Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO 2017/2124
KARAR NO : 2019/3613
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 04/04/2017
NUMARASI : 2013/805 E., 2017/315 K.
DAVANIN KONUSU: Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/10/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı … şirketince ZMMS poliçesiyle sigortalanan … plakalı aracın, 22/06/2012 tarihinde asli ve tamamen kusurlu olarak müvekkilinin sevk ve idaresindeki … pakalı araca çarpması neticesinde yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin geçirdiği trafik kazası neticesinde %38 oranında sürekli sakat kaldığını, müvekilinin davalı … şirketine başvurduğunu, 239993 nolu hasar dosyası açıldığını, davalı … şirketi tarafından 13/09/2013 tarihinde 80.648,00-TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin mağduriyetinin sigorta şirketi tarafından ödenen miktarın çok üzerinde olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.000,00-TL sürekli sakatlık tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 16/05/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 75.633,63-TL’ye yükseltmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili tarafından davacıya 80.648,00-TL ödeme yapıldığını, davacının zararının tazmin edildiğini, başka bir zararın kalmadığını, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalısının kusuruna isabet eden oranda ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, kusur bilirkişisi tarafından düzenlenen bilirkişi raporu ile sigortalı … plakalı araç sürücüsü Şener Yay’ın kazanın meydana gelmesinde asli ve tamamen kusurlu olduğu, davacı sürücü …’nın kusursuz olduğunun belirlendiği, İstanbul Adli Tıp Kurumunun 08/06/2015 tarihli 9992 sayılı raporu ile kaza nedeniyle davacının %22 oranında malul kaldığının tespit edildiği, hesap bilirkişisi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda davacının nihai ve gerçek maddi zararının 75.633,63-TL olduğunun belirlendiği gerekçesiyle; davanın kısmen KABULÜ İLE, 3.000,00-TL tazminatın dava tarihi olan 22/10/2013 tarihinden itibaren; 72.633,63-TL tazminatın ıslah tarihi olan 16/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin isteminin reddine, karar verilmiş, karara karşı davacı vekili ile davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı vekilinin istinaf sebepleri; faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğu, belirlene tazminatın tamamı için dava açılmadan önce sigorta şirketince ödeme yapılan tarih olan 13/09/2013 tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği hususlarına ilişkindir. Davalı vekilinin istinaf sebepleri; kusurun yanlış belirlendiği, davacının gelirinin hatalı tespit edildiği, döner sermayeden elde edilen gelirin süreklilik arzetmeyip tazminat hesabında dikkate alınamayacağı, davacının gelirinin asgari ücrete oranlanması sonucu bulunan miktarın yüksek olduğu, davacının emekli olup olmadığının ve bu kaza nedeniyle geçici iş göremezlik tazminatı alıp almadığnın SGK’dan sorulması gerektiği, avans faizine hükmedilmesinin hatalı olduğu, davanın kısmen kabulüne karar verildiğinden reddedilen kısım için davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmediği hususlarına ilişkindir. Dava, trafik kazası nedeniyle sürekli iş göremezlik tazminatı talebine ilişkin bulunmaktadır. 1) İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenine, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına, hükme esas alınan 12/05/2016 tarihli kusur ve hesap durumuna ilişkin bilirkişi heyeti raporunun olaya, oluşa ve Yargıtay uygulamalarına uygun denetlenebilir gerekçeler içermesine, bu raporun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamasına, dosya kapsamına alınan davacının Mayıs 2013 ve Temmuz 2014 tarihlerine ait maaş bordrolarında davacıya ödenen döner sermaye ücretinin her ay ödendiğinin belirtilmesine, bu anlamda davacıya ödenen döner sermaye ücretinin süreklilik arzetmesi nedeniyle bu ücretin davacının gelirine eklenmek suretiyle hesaplama yapılmasında, davacının gelirinin asgari ücrete oranlanmak suretiyle bulunan katsayı dikkate alınarak hesaplama yapılmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, davacının emekli olmadığının çalıştığı kurum tarafından bildirilmesine, kazanın iş kazası olmaması nedeniyle memur olan davacıya geçici iş göremezlik tazminatı ödemesi yapılamayacağının sabit olmasına, aynı zamanda davacının talebinin sadece sürekli iş göremezlik tazminatı talebine ilişkin olması nedeniyle geçici iş göremezlik tazminatı ödenmiş olsa dahi bu tazminatın sürekli iş göremezlik tazminatından mahsup edilmesinin mümkün bulunmaması karşısında SGK’dan davacının emekli olup olmadığının veya geçici iş göremezlik tazminatı ödenip ödenmediği hususlarının sorulmasına gerek bulunmamasına, mahkemece davacının ıslah dilekçesi ile talep ettiği tazminat miktarının tamamına hükmedildiği için, hükümde davanın kısmen kabulüne şeklinde bir ifade kullanılmışsa da, davacının talebi kapsamında reddedilen bir miktar bulunmaması nedeniyle davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde bir yanılgı bulunmaması dolayısıyla davalı … şirketi vekilinin bu yönlerdeki istinaf taleplerinin HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmektedir.
