Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/2297 E. 2019/923 K. 15.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2297
KARAR NO : 2019/923
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/10/2017
NUMARASI : 2017/5069 E.- 2017/5035 K.
DAVANIN KONUSU: Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/05/2019
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; 18/04/2011 olay tarihinde davacıların desteği …. sürücüsü, davalı sigorta şirketinin ZMM sigortacısı (30/05/2010-30/05/2011) olduğu … plaka sayılı aracın desteğin tam kusuru ile yaptığı trafik kazası sonucunda yaşamını yitirdiğini ve davacıların destekten yoksun kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacı … için 40.000,00-TL (ıslah 148.937,31-TL), davacı … için 20.000,00-TL (ıslah ile 51.062,69-TL) destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesini talep ve dava etmiştir.Davalı davanın reddini talep etmiştir.Uyuşmazlık Hakem Heyeti, alınan bilirkişi raporları doğrultusunda davacıların desteğinin emniyet kemeri takmaması nedeniyle %30 oranında müterafik kusurlu olduğunu kabul ederek bu oranda indirim yapıldıktan sonra maddi hata sonucu davacı … için 51.062,69-TL, davacı … için ise 35.743,88-TL destekten yoksun kalma tazminatının 10/02/2017 tarihinde itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine karar vermiştir.İtiraz Hakem Heyeti, davacıların itirazı üzerine desteğin müterafik kusurunun davacılara yansıtılamayacağı gerekçesi ile davacıların itirazının kabulü ile davacı … için 148.937,31-TL, davacı … için 51.062,69-TL destekten yoksun kalma tazminatının 10/02/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine karar vermiştir.Davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacıların desteğinin emniyet kemeri takmadığını bu nedenle müterafik kusurlu bulunduğunu, hükmedilen maddi tazminattan %30 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 18/04/2011 olay tarihinde davacıların desteği … sürücüsü, davalı sigorta şirketinin ZMM sigortacısı (30/05/2010-30/05/2011) olduğu … plaka sayılı aracın desteğin tam kusuru ile yaptığı trafik kazası sonucunda yaşamını yitirdiği ve davacıların destekten yoksun kaldığı anlaşılmıştır.Dava trafik kazası sonucunda meydana gelen ölüm olayına bağlı olarak açılan destekten yoksun kalma tazminatı isteğine ilişkindir.İstinaf edenin sıfatı ve istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda;Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, hakem heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde herhangi bir usulsüzlük bulunmadığına; 18/04/2011 tarihinde gerçekleşen tek taraflı trafik kazası sonucunda ölen sürücü destek … olayın gerçekleşmesinde tam kusurlu olduğunun belirlenmiş olmasına rağmen, davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarına ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağının belirgin bulunmasına, dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde dahi üçüncü kişi durumunda olan destekten yoksun kalan kişilerin davalı sigorta şirketi nezdinde tazminat isteme hakkına sahip olduğu konusunda, kazanın oluş tarihi ve Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatları dikkate alındığında, bir duraksama bulunmadığına; bu durumda üçüncü kişi sıfatıyla dava açan destekten yoksun kalan kişi bakımından Türk Borçlar Kanunu’nun 135. maddesinde düzenlenen alacaklı-borçlu sıfatlarının birleşmesi durumunun da gerçekleşmemiş olmasına; kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu bulunan desteğin emniyet kemeri takmaması nedeniyle müterafik kusurlu olduğu ve bu nedenle belirlenen tazminat miktarından müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği ileri sürülmüş ise de, tam kusurlu bir kişinin kendi kusuruna katılması düşünülemeyeceği gibi, varsa bile bu yöndeki kusurun da kazanın oluşumundaki kusur gibi,destekten yoksun kalan ve 3.kişi konumunda bulunan davacılara yansıtılamayacağına göre; davalı vekilinin istinaf itirazlarının HMK.m.353/1-b/1hükmü uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunan 18/09/2017 gün ve 2017.İ /2588 E. 2017/İHK-3563 sayılı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına yönelik olarak davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK. 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40 TL maktu karar ve ilam harcının talep halinde davalıya İADESİNE,3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı Selma yönünden 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK.m.361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, davacı Ecrin yönünden HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, HMK. m. 362/1-a mad. gereğince miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 15/05/2019