Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/2396 E. 2018/250 K. 08.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO : 2017/2396
KARAR NO : 2018/250
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/12/2016
NUMARASI : 2014/969 E., 2016/1026 K.
DAVANIN KONUSU : Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat.
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/03/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı … şirketi vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı … şirketine 2009301 nolu KTK ZMMS poliçesi ile sigortalı… plakalı aracın, 18/10/2009 tarihinde yine davalı … şirketine 2152406 nolu KTK ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araca çarpması sonucu çift taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kazada … plakalı araçta yolcu olarak bulunan müvekkillerinin murisi ….’in vefat ettiğini, kazadan sonra müvekkilleri tarafından her 2 aracın da ZMMS poliçesini düzenleyen davalı … şirketine başvurulduğunu, davalı … şirketi tarafından bir kısım ödeme yapıldığını, müvekkillerinin mağduriyetinin sigorta şirketi tarafından ödenen miktarın çok üzerinde olduğunu, eksik ödeme nedeniyle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik murisin kızı … için 500,00-TL ve eşi … için 1.000,00-TL olmak üzere toplam 1.500,00-TL destekten yoksunluk tazminatının (davalı … şirketi azami poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydıyla) kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 29/08/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini … için 839,78-TL’ye, … için 59.792,86-TL’ye yükseltmiştir.
Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesi ile, davacıların dava hakkı olmadığını, 08/03/2010 tarihinde davacı …’e 31.529,00-TL, 05/03/2010 tarihinde diğer davacı …’e 1.341,00-TL ödendiğini, yapılan bu ödeme sonucunda davacıların zararının tazmin edilmiş olup, başkaca bir zararlarının kalmadığını, ibra tarihinden itibaren 2 yıllık “İbranın iptalini talep edebilme süresi” geçtiğinden davanın bu nedenle reddi gerektiğini, 2 yıllık bu sürenin hak düşürücü bir süre olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davalı … şirketinin davadan önce davacılara ödeme yapmasına rağmen, davacıların murisinin kendi arazilerinde kendi emeği ile çalışıp kazanç elde ettiği, arazilerinin yüzölçümü itibarı ile asgari ücretin üzerinde gelir sağladığı,Mahkemece, davalı … şirketinin davadan önce davacılara ödeme yapmasına rağmen, davacıların murisinin kendi arazilerinde kendi emeği ile çalışıp kazanç elde ettiği, arazilerinin yüzölçümü itibarı ile asgari ücretin üzerinde gelir sağladığı, bu nedenle sigorta şirketince yapılan ödemenin yetersiz olduğu kabul edilerek, talebin ölümden kaynaklı destekten yoksun kalma olması nedeniyle dava tarihi itibarı ile zamanaşımı dolmadığı değerlendirilerek, denetime ve hükme esas alınabilir nitelikte olduğu kabul edilen hesap bilirkişisi raporu doğrultusunda, davacı tarafın davasının ıslah edilmiş haliyle kabulü ile, davacı … için 59.792,86-TL, davacı … için 839,70-TL olmak üzere toplam 60.632,64-TL destekten yosun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 08/03/2010 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiş, karara karşı davalı … şirketi vekili tarafından süresi içinde istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davalı … şirketi vekilinin istinaf sebepleri; davacılara yapılan ödeme nedeniyle ibra ve makbuz alınması üzerinden KTK 111/2. maddesinde öngörülen 2 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği, bilirkişi raporlarının davalı şirkete tebliğ edilmeden karar verildiği, bakiye poliçe limitinin güncellenmesi hususunda hata yapıldığı hususlarına ilişkindir.
Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkin bulunmaktadır.
2918 Sayılı KTK’nun 111. maddesi gereğince, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Kanunun bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Kanunda belirtilen 2 yıllık süre hak düşürücü süre olup, mahkemece res’en dikkate alınması gerekir(Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 04/05/2017 tarih ve 2014/23349 E., 2017/4992 K. sayılı kararı).
Dava konusu olay nedeniyle davalı … şirketi tarafından davacıların desteği …’in yolcu olarak içinde bulunduğu ….plakalı araç bakımından düzenlenmiş 2152406 nolu ZMSS poliçesine istinaden davacı …’e 05/03/2010 tarihinde 1.341,00-TL, davacı …’e 08/03/2010 tarihinde 31.529,00-TL ödeme yapılmış ve taraflar arasında 25/02/2010 tarihli ibraname imzalanmıştır. Makbuz ve ibranamelerin içeriği ile sabit olduğu üzere, yapılan ödeme kazaya karışan araçlardan olan … plakalı aracın ZMSS poliçesi gereğince yapılmıştır. Kazaya karışan diğer araç olan … plakalı araç da 2009301 nolu KTK ZMMS poliçesi ile davalı … şirketince sigortalanmış bulunmaktadır. Bu itibarla davalı … şirketi… plakalı araç nedeniyle de davacılara karşı destekten yoksun kalma tazminatından sorumlu bulunmaktadır. …plakalı aracın sigorta poliçesi gereğince davacılara yapılmış herhangi bir ödemede bulunulmadığına ve kazaya karışan her iki aracın da ZMSS poliçesini düzenleyen davalı … şirketinin sorumlu olduğu araçlardan birinin poliçesi gereğince ödeme yapıp, davacılardan ibraname alması, diğer araç nedeniyle olan sorumluluğunu ortadan kaldırmayacaktır. Diğer bir ifade ile; sigorta şirketi … plakalı aracın ZMMS poliçesi teminat limitleri dahilinde davacıların uğramış oldukları zararları karşılamak durumundadır(KTK m. 88). Bilirkişi …tarafından düzenlenen 08/08/2016 tarihli hesap raporu 31/08/2016 tarihinde, davacı vekilinin 29/08/2016 tarihli ıslah dilekçesi de 19/09/2016 tarihinde davalı … şirketine tebliğ edilmiş bulunduğuna; 08/08/2016 tarihli hesap bilirkişi raporu ile, davalı … şirketince yapılan ödemenin güncellenerek davacıların tazminat alacağı belirlendiğinin anlaşılmış olduğuna göre; Mahkemece yazılı olduğu şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik tespit edilemedğinden davalı … şirketi vekilinin tüm istinaf itirazlarının esastan reddine karar vermek gerektiği sonucuna varılarak aşagıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir(HMK 353/1-b/1).
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1- Usul ve yasaya uygun bulunan İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/12/2016 tarih ve 2014/969 E., 2016/1026 K. Sayılı kararına karşı davalı … şirketi vekilince yapılan istinaf talebinin yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gerekli 4.141,81-TL istinaf karar ve ilam harcından davalı … şirketi tarafından yatırılan toplam 1.117,10-TL harcın mahsubu ile, 3.024,71-TL karar ve ilam harcının davalı … şirketinden tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3- Davalı … şirketi tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına,
4- İncelemenin duruşmasız yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/7/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK. m. 361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 08/03/2018.