Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/2215 E. 2019/3650 K. 10.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2215
KARAR NO : 2019/3650
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/08/2017
NUMARASI : 2017/3962 E. – 2017/3962 K.
DAVANIN KONUSU: Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/10/2019
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesi ile 24/07/2015 olay tarihinde davacının sürücüsü olduğu … plaka sayılı araca dava dışı … sürücüsü olduğu sigortasız … plaka sayılı aracın çarpması sonucu davacının yaralanarak malul kaldığını, belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000-TL ( ıslah ile 87.759,00-TL) sürekli maluliyet tazminatının temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti alınan bilirkişi raporları doğrultusunda 87.759,00-TL sürekli maluliyet tazminatının 22/08/2016 temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermiştir. İtiraz Hakem Heyeti; davalının itirazının reddine karar vermiştir. Davalı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; maluliyet raporunun hatalı olduğunu kusur oranları arasındaki çelişkinin giderilmediğini, olayda 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS genel şartlarının uygulanması gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile yapılan sınırlı incelemede; 24/07/2015 olay tarihinde davacının sürücüsü olduğu … plaka sayılı araca dava dışı … sürücüsü olduğu sigortasız … plaka sayılı aracın çarpması sonucu davacının yaralanarak malul kaldığı anlaşılmıştır. Dava, trafik kazası nedeniyle malûliyet tazminatı talebine ilişkin bulunmaktadır.Dosya kapsamından, davanın konusunu oluşturan trafik kazasının 24/07/2015 tarihinde meydana geldiği anlaşılmaktadır.14/05/2015 tarihli 29355 sayılı resmi gazetede yayınlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 01/06/2015 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.Sürekli sakatlık teminatı ilgili genel şartların A.5/c maddesinde düzenlenmiş yine genel şartlara ek olarak çıkarılan cetvel Ek:3’te sürekli sakatlık tazminatı hesaplamasının ne şekilde yapılacağı belirtilmiştir. Ek:3 cetvelin 3.maddesinde 01/06/2015 tarihinden sonra meydana gelecek trafik kazalarında TRH-2010 tablosunun dikkate alınacağı belirtilmiş, yine diğer maddelerde de, sürekli sakatlık tazminatının ne şekilde hesaplanacağı ifade edilmiştir. Ayrıca genel şartlar A:5/c maddesinde, sürekli sakatlık tazminatına ilişkin sakatlık oranının belirlenmesinde, Sakatlık Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporlarına İlişkin Mevzuat doğrultusunda hazırlanacak sağlık kurulu raporu dikkate alınacağı belirtilmiştir.Kaza tarihinin 01/06/2015 tarihinden sonra olması dikkate alındığında, açılan davada 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca değerlendirme yapılıp, sürekli maluliyet tazminatının buna göre belirlenmesi gerekmektedir. Dosya kapsamında davacının maluliyetine ilişkin olarak esas alınan Dokuzeylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 20/07/2016 tarihli raporunun kaza tarihinde yürürlükte olmayan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre hazırlanmış olduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla söz konusu raporun esas alınarak karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Aynı zamanda TRH 2010 yaşam tablosu kullanılarak genel şartlarda belirtilen hesaplama yöntemine göre hesaplama yapılması gerekirken, PMF 1931 yaşam tablosunun kullanılarak progresif rant formulüne göre hesap yapılması da doğru olmamıştır. Sigorta Tahkim Komisyonunca tarafların iddia ve savunmaları gözetilerek olayla ilgili olarak Uşak Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturmaya ilişkin olan ve dosya arasında bulunan tüm evraklar ile varsa diğer evraklarında getirtilmesinden sonra 6100 sayılı HMK’nun 266. ve takip eden madde hükümleri gözetilerek, çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren kazanın meydana gelmesinde taraf kusurlarının ne olduğu konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi heyetinden kusur raporu alınması ve ondan sonra zararın kapsamının tespit edilmesi gerekirken; bunun yapılmamış olması doğru olmamıştır. Bu nedenle yukarıda belirtilen hususlarda, açıklanan şekillerde inceleme ve değerlendirme yapılmadan karar verilmiş olması HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca yerinde görülmediğinden; davalı sigorta şirketi vekilinin bu husustaki istinaf talebinin kabulüne; tahkim komisyonu kararının kaldırılmasına, dosyanın yeniden yargılama yapılması amacıyla tahkim komisyonuna geri gönderilmesine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, istinaf talebine konu Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti’nin 29/07/2017 tarih ve 2017/i.2380-2017/İHK-2786 sayılı kararının KALDIRILMASINA,2- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde işlem yapılmak üzere Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- Davalı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40-TL nispi istinaf karar ve ilam harcının istek halinde kendisine İADESİNE,4- Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5- Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin Sigorta Tahkim Komisyonunca verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, HMK. m.353/1-a/6 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.10/10/2019