Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/2315 E. 2019/3751 K. 24.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2315
KARAR NO : 2019/3751
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/07/2017
NUMARASI : 2014/24 E. – 2017/582 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/10/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkillerinin murisi … 06/01/2014 günü Haramidere istikametinde seyir halinde olan … plakalı aracın şerit ihlali yapması sonrasında hatalı şekilde geri geri gelerek ezmesi sonucu vefat ettiğini, cenaze gideri ve destekten yoksun kalma tazminatının tespitini, müvekkili İhsan Teker yönünden şimdilik 1.000,00 TL cenaze gideri ve şimdilik 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan müştereken ve mütelselsilen tahsilini,( yargılama sırasında maddi tazminat yönünden davadan feragat edilmiştir.) ayrıca manevi tazminat yönünden eş … için 250.000,00 TL, çocukları …, … ve … bakımından her biri için ayrı ayrı 50.000,00 er TL manevi tazminatın sigorta şirketi hariç diğer davalılardan davalı tüzel kişi şirket için kaza tarihinden itibaren merkez bankası avans faizi ile gerçek şahıs davalı sürücü bakımından kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, talep ve dava etmişlerdir. Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle, davaya konu trafik kazasında müvekkili çalışanının olayın gerçekleşmesinde kusursuz olduğunu, belirterek, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile mahkememizce davacı eş için 15.000,00 TL, çocukları yönünden 5.000,00 er TL olmak üzere toplam 40.000,00 TL olmak üzere 06/01/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, Davacının maddi tazminat yönünden açmış olduğu davanın ödeme ile sonuçlandığı dikkate alınarak konusu kalmadığından karar oluşturulmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Karara karşı davacılar vekili davalı …A.Ş vekili ile davalı … istinaf yoluna başvurmuştur.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; hükme esas alınan ATK kusur raporu ile İTÜ Bilirkişi Heyetinden ceza yargılaması sırasında alınan kusur raporu arasında çelişki bulunduğunu, ATK raporunun esas alınmasının hatalı olduğunu, hükmedilen manevi tazminatın az olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. Davalı … A.Ş vekili dilekçesinde; olayda davalı sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, hükmedilen manevi tazminat miktarının fazla olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.Diğer davalı … dilekçesinde; hükmedilen manevi tazminatın fazla olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile yapılan sınırlı incelemede; 06/10/2014 olay tarihinde davalı … sürücüsü davalı … A.Ş ‘nin maliki diğer davalı … A.Ş nin ZMMS sigortacısı olduğu… plaka sayılı aracın davacıların yaya olan murisine çarpması sonucu murisin hayatını kaybettiği ve davacıların destekten yoksun kaldığı anlaşılmıştır. Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda, kazanın meydana geldiği tarih, olayın oluş şekline, davacıların desteğinin olayda ölmüş bulunması, desteğin yaşı, davacıların ölenle yakınlık durumu ve, dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; Mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarı yerindedir.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen ATK uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Yukarıda açıklanan nedenler ile davacılar ve davalı … A.Ş vekili ile davalı … istinaf taleplerinin HMK. 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik davacılar ve davalı … A.Ş vekili ile davalı … vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,(HMK.m.353/1-b/1)
2- Alınması gereken 2.732,40-TL harçtan peşin yatırılan 1.366,20-TL nispi karar ilam harcınınn düşümü ile 1.366,20-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davalılardan… A.Ş vekili ile … müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına, Alınması gereken 44,40-TL harçtan peşin yatırılan 31,40-TL nispi karar ilam harcınınn düşümü ile 13-TL nispi karar ilam harcının davacılardan alınarak hazineye gelir kaydına, -İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-Yasa yoluna başvuran taraflar tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK.m.361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.24/10/2019