Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/2365 E. 2019/3756 K. 24.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2365
KARAR NO : 2019/3756
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/05/2017
NUMARASI : 2016/85 E. – 2017/417 K.
DAVANIN KONUSU: Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/10/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekilinin dilekçesinde özetle; davacı banka ile dava dışı … arasında Tüketici Kredisi ve rehin sözleşmesi imzalanarak … plakalı … 2011 marka araç üzerine davacı lehine rehin şerhi işlendiğini, aynı zamanda kredi borçlusunun söz konusu aracı davalı … şirketine sigorta ettirdiğini, kredi borçlusunun sözleşme gereğini yerine getirmeyince İstanbul… İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, ancak bu aşamada aracın çalındığının belirlenmesi üzerine sigorta poliçesi kapsamında çalıntı dosyası açıldığını, açılan bu çalıntı dosyasına binaen yapılacak ödemenin rehin alacaklısı olarak “dain ve mürtehin” sıfatı ile fazlaya ilişkin talepleri saklı kalmak kaydı ile mahkemece tespit edilecek kasko sigorta teminat bedelinin şimdilik 10.000-TL’sini (ıslah ile 38.000-TL) temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte ödenmesine, karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekilinin vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin hukuka aykırı olduğunu, dava konusu aracın çalındığının davacı tarafından ispatlanması ve aracın çalındığı için istenebilecek tazminat şartlarının oluşması gerektiğini, ancak tazminat ödemesi yapılması için gerekli şartların oluşmadığını, davacının faize ilişkin taleplerini de kabul etmediklerini, faiz isteminin yasal olmadığını beyan etmiş, dilekçesinde vs açıklamalarda bulunarak sonuç olarak davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; asıl ve ıslahla açılan davanın Kısmen Kabulü ile 38.000,00-TL nin temerrüt tarihi olan 28.03.2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar vermiştir.
Davacı vekili ve davalı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; tarafların tacir olup, davanın sigorta sözleşmesinden kaynaklandığını bu nedenle, avans faizine hükmedilmesi gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davanın ıslah edilen bölümünün zaman aşımına uğradığını, dava konusu aracın üzerinde bulunan takyidatların davacı tarafından kaldırılmadığını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede;davacı banka ile dava dışı … arasında Tüketici Kredisi ve rehin sözleşmesi imzalanarak … plakalı … 2011 marka araç üzerine davacı lehine rehin şerhi işlendiğini, aynı zamanda kredi borçlusunun söz konusu aracı davalı … şirketine sigorta ettirdiği, dava dışı kredi borçlusunun kredi borcunu ödemediği, bu aşamad da rehinli aracın bilinmeyen üçüncü kişiler tarafından çalındığı anlaşılmıştır.Dava, kasko poliçesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat talepleri sigorta ettiren ile sigortacının tarafı olduğu sözleşmeye dayanmakta olup, bu davalar 6762 Sayılı TTK’nın 1268. maddesi (6102 Sayılı TTK’nın 1420. maddesi) gereğince 2 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Bu düzenleme Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartlarının C.9. maddesinde de açıkça ve aynen yer almaktadır. Somut olayda aracın çalınması olayı 22/02/2015 tarihinde olup, dava 27/12/2016 tarihinde kısmi alacak olarak açılmış, fazlaya dair haklar saklı tutularak 10.000,00 TL maddi tazminat talep edilmiştir. Yargılama sırasında 10/05/2017 tarihinde dava ıslah edilerek dava değeri 38.000,00-TL’ye yükseltilmiştir. Davacının ıslah dilekçesinden sonra davalı tarafça, ıslahla talep edilen alacağın 2 yıllık zamanaşımı süresinden sonra açıldığı ileri sürülmüştür. Yukarıdaki açılamalar ışığında ıslah tarih itibariyle 2 yıllık dava zaman aşımı süresi sona ermiş bulunduğundan ıslah edilen bölüm ile ilgili olarak kabul kararı verilmesi hatalı olup davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talepleri yerindedir. Davacının rehin alacaklısı olduğu, aracın maliki bulunmadığı bu nedenle araç üzerindeki takyidatları kaldırma yetkisine sahip bulunmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talepleri ise yerinde değildir. Tarafların tacir olduğu, davanın da sigorta sözleşmesinden kaynaklandığı, bu nedenle dava konusu alacağı temerrüt tarihinden itibaren avans faizi uygulanması gerektiği göz önünde tutulduğunda davacı vekilinin istinaf talebi yerindedir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, davalının vekilinin iseistinaf talebinin kısmen kabulüne karar vermek gerektiği, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın HMK 353/1/b-2 maddesi uyarınca kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurmak gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1- … 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/05/2017 tarih ve 2016/85 E., 2017/417 K. sayılı kararına karşı yukarıda açılanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, davalı vekilinin istinaf talebinin ise kısmen KABUL kısmen REDDİNE, 1/1- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … A. Ş. tarafından yatırılan 648,95-TL nispi istinaf karar ve ilam harcı ile davacı tarafından yatırılan 31,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının istek halinde yatırana iadesine, 1/2- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,1/3- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … A. Ş. tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına,2- … 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/05/2017 tarih ve 2016/85 E., 2017/417 K. sayılı kararının HMK 353/1-b/2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2/1- Davanın Kısmen Kabulü ile 10.000,00-Tl nin temerrüt tarihi olan 28.03.2015 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, ıslah yapılan kısmın ise reddine,2/2-Karar ve ilam harcı 683,10-TL nin peşin alınan 646,95-TL den düşümü ile kalan 33,15-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, 2/3-Davacı tarafından yatırılan 204,28-TL peşin, başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2/4-Davacı tarafından yapılan 115,094-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2/5- Davacı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2/6-Davalı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 2/7-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 42 nci maddesi ile değişik HMK.m.362/1-a hükmü gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.24/10/2019