Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2126
KARAR NO : 2019/3645
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/05/2017
NUMARASI : 2015/796 E. – 2017/504 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/10/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; davalı … A.Ş tarafından ZMMS Poliçesi ile sigortalı işleten/davalı …A.Ş’ye ait … plakalı aracın 12/02/2015 olay tarihinde davalı sürücü … sevk ve idaresinde iken olay mahalline geldiğinde; karşıdan karşıya geçmekte olan davacıya çarpması sonucunda oluşan trafik kazasında davacının yaralandığı; davacının bu yaralanması nedeni ile maluliyete uğraması nedeni ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın ( yargılama sırasında maddi tazminat talebinden feragat edilmiştir) davalılar sürücü ve işletenden olay tarihinden itibaren davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline; davalılar sürücü ve işleten şirketten 200.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … A.Ş vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; olayla ilgili İstanbul Anadolu 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/250 esasında kayıtlı ceza dosyasının devam ettiğini; bu dosyanını sonuçlanmasının beklenmesine karar verilmesi ile davaya cevap dilekçesi kapsamında davanın reddine karar verilmesini; talep etmiştir. İhbar Olunan … vekilince verilen dilekçesinde özetle; davaya cevap dilekçeleri kapsamında işleten sıfatlarının ve adam çalıştırma sıfatlarının bulunmaması nedeniyle sorumluluklarının bulunmadıklarını beyan etmiş olduğu; görülmüştür. Mahkemece; yapılan yargılama sonucunda “1-Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan maddi tazminat davasının; davacının, davadan feragat ettiği dikkate alınarak; HMK. 307 ve 311.maddeleri uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlığın maddi tazminat yönünden son bulması ve davanın konusuz kalması nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,2-Davacı tarafından davalılar … A.Ş ve … aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile,75.000,00 TL manevi tazminatın 12/02/2015 olay tarihinden itibaren [avans faizi ile birlikte] davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,Fazlaya ilişkin istemin reddine,” karar verilmiştir. Davalı … A.ş vekili istinaf yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; kazaya karışan … plaka sayılı aracın uzun süreli kira sözleşmesi ile 1 yıllığına dava dışı ihbar olunan … Servis Hizmetleri …. firmasına kiralandığını, işleten sıfatının bu şahsa ait olup kendilerinin işleten sıfatının bulunamadığını, bu nedenle verilen kararın hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; davalı …A.Ş tarafından ZMMS Poliçesi ile sigortalı davalı …A.Ş’ye ait … plakalı aracın 12/02/2015 olay tarihinde davalı sürücü … sevk ve idaresinde iken olay mahalline geldiğinde; karşıdan karşıya geçmekte olan davacıya çarpması sonucunda oluşan trafik kazasında davacının yaralandığı anlaşılmıştır.Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır. İşleten tanımı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde yapılmıştır. 2918 sayılı KTK’nın 3. maddesinde işleten sıfatını belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçütten yararlanılmıştır. Şekli ölçüte göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüte göre ise, trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay’ın kabul ettiği görüş maddi ölçüttür. 2918 sayılı KTK’nın 85. maddesi ise “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmünü içermektedir.Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla), artık üzerindeki fiili hakimiyetin kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir. Ancak bu konuda getirilecek delillerin üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarını halele uğratacak bir sonuç yaratmaması şarttır(Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 15/11/2018 tarih ve 2016/1154 E., 2018/10822 K. Sayılı kararı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 19/11/2018 tarih ve 2016/7624 E., 2018/10877 K. Sayılı kararı). Dosya içerisindeki kayıt ve belgelerden, kazaya karışan ve mülkiyeti davalıya ait aracın, dava dışı … Servis Hizmetleri Şahap Gençali firmasına kaza tarihinden önce 30/01/2015 tarihli “Uzun Dönem Araç Kiralama Sözleşmesi” ile kiralandığı, aracın 30/01/2015 “Araç Teslim ve Tesellüm Belgesi” ile dava dışı … teslim edildiğini, davalı tarafından buna ilişkin damga vergilerinin kaza tarihinden sonra ödendiği, ancak kiralanan aracın teslim belgesine göre onarım ve yakıtının davalı kiralayan tarafından kontrol edilip karşılandığı, araç üzerinde davalıya ait … Markasının logosunun bulunduğu, kaza yapan sürücünün davalının yetkili servis elemanı olduğu, bu haliyle istinaf eden davalının dava konusu araçtan fiili ve ekonomik olarak yararlanmaya devam ettiği bu nedenle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. Maddesi uyarınca işleten sıfatını taşıdığı anlaşıldığından davalı … A.Ş nin istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Usûl ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/05/2017 gün ve 2015/796 E., 2017/504 K. sayılı kararına karşı davalı … A.Ş vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2- Alınması gerekli 5.123,25-TL nispi istinaf karar ve ilam harcı alınmış bulunduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına, alınan harcın Hazine’ye gelir kaydedilmesine,3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,4- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … A.Ş tarafından yapılan giderlerin üzerlerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK.m.361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.10/10/2019