Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/2017 E. 2019/531 K. 14.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/2017
KARAR NO : 2019/531
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/09/2017
NUMARASI : 2017/4216 E. – 2017/4216 K.
DAVANIN KONUSU: Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/03/2019
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; 11/07/2016 olay tarihinde davacının desteği … sürücüsü davalının … (16/11/2015-16/11/2016) olduğu … plaka sayılı araç ile tek taraflı ve tam kusurlu yaptığı kaza sonucunda vefat ettiğini, davacının desteğinden yoksun kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 40.050,00-TL (bedel artırımı ile 47.014,92-TL) destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevabında; davacının taleplerinin sigorta poliçe talepleri dışında kaldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.Uyuşmazlık Hakem Heyeti; alınan bilirkişi raporu doğrultusunda 47.014,92-TL destekten yoksun kalma tazminatının 22/12/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermiştir. İtiraz Hakem Heyeti; davalının itirazının reddine karar vermiştir.Davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.Davalı sigorta şirketi vekili istinaf dilekçesinde; davacının destekten yoksun kalma tazminat talebini poliçe teminat kapsamında olmadığını, bilirkişi raporunda destek paylarının hatalı hesaplandığını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 11/07/2016 olay tarihinde davacının desteği … sürücüsü davalının … sigortacısı (16/11/2015-16/11/2016) olduğu … plaka sayılı araç ile tek taraflı ve tam kusurlu yaptığı kaza sonucunda vefat ettiği, davacının desteğinden yoksun kaldığı anlaşılmıştır.Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkin bulunmaktadır. Dosya arasında bulunan kayıt ve belgeler, tarafların iddia ve savunmaları, itirazları, itirazların kapsamı değerlendirildiğinde; taraflar arasında davalı sigorta şirketi nezdinde başlangıç tarihi 16/11/2015, bitiş tarihi ise; 16/11/2016 olan … sigorta poliçesi ile sigortalı olan…plaka sayılı aracın sürücüsü bulunan … tam kusuru neticesinde 11/07/2016 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında hayatını kaybettiği konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık bu durumda destekten yoksun kalan ölenin annesi davacının; üçüncü kişi konumunda olup olmadığı ve desteğin kusurunun kendisine yansıtılıp yansıtılamayacağı, sonucu itibariyle de davacının destekten yoksun kalma tazminatı talep etme hakkı bulunup bulunmadığına ilişkindir.01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları; yürürlüğe girmesinden sonra düzenlenen poliçelerde geçerli olacağından, poliçenin düzenlendiği tarih itibariyle Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının kapsamı tüm taraflarca bilinmektedir. Genel şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepler bakımından sigortacının sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe kapsamında ve sigorta limitleri dahilinde üçüncü kişilerin uğradıkları zararları tazmin etmekte sınırlıdır.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 92. maddesinin (a) ve (c) bentleri, Trafik Sigortası Genel Şartları A.1 ve A.3 maddesi, A.5 maddesinin (ç) bendi ve yine A.6 maddesinin (c) ve (d) bentleri birlikte değerlendirildiğinde; bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen ölüm olayına bağlı olarak destekten yoksun kalma halinde, destekten yoksun kalınan zararın … sorumluluk kapsamında olması için ölenin üçüncü kişi olması ve desteğin kusursuz bulunması gerekmektedir.Somut olayda; davacının desteği sürücü…. sevk ve idaresindeki… plaka sayılı araç ile 11/07/2016 tarihinde yapmış olduğu trafik kazasında öldüğü, trafik kazası tespit tutanağı ve davacı tarafın kabulünde olduğu üzere, kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre düzenlenen ve başlangıç tarihi 16/11/2015 olan poliçe şartlarına göre belirlenecektir.Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.3 Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.3 maddesine ve A.5 maddesinin (ç) bendine göre; ancak üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla meydana gelen destek zararları, destekten yoksun kalma teminatı kapsamındadır. Sigortacının destek zararlarından sorumlu olması için motorlu aracın işletilmesi sırasında, mutlaka ölen kişinin üçüncü kişi olması gerekir. Bundan ayrı yine genel şartların A.6 maddesi (d) bendinde; destekten yoksun kalan hak sahibinin sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsın kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri, teminat dışı tutulduğundan; tam kusuru ile kendi ölümüne neden olan sürücü … kusuruna isabet eden destek tazminatı sigorta teminatı kapsamında değildir. Kaza tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanununda da sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsın kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin sigorta teminatı kapsamında olduğuna ilişkin bir düzenleme olmadığı ve kapsama giren teminat türleri arasında sayılmadığına göre; davacının destek tazminatı talep etme hakları olmadığından (Yargıtay 17.hukuk Dairesi’nin 29/05/2017 tarih ve 2016/14573-2017/6035 sayılı kararı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 08/05/2018 tarih ve 2017/4323-2018/4743 sayılı kararı), davacının başvurusunun reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ancak bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; İtiraz Hakem Heyetince verilen kararın HMK 353/1-b/2 maddesi uyarınca kaldırılarak, davacının destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği düşüncesi ile,
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1- Davalı …A. Ş. vekilince, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 31/07/2017 tarih ve 2017/İ.2542-2017/İHK-2814 sayılı kararına karşı yapılan istinaf talebinin yukarıda gösterilen nedenlerle KABULÜNE, 1/1- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırılan 836,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde davalıya İADESİNE, 1/2- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,2- Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 31/07/2017 tarih ve 2017/İ.2542-2017/İHK-2814 sayılı kararının KALDIRILMASINA,2/1- Davacı tarafından destekten yoksun kalma tazminatı talebiyle açılan davanın REDDİNE, 2/2- Davalı…. A. Ş., davacı tarafından açılan davada kendini vekille temsil ettirdiğinden 5684 Sayılı Kanunun 30/17 ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 17/2. maddesi gereğince belirlenen 1.104,31-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı … A. Ş.’ye verilmesine, 2/3- Davacı tarafça Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde yapılan yargılama sırasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 2/4- Davalı tarafından İtiraz Hakem Heyetine başvuru öncesi yatırılan 705,23-TL masrafının davacıdan alınarak davalıya İADESİNE,HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 362/1-a mad. gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.14/03/2019