Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2347
KARAR NO : 2019/929
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/09/2017
NUMARASI : 2017/4525 E. – 2017/4525 K.
DAVANIN KONUSU: Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/05/2019
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; 02/10/2016 olay tarihinde davacıların desteği … sürücüsü, davalının ise ZMM sigortacısı (13/11/2015-13/11/2016) olduğu … plaka sayılı traktörün sürücünün tek taraflı ve tam kusur ile yaptığı kaza sonucunda yaşamını yitirdiği ve davacıların destekten yoksun kaldığını belirterek davacı … için 40.025,00-TL (bedel artırımı ile 52.680,10-TL), davacı … için 40.025,00-TL (bedel artırımı ile 52.680,10-TL) destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesini talep ve dava etmiştir.Davalı davanın reddini talep etmiştir.Uyuşmazlık Hakem Heyeti; alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacı … için 52.680,10-TL, davacı … için 52.680,10-TL destekten yoksun kalma tazminatının 23/11/2016 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine karar vermiştir.İtiraz Hakem Heyeti; davalı sigorta şirketinin itirazı üzerine davacıların taleplerinin ZMM poliçe teminatı kapsamında bulunmadığı gerekçesi ile itirazın kabulü ile uyuşmazlık hakem heyeti tarafından verilen kararın kaldırılmasına, davacıların başvurusunun reddine karar vermiştir.Davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; davacıların destekten yoksun kalma taleplerinin ZMM poliçe kapsamında kaldığını ve davacılara bu kapsamda tazminat ödenmesi gerektiği belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 02/10/2016 olay tarihinde davacıların desteği … sürücüsü, davalının ise ZMM sigortacısı (13/11/2015-13/11/2016) olduğu … plaka sayılı traktörün sürücünün tek taraflı ve tam kusur ile yaptığı kaza sonucunda yaşamını yitirdiği ve davacıların destekten yoksun kaldığı anlaşılmıştır. 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları; yürürlüğe girmesinden sonra düzenlenen poliçelerde geçerli olacağından, poliçenin düzenlendiği tarih itibariyle Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının kapsamı tüm taraflarca bilinmektedir. Genel şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepler bakımından sigortacının sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe kapsamında ve sigorta limitleri dahilinde üçüncü kişilerin uğradıkları zararları tazmin etmekte sınırlıdır.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 92.maddesinin (a) ve (c) bentleri, Trafik Sigortası Genel Şartları A.1 ve A.3 maddesi, A.5 maddesinin (ç) bendi ve yine A.6 maddesinin (c) ve (d) bentleri birlikte değerlendirildiğinde; bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen ölüm olayına bağlı olarak destekten yoksun kalma halinde , destekten yoksun kalınan zararın ZMM sorumluluk kapsamında olması için ölenin üçüncü kişi olması ve desteğin kusursuz bulunması gerekmektedir.Somut olayda; davacının desteği sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile 02/10/2016 tarihinde yapmış olduğu trafik kazasında öldüğü ve tam kusurlu bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre düzenlenen ve başlangıç tarihi 13/11/2015 olan poliçe şartlarına göre belirlenecektir.Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.3 maddesine ve A.5 maddesinin (ç) bendine göre; ancak üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla meydana gelen destek zararları, destekten yoksun kalma teminatı kapsamındadır. Sigortacının destek zararlarından sorumlu olması için motorlu aracın işletilmesi sırasında, mutlaka ölen kişinin üçüncü kişi olması gerekir.Bundan ayrı yine genel şartların A.6 maddesi (d) bendinde; destekten yoksun kalan hak sahibinin sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsın kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri, teminat dışı tutulduğundan; tam kusuru ile kendi ölümüne neden olan sürücü …’nın kusuruna isabet eden destek tazminatı sigorta teminatı kapsamında değildir. Kaza tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanununda da sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsın kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin sigorta teminatı kapsamında olduğuna ilişkin bir düzenleme olmadığı ve kapsama giren teminat türleri arasında sayılmadığına göre; davacıların destek tazminatı talep etme hakkı bulunmadığından davacılar vekilinin başvurusunun “Yargıtay 17.Hukuk Dairesi 29/05/2017 gün 2016/14573-2017/6035 sayılı kararı” uyarınca reddi doğru bulunduğundan istinaf talebinin reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunan 08/08/2017 gün ve 2017.İ /1861 E. 2017/İHK-2934 sayılı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına yönelik olarak davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK. 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 31,40 TL maktu karar ve ilam harcının talep halinde davalıya İADESİNE,3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-Davacılar tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK.m.361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.15/05/2019