Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/2304 E. 2019/3720 K. 24.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2304
KARAR NO : 2019/3720
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 07/03/2017
NUMARASI : 2014/140 E., 2017/201 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali.
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/10/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili …nin dava dışı … Tic. A. Ş.’ye ait … plakalı aracı kasko sigorta poliçesi ile sigortaladığını, sigortalı … plakalı aracın 16/09/2010 tarihinde, …Mahallesi, … Caddesi, Ümraniye/İstanbul adresinde bulunan … Sitesinden çıkış yaparken, aniden kalkan otomotik hidrolik bariyerin çarpması sonucunda hasara uğradığını, hasara neden olan otomotik hidrolik bariyerin davalı şirket tarafından yapıldığını, sigortalı araçta meydana gelen hasardan dolayı davalı şirketin sorumlu olduğunu, sigortalı araçta meydana gelen 8.380,00-TL hasar bedelinin davacı … şirketince sigortalısına ödendiğini, ödenen hasar bedelinin davalı şirketten tahsili için İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafından icra takibine itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu belirterek, davalı tarafından icra takibine yapılan itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; … yönetimi ile yapılan sözleşme gereği sitenin 2 bölgesine mantar bariyer sistemi kurulduğunu, sensör gözle güvenlik altına alındığını, bariyer kullanma talimatının da montaj esnasında site yönetimine verildiğini, ayrıca güvenlik elemanlarına da verildiğini, olayda müvekkili şirketin kusurlu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; otomatik hidrolik bariyerin kurulu olduğu yerin site olup bu bariyerlerin kullanılmasından, bakım ve onarımının düzenli yapılmasından zarar görenlere karşı site yönetiminin sorumlu olduğu, site yönetiminin aradaki sözleşme gereği ilgili işi davalı şirkete yaptırmış olup, yaptırılan bu işten doğacak sorumluluğun iş sahibi sıfatıyla site yönetimine ait olduğu, bu sebeple sigorta şirketinin doğrudan davalı şirkete başvurmasının olanaklı olmadığı, site yönetimine ait sorumluluk alanında gerçekleşen hasarlardan 3. kişilere karşı site yönetiminin sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine dair karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı vekilinin istinaf sebepleri; hidrolik bariyeri yapan firmanın davalı firma olduğu, bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ile kazanın meydana gelmesinde davalı firmanın tam kusurlu olduğunun tespit edildiği, site yönetiminin de zarardan sorumlu olduğu kabul edilse bile davalı firma ile site yönetimi arasında müteselsil sorumluluk ilişkisi bulunduğu, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği hususlarına ilişkindir. Dava, kasko sigorta şirketince sigortalısına ödenen hasar bedelinin davalıdan tahsili talebine ilişkin bulunmaktadır. Dosya kapsamında bulunun davalı şirket ile dava dışı … Yönetimi arasında düzenlenen 19/04/2010 tarihli iş sözleşmesinin 5. maddesi ile, sözleşmenin süresinin 19/04/2010 tarihinden başlayıp iş bitim tarihi olan 19/07/2010 tarihinden itibaren iki yıl garanti kapsamı süresince geçerli olduğunun belirlenmesine, davaya konu kazanın sözleşme garanti süresi içerisinde olan 16/09/2010 tarihinde meydana gelmesine, site vardiya amiri, güvenlik görevlisi ve işletme müdürü tarafından tutulan 16/09/2010 tarihli tutanak ile kazanın sigortalı aracın bariyerden geçişi sırasında bariyerin arızlanarak yukarı kalkması nedeniyle aracın sol alt kısmının bariyere temas ederek araca hasar vermesi şeklinde meydana geldiğinin tespit edilmesine, garanti süresi içinde otomatik bariyer sisteminin bakım ve onarımının, sistemin tamamen veya gerektiği gibi işlememesinin, sistem nedeniyle uğranılan zararlardan sistemi kuran davalı şirketin sorumlu bulunmasına, temin edilen 30/05/2016 tarihli rapor ve 20/02/2017 tarihli ek rapor ile de kazanın meydana gelmesinde davalı şirketin tam kusurlu olduğunun belirlenmesine göre, davacı tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi doğru bulunmamaktadır. Ancak bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HMK 353/1-b/2 maddesi gereğince Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına, davacı tarafından açılan davanın kabulüne, tazminat miktarının yargılamayı gerektirmesi nedeniyle alacak miktarının likit olmaması gözönünde bulundurularak davacı lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmemesi şeklinde yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1- İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/03/2017 tarih ve 2014/140 E., 2017/201 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin yukarıda gösterilen nedenlerle KABULÜNE,1/1- Davacı tarafından yatırılan 31,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davacıya İADESİNE, 1/2- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 1/3- İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan giderlerin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına,2- İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/03/2017 tarih ve 2014/140 E., 2017/201 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2/1- Davacı tarafça açılan davanın KABULÜNE, İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı dosyasında davalı borçlu … tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, TAKİBİN DEVAMINA, 2/2- Alacağın likit olmaması, yargılamayı gerektirmesi nedeniyle davacı tarafın icra inkâr tazminatı talebinin REDDİNE, 2/3- Alınması gerekli 617,86-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 154,50-TL harcın mahsubu ile bakiye 463,36-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,2/4- Davacı tarafından yapılan ve 183,50-TL dava açılış gideri, 273,00-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 600,00-TL bilirkişi ücretinden ibaret toplam 1.056,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2/5- Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2/6- HMK 333. md. uyarınca davacı ve davalı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 42 nci maddesi ile değişik HMK.m.362/1-a hükmü gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.24/10/2019