Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/2293 E. 2019/3689 K. 17.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2293
KARAR NO : 2019/3689
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 03/10/2017
NUMARASI : 2017/4948 D.İş – 2017/4732 K.
DAVANIN KONUSU: Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/10/2019
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Başvuran vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna verdiği dilekçede özetle; ZMM sigortası bulunmayan … plaka sayılı motosiklet ile davalı … AŞ nezdinde trafik sigortalı olan … plaka sayılı aracın çarpışması sonucunda 10/07/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, kazaya karışan motosiklette yolcu olarak bulunan vekil edenin yaralanarak, Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesince 18/10/2016 günlü rapordanda anlaşılacağı üzere %20,2 oranında maluliyete uğradığını, iyileşme süresinin de 9 ay olduğunu, davalı … Sigorta ve Güvence Hesabı’na yapılan başvurulardan da sonuç alınamadığını belirterek fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla 10,00-TL’si geçici iş göremezlik, 10,00-TL’si kalıcı iş göremezlik, 10,00-TL’si de bakıcı gideri ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderlerine karşılık olmak kaydıyla toplam 30,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte, her bir davalıdan ayrı ayrı tahsiline karar verilmesini istemiş; 13/06/2017 günlü ıslah dilekçesi ile de, davalı … sigortaya yönelik toplam istek miktarını 44.203,18-TL’ye, Güvence Hesabına yönelik istek miktarının da 132.609,57-TL’ye çıkardıklarını açıklamıştır.Davalı … AŞ vekili cevabında özetle; 10/07/2012 günlü trafik kazasına karıştığı belirtilen … plaka sayılı aracın vekil edeni şirket nezdinde trafik sigortalı olduğunu, sigorta şirketinin sorumluluğunun araç sürücüsünün kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı bulunduğunu, bu nedenle kusur durumunun belirlenmesi gerektiğini, maluliyete ilişkin olarak kişisel başvuru sonucunda temin edilerek başvuruya eklenen raporun ise, ATK veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Kurumu Ana Bilim Dalı Başkanlıklarınca düzenlenmemesi nedeniyle kabul etmediklerini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Davalı Güvence Hesabı vekili cevabında özetle; davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasına karışan … plaka sayılı araç nedeniyle kuruma yapılan başvurunun ibraz edilen maluliyete ilişkin raporun Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülüre Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümleri uyarınca düzenlenmemiş olması nedeniyle kabul edilmediğini, usulsüz rapora dayanılarak yapılan başvurunun geçerli bir başvuru niteliği taşımadığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini; kurumun sorumluluğu yoluna gidilecek olur ise de, kazanın meydana gelmesinde taraf kusurlarının ne olduğu ile davacının müterafik kusurunun da gözetilmesini istediklerini, ayrıca bakıcı gideri zararından ve tedavi gideri zararından kurumun sorumlu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; ZMM sigortası bulunmayan … plaka sayılı motosiklet ile …A.Ş nezdinde trafik sigortalı bulunan … plaka sayılı kamyonetin çarpışması sonucnunda 10/02/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda, kazaya karışan motosiklette yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını, dosya mevcut ceza yargılaması sırasında temin edilen ve ATK Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen 03/01/2013 günlü rapordan da görüleceği üzere, kazanın oluşumunda motosiklet sürücüsünün asli, kamyonet sürücüsünün ise tali kusurlu olduğu, kask takmadan ve istiap haddi üzerinde yolcu taşıyan araca binen davacının da zararın artmasında kusurlu bulunduğunun anlaşıldığı, bu durumda yeni bir kusur raporunun alınmasının gerekmediği dolayısıyla motosiklet sürücüsünün %75, kamyonet sürücüsünün de %25 kusurlu bulunduğu, dosyada mevcut maluliyete ilişkin raporunda yeterli ve geçerli rapor niteliğinde bulunduğu benimsenmek suretiyle hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporu doğrultusunda Güvence Hesabı bakımından belirlenen tazminattan %25 müterafik kusur indirimi yapılmak suretiyle Güvence Hesabına yönelik başvurunun kısmen kabulü ile 99.457,17-TL tazminatın Güvence Hesabından; 