Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/2380 E. 2019/1193 K. 13.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2380
KARAR NO : 2019/1193
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/05/2017
NUMARASI : 2014/1385 E. – 2017/580 K.
DAVANIN KONUSU: Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/06/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili … maliki olduğu … plakalı aracın davalı sigorta şirketine … numaralı kasko sigorta poliçesi ile 30/07/2013-2014 tarihleri arasında piyasa rayiç değerine kadar sigorta ettirildiğini, aracın 15/09/2013 tarihinde kaza yaptığını, davalı tarafından … numaralı hasar dosyası açılmasına karşın, ne onarıma onay verildiğini, ne de hasar tazminatı ödendiğini, delil tespiti amacıyla Çorum Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/154 değişik iş dosyasından tespit yaptırıldığını, aracın kaza sonrasına 55.000,00 TL bedelle satıldığını, bakiye 73.965,78 TL zararının 26/09/2013 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsilini, tespit masrafı olan 580,85 TL’nin 29/11/2013 tarihinden itibaren avans faizi ile tahsilini, ekspertiz ve otopark ücreti olan 2.360,00 TL’nin 14/01/204 tarihinden itibaren avans faizi ile tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesinin dava ve talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: … plakalı araç sürücüsünün %2,66 promilin alkollü olduğunu, KTK 48.md. ve yönetmeliğin 97. Maddesi gereğince 0,50 promilin üstünde alkol alanların araç kullanamayacaklarını, kasko poliçesi genel şartları A.5.5 maddesi gereğince alkollü içki almış kişiler tarafından sevk edilen araçların hasarlarının teminat kapsamı dışında kaldığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, hasar miktarının bilirkişi marifetiyle tespiti gerektiğini belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; ”Kazanın oluşumunda davacının aracının sürücüsü olan … tam ve asli kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Kazanın 00:15’te meydana geldiği, sürücünün 06:20’de alkol testi için başvurduğu, çıkan alkol oranının 0,0266 promil olduğu tespit edilmiştir. Bu bakımdan gerek ATK’dan gerekse nöroloji uzmanından rapor alınmıştır. Tespit edilen promilin kaza anına doğru geriye hesaplanması halinde sürücünün kaza anında 0,92 promil alkollü olduğu sonucuna varıldığı, 2013 yılında Kasko poliçesi genel şartlarında yapılan değişiklik ile sürücünün alkollü olmasının yanı sıra münhasıran alkolün etkisi altında olması gerekirken, 01.04.2013 tarihinde poliçe genel şartları değiştirilmiş, 24.05.2013 tarihli yasa ile KTKnun 48. Maddesi değiştirilmiş ve kasko poliçelerinde münhasıran alkolün etkisinde olma şartı kaldırılmış, salt alkollü olma durumunda tazminatın teminat dışında kalacağı düzenlenmiştir. Kaza tarihinin 15.09.2013 olması sebebiyle davacı tarafın bu yöndeki itirazlarına da itibar edilemeyeceği” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; ATK raporu uyarınca davacı sürücüsünün alkolsüz olduğunun tespit edildiğini, ispat yükünün davalıda olduğunu, kaza tespit tutanağı düzenlenmesinin davacı sürücüsünün alkolsüz olduğunu gösterdiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; davacının maliki olduğu … maliki olduğu… plakalı aracın davalı sigorta şirketine 07164381 numaralı kasko sigorta poliçesi ile sigorta ettirildiği, davacı aracının 15/09/2013 tarihinde kaza yaptığı, davalı tarafından sigorta poliçesi kapsamında davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, davacı sürücüsünün olayda yaklaşık 6,5 saat sonra Sağlık Kuruluşuna başvurduğu, alkollü olduğunun tespit edildiği, mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre de kaza anında 0,92 promil alkollü olduğu ve kazanın sırf alkolün etkisi ile meydana geldiği, davacının maliki olduğu, araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, mahkemece alınan bilirkişi heyeti raporunda ATK nun raporununda ayrıca değerlendirildiği, bu nedenle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda tespit edilen alkol oranı ve kazanın sırf alkolün etkisi ile oluştuğuna ilişkin belirlemelerin hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacı vekilinin istinaf talebinin HMK.353/1-b/1 maddesi uyarınca reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,(HMK.m.353/1-b/1)2- Alınması gereken 44,40-TL harçtan peşin yatırılan 31,40-TL nispi karar ilam harcınınn düşümü ile 13,00-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-Yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK.m.361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.13/06/2019