Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/2237 E. 2019/842 K. 24.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2237
KARAR NO : 2019/842
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/03/2017
NUMARASI : 2015/1042 E.- 2017/203 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/04/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalı …. maliki olduğu, …. sevk ve idaresinde bulunan …. plakalı aracın karşıdan karşıya geçmekte olan müvekkillerinin annesi … çarparak ölümüne sebep olduğunu, araç sürücüsünün trafik kurallarını ihlal ettiğini, kaza sonrası olay yerinden kaçtığını, müvekkillerinin maddi ve manevi yönden zarara uğradıklarını belirterek toplam 30.000,00 TL manevi ve şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı …. ve …. vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın maddi tazminat talebinin soyut ve ispata muhtaç olduğunu, soyut beyanları kabul etmediklerini beyanla davanın reddini savunmuştur. Davalı …. vekili cevap dilekçesinde; …. plakalı aracın 19/03/2013/2014 tarihleri arasında …. numaralı sigorta poliçesi ile müvekkili şirket tarafından sigortalı olduğunu, bu poliçe nedeni ile müvekkili şirketin sigortalının kusur oranı kadar sorumlu olduğunu beyanla kusur oranının ve tazminat miktarının hesaplanmasını talep etmiştir. Mahkemece; alınan bilirkişi raporları doğrultusunda davacıların destek yoksun kalma tazminat taleplerinin reddine, 900,00-TL cenaze masrafının dava tarihi olan 15/05/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen davacılara ödenmesine, Her bir davacı için 5.000,00-TL manevi tazminatın davalılar …. ve …. 29/03/2013 olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen davacılara ödenmesine karar vermiştir.Davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; ölen desteğin emekli olduğunu, emekli maaşı aldığını, ayrıca kira gelirlerine sahip olduğunu bu gelirleri ile davacılara davacılara destek olmaya sürdürdüğünü, buna rağmen destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin kabul edilmediğini, hükmedilen manevi tazminatın az olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; davalı …. maliki olduğu, …. sevk ve idaresinde bulunan…. plakalı aracın karşıdan karşıya geçmekte olan davacılarının annesi …. çarparak ölümüne sebep olduğu anlaşılmıştır.Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda, kazanın meydana geldiği tarih, talep miktarı ve kusur oranı, davacıların desteğinin olayda ölmüş bulunması, desteğin yaşı, davacıların ölenle yakınlık durumu ve, dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; Mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarı yerindedir.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, davacıların destek yaşından çıktıkları buna rağmen ölenin davacılara destek olmaya devam ettiğinin yargılama sırasında usulüne uygun deliller ile kanıtlanamamasına, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacılar vekilinin istinaf taleplerinin HMK. 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik davacılar vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE, (HMK.m.353/1-b/1)2- Alınması gereken 44,40-TL harçtan peşin yatırılan 31,40-TL nispi karar ilam harcınınn düşümü ile 13,00-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-Yasa yoluna başvuran davacılar tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.361/1 hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.24/04/2019