44.203,18-TL tazminatın da … AŞ den 16/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, Güvence Hesabına yönelik fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar verilmiş; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı; davalıların ayrı ayrı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetine yaptıkları itirazların reddedilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyeti Kararına karşı davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Güvene Hesabı vekilinin istinaf nedenleri; Maluliyete ilişkin raporun, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülüre Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümleri uyarınca düzenlenmemiş olması nedeniyle hükme esas alınamayacağı ayrıca, Güvence Hesabının bakıcı-tedavi giderlerinden sorumlu olmadığının gözardı edildiğini hususlarına ilişkindir. … A.Ş. vekilinin istinaf nedenleri ise; hükme esas alınan maluliyete ilişkin raporun yeterli ve geçerli bir rapor olmadığı halde, bu yöndeki itirazlarının dikkate alınmadan karar verilmiş olmasının hatalı olduğu ve vekalet ücretinin de yanlış belirlendiği hususlarına yöneliktir.Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat isteğine ilişkindir.İstinaf edenlerin sıfatına, istinafların kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; taraflar arasındaki uyuşmazlık hükme esas alınan maluliyete ilişkin raporun yeterli ve geçerli rapor niteliğinde olup olmadığı ve davalı Güvence Hesabının bakıcı gideri zararından sorumlu olup olmadığına ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde; usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, yargılamanın tahkim yargılaması olduğu gözetildiğinde Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimliğinden temin edildiği anlaşılan 18/10/2016 günlü raporun, davacının kaza sonrasında geçirmiş olduğu tüm tedavileri gösterir belgelerin değerlendirilmesi sonucunda, kazanın meydana geldiği 10/07/2012 tarihi itibariyle gözetilmesi gereken 11/10/2008 tarih 27021 sayılı Resma Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren “Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümleri uyarınca düzenlendiği, raporu düzenleneyenlerin Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı Öğretim Üyeleri olduğu, dolayısıyla yeterli ve geçerli bir rapor niteliğinde bulunduğuna, söz konusu raporun kişisel müracaat neticesinde temin edilmiş olmasının rapora geçersiz ve güvenilir olmayan bir rapor niteliği sağlamayacağına, kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan yasal mevzuat ile Yargıtay Özel Dairesinin yerleşmiş içtihatları gözetildiğinde bakıcı gideri zararının Güvence Hesabının sorumluluğu kapsamında olduğu konusunda herhangi bir duraksama olmadığına, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunun 30/17.maddesindeki ” talebi kısmen yada tamamen reddedilenler aleyhine hükmolunacak vekalet ücreti Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirlenen vekalet ücretinin beşte biridir.” şeklindeki düzenlemenin davalı lehine – davacı taraf aleyhine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olduğu, davacı yararına – davalı aleyhine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin bulunmadığına göre; yazılı biçim ve şekilde tahkim komisyonu tarafından verilen kararda herhangi bir isibatesizlik tespit edilemediğinden davalıların tüm istinaf istemlerinin ayrı ayrı esastan reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 04/09/2017gün ve 2017/İ.2973-2974-2017/İHK.3343 sayılı kararına yönelik olarak davalı Güvence Hesabı vekili ve davalı … A.Ş vekili tarafından yapılan istinaf başvurularının HMK.353/1-b/1 madde gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf yasa yoluna başvuran davalılar tarafından ayrı ayrı peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 31,40’ar TL maktu istinaf karar ve ilam harçlarının talep halinde davalılara İADESİNE,3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-Davalılar tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin üzerlerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; davalı … A.Ş yönünden verilen karar bakımından HMK.m.362/1-a hükmü uyarınca miktar itibariyle KESİN; davalı Güvence Hesabı yönünden verilen karar bakımından ise; HMK’nın 361/1 maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 17/10/2019