2) Meydana gelen kazada davalı … şirketince ZMSS poliçesi ile sigortalanan … plakalı aracın 1990 model … marka araç olup kullanım amacının hususi otomobil olmasına, aracın ticari araç olmamasına göre Mahkemece belirlenen tazminatın avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi hatalı bulunmaktadır. 3) Davacıya davalı … şirketi tarafından 13/09/2013 tarihinde ödeme yapıldığı ihtilafsız olmakla davalı yönünden faizin başlangıç (temerrüt) tarihinin ödeme tarihi kabul edilmesi gerekirken tazminatın bir kısmına dava, bir kısmına ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi doğru olmamıştır(Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 10/12/2018 tarih ve 2016/3163 E., 2018/11951 K. sayılı kararı). Davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmesi gerekmektedir. Bu nedenlerle davalı … şirketi vekilinin istinaf taleplerinin yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine, (2) numaralı bentte gösterilen nedenle kabulüne karar verilmesi, davacı vekilinin istinaf talebinin yukarıda (3) nolu bentte gösterilen nedenle kabulüne karar verilmesi, HMK 353/1-b/2 maddesi gereğince Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına, faiz başlangıç tarihi ve faiz türü yönünden düzeltme yapılarak yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesi gerekmektedir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1- İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/04/2017 tarih ve 2013/805 E., 2017/315 K. sayılı kararına karşı davalı … A. Ş. vekili tarafından yapılan istinaf talebinin yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle REDDİNE, (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle KABULÜNE, karara karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin yukarıda (3) nolu bentte gösterilen nedenlerle KABULÜNE, 1/1- Davacı tarafından yatırılan 31,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davacıya İADESİNE, 1/2- Davalı tarafından yatırılan 1.291,63-TL nispi istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davalıya İADESİNE, 1/3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 1/4- İstinaf aşamasında davacı ve davalı tarafından yapılan giderlerin takdiren kendi üzerlerinde bırakılmasına,2- İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/04/2017 tarih ve 2013/805 E., 2017/315 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2/1- Davanın kısmen KABULÜ İLE, 75.633,63-TL tazminatın 13/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2/2- Davacı tarafından yapılmış tebligat, müzekkere, ıslah harcı, vekalet harcı ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.675,75-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,2/3- Davalı tarafça yapılmış yargılama gideri bulunmadığından bununla ilgili karar verilmesine yer olmadığına,2/4- Karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 8.673,00-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,2/5- Dava adli yardım talepli olarak açılmış olduğundan dava açılırken harç yatırılmadığından 31,40-TL başvurma harcı, 5.166,53-TL peşin harç olmak üzere toplam 5.197,93-TL’den yatırılan 249,00-TL ıslah harcın mahsubu ile bakiye 4.948,93-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,2/6- HMK 333. md. uyarınca davacı ve davalı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK. m. 361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.10/10/2019