Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/2095 E. 2019/1364 K. 27.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2095
KARAR NO : 2019/1364
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 11/08/2017
NUMARASI : 2017/3744 D.İş- 2017/3744 K.
DAVANIN KONUSU: Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/06/2019
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Başvuran vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna verdiği dilekçede özetle; davalı sigorta şirketi nezdinde trafik sigortalı bulunan … plaka sayılı araç sürücüsünün kusuru neticesinde 12/09/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında sigortalı araç içerisinde yolcu olarak bulunan vekil edeninin vücudunda kırıklar oluşacak şekilde yaralandığını ve Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinden alınan sağlık kurulundan da anlaşılacağı üzere sakat kaldığın, sigorta şirketine yapılan başvurudan ise sonuç alınamadığını belirterek, 5.050,00-TL’se kalıcı maluliyet zararına, 5.050,00-TL’si de geçici iş göremezlik dönem zararına ilişkin olmak üzere toplam 10.100,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte, davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 07/03/2017 günlü ıslah dilekçesi ile de istek miktarını 75.904,00-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır.Davalı sigorta şirketi vekili cevabında özetle; 12/09/2015 günlü trafik kazasına neden olduğu ileri sürülen aracın, vekil edeni sigorta şirketi nezdinde 10/03/2015-10/03/2016 tarihleri arasını kapsar biçimde trafik sigortalı bulunduğu, ancak davacının görülmekte olan tahkim yargılamasına ilişkin davayı açmadan önce sigorta şirketine başvuruda bulunmuş ise de, bu başvurunun eksik belge ile yapılması nedeniyle geçerli bir başvuru olarak kabul edilemeyeceğini, bu nedenle davanın öncelikle dava şartı yokluğundan reddedilmesi gerektiğini, ayrıca davacının başvurusuna eklediği maluliyete ilişkin raporun yeterli ve geçerli bir rapor niteliğinde olmadığını, davalı sigortanın sadece kalıcı beden gücü kaybı zararlarından sorumlu olup, geçici iş göremezlik zararınından sorumlu tutulamayacağını ve eğer davalı tarafın sorumluluğu yoluna gidilecek olur ise de, davacının sigortalı araçta yolcu olması nedeniyle, her halükarda hatır için taşındığı kabul edilerek belirlenecek olan tazminattan hatır taşıması indirimi yapılmasını istediklerini belirterek davaya karşı koymuştur.Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; davalı sigorta şirketi nezdinde trafik sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın 12/09/2015 tarihinde yaptığı tek taraflı trafik kazasında araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı, tahkim yargılaması sırasında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından temin edilen rapordan da anlaşılacağı üzere, davacının %12,2 oranında çalışma gücü kaybına uğradığı, iyileşme süresinin de 45 gün olduğu, davacının sigortalı araçta taşınmasının mahiyetinin tam olarak bilinememesi nedeniyle, hatır taşıması indirimi yapılması gerekmediği benimsenmek suretiyle, hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulü ile 74.403,00-TL’si kalıcı maluliyet tazminatı, 1.501,00-TL’si de geçici iş göremezlik tazminatı olmak kaydıyla toplam 75.904,00-TL tazminatın 17/05/2016 tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmiş, sigorta şirketinin sigorta tahkim komisyonu itiraz hakem heyetine itirazı üzerine; itiraz reddedilmiş, sigorta tahkim komisyonu itiraz hakem heyeti kararına karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri; davacının Sigorta Tahkime başvurmadan önce, sigorta şirketine yaptığı başvurunun yeterli belgeleri içermemesi nedeniyle, karşılanmadığı, kendisinden savcılık iddianamesi ve heyet raporu istenildiği, ancak bu eksiklikler yerine getirilmeden görülmekte olan davanın açıldığı, bu durumda, davacının başvuru şartlarının yerine getirdiğinden söz edilemeyeceği, davanın reddi gerektiği, kabule göre de davacı ile araç sürücüsünün arkadaş olduklarının açık bulunmasına rağmen, belirlenen tazminattan hatır taşıması indirimi yapılmamasının da usulsüz olduğu hususlarına yöneliktir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan geçici ve kalıcı iş göremezlik zararının giderilmesi isteğine ilişkindir.İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda;Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, hakem kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde; usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacının görülmekte olan davayı açmadan önce KTK’nın 97., Sigortacılık Yasasının 13.ve Zorunlu Trafik Sigortası Genel Şartlarının C.7.maddesinde belirtilen dava şartı niteliğinde bulunan yazılı başvuruda bulunma zorunluluğunu gerçekleştirmiş olmasına, sigorta şirketinin bu başvuruya cevabında eksik olduğunu bildirdiği belgelerden iddianamenin varlığının veya yokluğunun başvuruya, kaza tespit tutanağının eklenmiş olduğu gözetildiğinde bir öneminin bulunmamasına, keza başvuruya eklenen bir doktor raporu olmasa da, tedavi evraklarının eklendiği ve sigortacı tarafından ikmal edilmesi istenen heyet raporunun ne nitelikte bir rapor olduğu da belirtilmediği gözetildiğinde, eksik olduğu ileri sürülen heyet raporunun davacı tarafından kısa sürede tamamlanabilecek nitelikte de bulunmadığı dikkate alındığında, belirtilen şekildeki eksikliklerin davacının başvuru şartlarını yerine getirmemiş olduğu sonucunu doğurmayacağının açık olmasına; her ne kadar dosyada mevcut soruşturma evraklarına göre, davacı ile sigortalı araç sürücüsünün arkadaş olduklarına dair bir takım belirlemeler bulunmakta ise de, davacının araçta hatır için herhangi bir maddi veya manevi menfaat karşılığı olmaksızın taşındığı konusunda başkaca bir somut bilgi ve belgenin bulunmadığı, yargılamanın tahkim yargılaması olduğu da gözetildiğinde, davalı tarafın davacının araçta hatır için taşındığı konusundaki iddiasını somut olarak kanıtlayabileceğinden söz edilemeyeceğine, diğer bir ifadeyle sadece arkadaşlığın varlığı tek başına olayda hatır taşıması olduğu sonucuna varılmasını sağlamayacağına göre; sigorta tahkim komisyonunca belirlenen tazminattan hatır taşıması indirimi yapılmaksızın karar verilmesinde de herhangi bir yanılgı tespit edilemediğinden, davalı sigorta şirketi vekilinin tüm istinaf itirazlarının HMK.m.353/1-b/1 hükmü uyarınca esastan reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 26/07/2017 gün ve 2017/İ.2396-2017/İHK.2711 sayılı kararına yönelik olarak davalı … A.Ş vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.353/1-b/1 madde hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı sigorta şirketi tarafından peşin olarak yatırılan 31,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcı ile 1.264,00-TL nispi istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davalı … A.Ş’ne İADESİNE,3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 361/1 maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere; oy birliğiyle karar verildi.27/06/2019.