Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/2121 E. 2019/3627 K. 10.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2121
KARAR NO : 2019/3627
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/01/2017
NUMARASI : 2014/726 E. – 2017/29 K.
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/10/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … Genel Müdürlüğünün işleteni olduğu, diğer davalının da sürücüsü bulunduğu … plaka sayılı metrobüste, yolcu olarak bulunan vekil edeninin metrobüs durağında perona inmeye çalıştığı sırada, sol ayağı metrobüs içerisinde iken kapının kapatılarak aracın hareket etmesi sonucunda 01/03/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralandığını ve sakat kaldığını ileri sürerek, söz konusu bu yaralanmanın tedavisi için Bakırköy … İncirli Hastanesinde 14.200,00-TL tedavi gideri harcaması ile 71,00-TL noter masrafı yaptığını ve iş gücü kaybına uğradığını belirterek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla iş gücü kaybına karşılık olmak üzere 14.200,00-TL maddi ve 25.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş, 11/11/2014 günlü oturumda da dava dilekçesinde iş gücü kaybından bahsedilmiş ise de, maddi tazminata yönelik isteği tedavi giderine ilişkin bulunduğunu açıklamıştır.Davalı … Genel Müdürlüğü vekili cevabında özetle; dava konusu kazanın oluşunda vekil edeni kurumun ve sürücüsünün herhangi bir kusurunun bulunmadığını, tüm kusurun davacıda olduğunu, bundan ayrı tedavi giderine ilişkin sorumluluğun 6111 sayılı yasa ile 2918 sayılı yasanın 98.maddesinde yapılan düzenleme sonucunda, SGK’na geçtiğini, bu nedenle tedavi giderlerinin vekil edeni kurumdan talep edilemeyeceğini, ayrıca talep edilen manevi tazminat miktarının da çok fazla bulunduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı … cevabında özetle; kapılar kapanmadan aracın hareket etmesinin olanaklı olmadığı, dolayısıyla yaralanma nedeninin davacının araçtan inerken ayağını durağa çarpması olduğunu, vekil edeninin davacının yaralanması bakımından herhangi bir kusuru bulunmadığı, kusursuz davalıda maddi ve manevi tazminat talep edilemeyeceği belirtilerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı gözetilerek; davacının yaralanmasıyla sonuçlanan trafik kazasının oluşumunda davalıların tam kusurlu olduğu, davacının ise herhangi bir kusurunun bulunmadığı, kaza nedeniyle SGK’nca yapılan ödemelerin 3.072,54-TL olduğu, SGK’nca karşılanmayan ve olayla illiyetli bulunan ödemeler toplamının 12.690,01-TL olduğunun anlaşıldığı, dolayısıyla bu miktar maddi tazminattan ve takdir olunan manevi tazminattan davalıların sorumlu tutulması gerektiği görüşünden hareketle; “Davanın KISMEN KABULÜNE,12.690,01 TL tedavi giderinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,3.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden (01.03.2014) itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,Fazla istemin REDDİNE, ” karar verilmiştir. Karara karşı, davalılar vekilleri ile davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekilinin istinaf nedeni; maddi tazminata ilişkin talebin kabulüne karar verilmesi gerekirken, kısmen kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı, hüküm altına alınan manevi tazminat miktarının yetersiz olduğu ve kabule göre de, maddi tazminat bakımından reddedilen miktar 1.688,69-TL olduğu halde, AAÜT hükümlerine aykırı bir biçimde davalı taraf lehine fazla vekalet ücretine hükmedildiği hususlarına ilişkindir.Davalılar vekillerinin istinaf nedenleri ise; Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen takipsizlik kararı ve bu karara itiraz üzerine, Bakırköy 1.Sulh Ceza Mahkemesince verilen, itirazın reddine kararı gözetildiğinde, kazanın oluşumunda tam kusurlu olanın davacı olduğunun belirlenmiş olmasına rağmen, 25/03/2016 günlü yetersiz kusur bilirkişisi raporuna dayanılarak vekil edenlerinin maddi ve manevi tazminatla sorumlu tutulmasının doğru olmadığı, kabule göre de, talep konusu tedavi giderlerinden SGK’nun sorumlu olduğunun gözetilmemesinin de hatalı bulunduğu hususlarına yöneliktir. İstinaf edenlerin sıfatına, istinafların kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminata ilişkin olup, maddi tazminata ilişkin talebin konusu tedavi