Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/2375 E. 2019/3764 K. 24.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2375
KARAR NO : 2019/3764
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/05/2017
NUMARASI : 2015/1229 E. – 2017/569 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/10/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … ait ve diğer davalı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı çekicinin 17/06/2015 tarihinde müvekkili şirkete ait … plaka sayılı aracı çekerken aracı çekiciden düşürdüğünü 16.354,12 TL hasar meydana geldiğini ayrıca 5.000,00 TL. değer kaybı oluştuğundan bahisle, toplam 21.354,12 TL. zararın , davalılar … ve …’den kaza tarihinden itibaren, davalı ….’den ise dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranı ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline (…A.Ş. Poliçe teminatı ile sınırlı olması kaydıyla), 1.188,00 TL. kira geliri kaybı zararının davalılar … ve …’den kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde davacı taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; işleten olmadığını müvekkili firmanın herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını bu nedenle öncelikle husumet yönünden davanın reddi gerektiğini, ayrıca davacının dava tarihi dikkate alındığında dava konusu olan aracın maliki olmadığını bu nedenle dava ehliyeti yönünden de davanın reddini talep etmiştir.Davalı … 07/03/2017 tarihli duruşmadaki beyanında; hatalı park sebebiyle bu aracı çekiciye yüklediklerini, araç boşa alınmış ve el freni inmiş vaziyette ide bu nedenle araç çekicinin üzerinden düştüğünü, kendisinin bir kusuru bulunmadığını beyan etmiştir. Mahkemece; 1-Davalılardan … A.Ş nin … plakalı çekicinin ZMMS sigortacısı olduğunu, kazanın 17/06/2015 tarihinde meydana geldiği, 01/06/2015 tarihinden itibaren geçerli ZMMS Genel Şartlarında ” … Sigortalı araçta veya bu araç vasıtasıyla çekilen remork/ yarı remorkta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlardan dolayı sigortalıya karşı ileri sürülecek talepler ile sigortalının aracına veya bu araç vasıtasıyla çekilen remorklara ve yarı remorklara veya çekilen araçlara gelecek zararlar nedeniyle ileri sürülecek taleplerin teminat dışı bırakıldığı ” gerekçesi ile davalı … yönünden davanın reddine 2-Davanın diğer davalılar Maltepe Emniyet Hizmeti Derneği ve … yönünden kısmen kabulü ile, 16.354,12 TL. Hasar bedeli, 4.200,00 TL. değer kaybı, 400,00 TL. Kazanç kaybı toplamı 20.954,12 TL. Alacağın kaza tarihi olan 17/06/2015 tarihinden itibaren avanas faiziyle birlikte bu davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiştir. Davalı … ve davalı … vekili istinaf yoluna başvurmuştur.Davalı … istinaf dilekçesinde; dava konusu çekicinin dava dışı üçüncü kişiye uzun süreli kira sözleşmesi ile kiralandığını, bu nedenle işleten sıfatını taşımadığını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. Davalı … vekili; olayda davalının kusurunun bulunmadığını, savunmalarının değerlendirilmediğini, araç sahibi ve işletenin kusurunun araştırılmadığını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile yapılan sınırlı incelemede; davalı … ait ve diğer davalı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı çekicinin 17/06/2015 tarihinde davacı şirkete ait … plaka sayılı aracı çekerken aracı çekiciden düşürdüğü ve çekilen aracın hasar gördüğü anlaşılmıştır. 2918 sayılı KTK’nu hükümlerine göre trafik kaydı işleteni kesin olarak gösteren bir husus değil ise de güçlü kanıt niteliğindedir. Ancak trafik kaydına rağmen işletenin 3. bir kişi olmasına engel bir düzenleme de bulunmamaktadır. 2918 sayılı yasanın 3. maddesinde “işleten: araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görünen veya aracın uzun süre kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde tanımlanmıştır. Bu yasal düzenlemeden de anlaşılacağı üzere araç malikleri sahip oldukları bir aracı herhangi bir nedenle yararlanması için başka bir kişiye diğer bir ifadeyle aracın fiili tasarrufunu bir üçüncü kişiye devredebilir. Bu durumda üçüncü kişinin işleten sıfatını kazanacağı ortadadır. Ancak davalı … ile üçüncü kişi arasında imzalanan 21/04/2015 tarihli çekici hizmet sözleşmesinin kira sözleşmesi niteliğinde bulunmadığı, sözleşme içeriğine göre davalının dava konusu çekici üzerindeki hakimiyetini ve fiili yararlanmasını devam ettirdiği göz önünde tutulduğunda 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 3 maddesi uyarınca işleten sıfatını devam ettirdiği anlaşılmıştır.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, diğer davalı …’nin istinaf talebininde yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Yukarıdaki açılamalar ışığında, Davalı … vekili ile … vekilinin istinaf taleplerinin HMK 353/1/b/1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik Davalı … vekili ile … vekilinin istinaf taleplerinin HMK 353/1/b/1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2- Alınması gereken 1.431-TL harçtan peşin yatırılan 684,44-TL nispi karar ilam harcının düşümü ile 746,46-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davalı … ile davalı …’den müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-Yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 362/1-a mad. gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.24/10/2019