersiz ve geçersiz rapor niteliği taşıdığı anlaşıldığından, bu raporun esas alınması sonucunda, yazılı biçim ve şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, aynı zamanda TRH 2010 Yaşam Tablosu kullanılarak genel şartlarda belirtilen hesaplama yöntemine göre, tazminat hesaplaması yapılması gerekirken, önceki uygulamalara ilişkin bulunan PMF 1931 Yaşam Tablosu ve progresif rant formülüne göre hesaplama yapılması da doğru olmamıştır.Bu nedenle, tahkim komisyonunca yukarıda açıklanan şekilde, usulüne uygun bir biçimde düzenlenmiş maluliyet ilişkin rapor alınmalı ve ondan sonra genel şartlardaki hesaplama yöntem ve şekli kullanılarak zararın kapsam ve miktarı belirlenmesi gerekirken, bunların yapılmamış olması hali, HMK.m.353/1-a/6 hükmündeki hali oluşturacağından, sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle kabulü ile, Sigorta Tahkim Komisyonunca verilen kararın kaldırılması, kaldırma gönderme gerekçesi gözetildiğinde yukarıda açıklanan hususlar dışında kalan sair istinaf itirazlarının da bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığı sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf itirazlarının yukarıda (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle KISMEN REDDİNE; buna karşılık yukarıda (2 ) sayılı bentte gösterilen nedenlerle KABULÜ ile, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 29/10/2017 gün ve 2017/İ.4398-2017/İHK.4260 sayılı kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA;2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde işlem, değerlendirme ve yargılama yapılmak üzere Sigorta Tahkim Komisyonuna GÖNDERİLMESİNE, kaldırma-gönderme gerekçesi dikkate alındığında yukarıda açıklanan hususlar dışında diğer istinaf itirazlarının bu aşamada değerlendirilmesine YER OLMADIĞINA,3- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı sigorta şirketi tarafından peşin olarak yatırılan 31,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE,4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5-Davalı sigorta şirketi tarafından istinaf aşamasında yapılan diğer giderlerin Sigorta Tahkim Komisyonunca yeniden yapılacak yargılama sonunda verilecek hükümle birlikte değerlendirilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 07/11/2019.