giderleridir.1- Dava konusu kaza nedeniyle Büyükçekmece Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonucunda 02/03/2015 günlü trafik kusur bilirkişisi raporuna göre sürücü … kusurlu olmadığı, tüm kusurun …’ de olduğunun anlaşıldığı görüşünden hareketle takipsizlik kararı verildiği ve takipsizlik kararına vakii itirazın Bakırköy 1.Sulh Ceza Mahkemesi ret edildiği anlaşılmıştır.Ne var ki; Borçlar Kanununun 74. maddesinde “Hakim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir.Aynı şekilde, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da, hukuk hâkimini bağlamaz” hükmü öngörülmüştür.Bu nedenle;ceza soruşturması ve ceza yargılaması sırasında alınan kusur raporuyla bağlı bulunmayan mahkemece, konusunda uzman olduğu belirlenen İTÜ öğretim üyeleri arasından seçilen bilirkişiler tarafından düzenlenen olaya, oluşa uygun bulunan ve denetlenebilir gerekçeler içeren, kazanın oluşumunda taraf kusurlarının ne olduğuna ilişkin 25/03/2016 günlü heyet raporunun hükme esas alınmasında herhangi bir yanılgı bulunmadığından davalıların bu yöne ilişin istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava tarihinden önce, 25/01/2011 tarih ve 27857 sayılı, Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6111 sayılı yasanın 59.maddesiyle değişik, 2918 sayılı yasanın 98.madde hükmüne göre, trafik kazaları nedeniyle, üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın, SGK tarafından karşılanacağı belirtilmiş olup; 6111 sayılı yasanın geçici 1.maddesi ile de, “Bu kanunun yayınlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin SGK tarafından karşılanacağı” öngörülmüştür.Kazaya neden olan aracın, işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı, kaza nedeniyle ortaya çıkan zararlardan sorumlu olup, tedavi giderleri de bu zarar kapsamındadır. Ancak, 6111 sayılı yasa ile getirilen düzenleme ile aracın işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısının, yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü sona ermiş bulunmaktadır.Ancak, Sosyal Güvenlik Kurumu 6111 sayılı Yasa ile değiştirilen 2918 sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında tüm tedavi giderlerinden değil sadece söz konusu madde kapsamında kalan tedavi giderlerinden sorumludur. Belgeye dayanmayan veya belgeye dayansa bile üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları hizmetler dışında kalan sağlık hizmetleri bedellerinden ve hastane dışındaki refakatçi giderlerinden sorumlu değildir. Somut olayda davacının maddi tazminat talebine konu ettiği tedavi giderlerinin tamamının belgeli olduğu, bu belgelerin özel sağlık kuruluşları tarafından düzenlendiği ve söz konusu tedavi giderlerinin kaza ile illiyetli bulunduğu anlaşıldığından, davacının tedavi giderlerine yönelik maddi tazminat talebi bakımından davalı sürücü ve araç işletenine husumet yöneltilemeyeceği açıktır. Bu nedenle mahkemece, maddi tazminata ilişkin talebin husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, kısmen kabulüne karar verilmesi isabetsiz bulunduğundan, davalıların bu yöne ilişen istinaf isteğinin kabulüne buna karşılık davacı vekilinin istinaf itirazının reddine karar vermek gerekmiştir. 3-Tarafların manevi tazminata ilişkin hüküm bölümüne yönelik istinaf itirazlarına gelince; talebin konusunu oluşturan kazanın tarihi, kazanın oluş şekli, davacının kazanın meydana gelmesinde kusursuz oluşu, davacıda meydana gelen yaralanmanın niteliği, yaşı, geçirmiş olduğu tedaviler, paranın alım gücü, tarafların dosyaya yansıyan sosyo ekonomik durumları değerlendirildiğinde, mahkemece belirlenen manevi tazminat miktarı fazla değil, aksine bir miktar yetersiz olduğundan, davalılar vekilinin bu yöndeki istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, buna karşılık davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü gerektiği sonucuna varılmıştır. Bundan ayrı, davacı vekili dava dilekçesinde açıkça vekaletname çıkartmak için 71,00-TL noter masrafı yapıldığını belirterek bu miktarın yargılama gideri olarak hüküm altına alınmasını istemiştir. 6100 sayılı HMK’nun 323/ç bendine göre;vekaletname düzenlenmesi için yapılan giderler yargılama giderlerindendir. Mahkemece açık talep olduğu halde, yargılama gideri niteliğinde bulunduğu anlaşılan ve belgelendirilen 71,00-TL nin yargılama giderlerine dahil edilmemiş olması da isabetsizdir. Ayrıca, kabule göre de, maddi tazminata ilişkin talebin reddedilen miktarı gözetildiğinde, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2 madde hükmüne göre, davalı taraf yararına hükmedilecek vekalet ücreti reddedilen miktarı geçemeyeceğinden davalı taraf yararına reddedilen maddi tazminat bakımından davacı aleyhine belirlenen vekalet ücretinin hatalıdır. Ne var ki, yukarıda açıklanan şekilde oluşan yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca kaldırılması ve yeniden düzeltilmek suretiyle esas hakkında hüküm tesis edilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Yukarıda başlıkta yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı … Genel Müdürlüğü vekili ile davalı … vekili tarafından yapılan istinaf başvurularının yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle KABULÜNE; diğer istinaf itirazlarının ise: yukarıda (1) ve (3) sayılı bentte açıklanan nedenlerle REDDİNE, 2-Yukarıda başlıkta yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı … vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda (3) sayılı bentte gösterilen nedenlerle KABULÜNE; diğer istinaf itirazlarının ise; yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle REDDİNE,3-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 31,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde davacıya İADESİNE,4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalılar tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 217,00-TL nispi istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davalılara iadesine,5-İstinaf aşamasında istinaf yasa yoluna başvuran davacı ve davalılar tarafından yapılan diğer yargılama giderlerinin takdiren yapanlar üzerinde bırakılmasına,6-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,7-İstinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan İstanbul 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/01/2017 gün ve 2014/726E,-2017/29 sayılı kararının KALDIRILMASINA,7/1-Davacı … tarafından,davalı … Müdürlüğüne ve davalı … aleyhine açılan maddi tazminat davasının husumet yokluğundan REDDİNE,7/2-Davacı … tarafından davalı … genel Müdürlüğü ve davalı … aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 6.000,00-TLmanevi tazminatın kaza tarihi olan 01/03/2014 tarihinden işletilecek itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,Fazla istemin REDDİNE,7/3-Ret edilen maddi tazminat talebi bakımından davacıdan alınması gereken 44.40-TLmaktu karar ve ilam harcının davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine, 7/4-Manevi tazminat talebi ile ilgili olarak,karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca ve kabul edilen miktar üzerinden davalılardan alınması gereken 409,86-TL nispi karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 134,20-TL’nin düşümü ile kalan 275,66-TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,7/5- Davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince manevi tazminat yönünden kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 7/6/Davalılar yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maddi tazminat hesaplanan 2.725,00 TL, manevi tazminat yönünden de tarifenin 10/2 maddesi gereğince takdir edilen 2725.00 TL maktu vekalet ücreti olmak üzere toplam 5.450,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 7/7-Davacı tarafından yapılan 71,00-TL’si noter gideri, 2.000,00-TL’si bilirkişi ücreti, 347,20-TL’si tebligat gideri, 25,20-TL’si başvurma harcı olmak üzere toplam 2.443,40- TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 366,45- TL yargılama gideri ile 134,20 TL peşin harç toplamı olan 500,65- TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 7/8-Davalı …Genel Müdürlüğü tarafından yapılan 41,40 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 35,19- TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı … Genel Müdürlüğüne verilmesine, bakiye kısmın bu davalı üzerinde bırakılmasına, 7/9-Yatırılan gider avansınından kullanılmayan kısmının talep halinde ilgilisine iadesine, HMK.m.353/1-b/2 hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yaılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 10/10/2019