Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/1973 E. 2019/1070 K. 30.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1973
KARAR NO : 2019/1070
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 25/09/2017
NUMARASI : 2017/4739 E.- 2017/4732 K.
DAVANIN KONUSU: Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/05/2019
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Başvuran vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna verdiği dilekçede özetle; davalılardan … A.Ş. (… A.Ş.) nezdinde trafik sigortalı bulunan … plaka sayılı araç ile davalı … A.Ş.nezdinde trafik sigortalı olan … plaka sayılı aracın karıştığı 31/08/2015 günlü trafik kazasında … plaka sayılı araç içinde yolcu olarak bulunan vekil edeninin yaralanarak sakat kaldığını, davalı sigorta şirketlerine yapılan başvuru sonucunda vekil edenine %10 maluliyet oranı üzerinden bir miktar ödeme yapılmış ise bu ödemenin yetersiz olması nedeniyle her iki davalı aleyhine Sigorta Tahkim Komisyonunca dava açıldığını ve yapılan yargılama sonucunda vekil edenine yine %10 maluliyet oranı üzerinden bakiye tazminata hükmedildiğini, ancak dava dilekçesine eklenen rapordan da anlaşılacağı üzere maluliyetinin değişme göstermesi ve %24 oranına yükselmesi nedeniyle %10 maluliyet oranından yapılan hesaplama sonucunda belirlenen tazminatın yetersiz olduğunu, bu amaçla sigorta şirketlerine yapılan ikinci başvurudan ise sonuç alınamadığını belirterek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak 15.050,0-TL bakiye sakatlık tazminatının temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, 09/06/2017 günlü havale günlü dilekçe ile de istek miktarını 106.268,00-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır.Davalı…A.Ş.( … A.Ş.) vekili cevabında özetle; davanın konusunu oluşturan kazaya karıştığı belirtilen … plaka sayılı aracın vekil edeni şirket nezdinde trafik sigortalı olduğunu, davacının yaptığı başvuru üzerine kendisine %10 maluliyet ve %25 kusur oranı üzerinden yapılan hesaplama neticesinde, 10.940,00-TL ödeme yapıldığını, davacının daha sonra tahkim komisyonuna yaptığı başvuru sonucunda da kendisine karar gereğince 12.040,00-TL daha bir ödeme yapıldığını, dolayısıyla davacının herhangi bir bakiye alacağının kalmadığını, yeniden vekil edeninin sigorta şirketinin sorumluluğuna gidilecek olur ise de, kusur durumunun yeniden belirlenmesini istediklerini ve tazminat hesaplamasının da aktüer sıfatına haiz bir bilirkişi tarafından yapılması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Davalı … A.Ş.vekili cevabında özetle; kazaya karıştığı belirtilen…. plaka sayılı aracın vekil edeni şirket nezdinde trafik sigortalı bulunduğunu, davacının yaptığı başvuru sonucunda kendisine 32.165,00-TL ödeme yapıldığını ve daha sonra, davacının sigorta tahkime yaptığı başvuru sonucunda da 23.679,86-TL ek bir ödeme daha yapıldığını, davacının görülmekte olan başvurusunun dayanağını teşkil eden 12/07/2016 günlü raporun ilk tahkim yargılaması sırasında ibraz edilmemiş olmasının anlaşılamadığını, %24 maluliyete göre tazminat talep edilmekte ise de, bunun haksız bir talep olduğunu, davacının en fazla maluliyet oranları arasındaki farkı talep edebileceğini, bundan ayrı davacının kaza nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatların da belirlenecek tazminattan mahsubu gerektiğini, davacının ek maluliyete uğradığını usulünce kanıtlaması gerektiğini ve yeni yapılacak hesaplamada trafik sigortası genel şartlarındaki değişikliklerin gözetilmesini istediklerini, faizin de yasal faiz olması gerektiğini ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Sigorta Tahkim Komisyonunca; her ne kadar daha önce davacıya %10 maluliyet üzerinden birtakım ödemeler yapılmış ise de, davacısının başvurusuna eklediği rapor ve tahkim yargılaması sırasında Hacettepe Ünv.Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 05/05/2017 günlü rapor gözetildiğinde, davacının daha önceki ödemelere konu %10 olan spelenektomiye ilişkin maluliyeti dışında kalan %14 bir maluliyeti olduğunun anlaşıldığı, bu durumda bakiye %14 maluliyet oranı üzerinden yeni bir hesaplama yapılarak davacının uğradığı zararın giderilmesi gerektiği görüşünden hareketle, hükme esas alınan hesap bilirkişisi raporu doğrultusunda başvurunun kabulü ile (… A.Ş için 79.701,00-TL yasal faiz, … A.Ş.(… A.Ş.)için ise 26.567,00-TL avans faiz olarak hesaplanan zarar bedeli toplamı olan) 106.268,00-TL’nin 16/01/2017 tarihinden işleyecek belirtilen faiz türleri kapsamında müteselsilen sigorta şirketlerinden alınarak başvuran tarafa verilmesine karar verilmiş, davalı sigorta şirketleri vekilince ayrı ayrı sigorta tahkim komisyonu itiraz hakem heyetine yapılan itirazlar üzerine, itirazların reddine karar verilmiş; itiraz hakem heyeti kararına karşı davalı sigorta şirketleri tarafından ayrı ayrı istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Davalı … A.Ş.vekilinin istinaf nedenleri; cevap dilekçesindeki nedenlerle aynı olup; ayrıca, maluliyete ilişkin raporlar arasındaki çelişkinin giderilmediği, vekil edeni şirketin evvelce yaptığı ödemeler ile SGK’ca yapılan ödemelerin tazminat hesaplamasında dikkate alınarak tenzil edilmediği, bu nedenle verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu hususuna ilişkindir.Davalı … ( … A.Ş.) vekilinin istinaf nedenleri ise; vekil edeninin daha önce yapılan başvuru ve tahkim yargılaması sonucunda yaptığı ödemeler sonucunda herhangi bir sorumluluğu kalmadığı halde ve ATK’dan rapor alınmadan dosyadaki raporlar arasındaki çelişki de giderilmeden yazılı biçimde karar verilmesinin hatalı olduğu, ayrıca vekil edeni aleyhine avans faizine hükmedilmesinde de isabet bulunmadığı hususlarına yöneliktir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan maluliyet zararının giderilmesi isteğine ilişkindir.İstinaf edenlerin sıfatına, istinafların kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda;Taraflar arasında, davalı sigorta şirketleri nezdinde trafik sigortalı bulunan iki aracın karıştığı 31/08/2015 günlü trafik kazasında yolcu konumunda olan davacının yaralandığı, kazanın oluşumunda … A.Ş.nezdinde trafik sigortalı olan araç sürücüsünün %25 oranında, … A.Ş.nezdinde trafik sigortalı bulunan araç sürücüsünün de %75 oranında kusurlu olduğu, davacının ise herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davacıya %10 maluliyet oranı üzerinden her iki sigorta şirketi tarafından ayrı ayrı ödemeler yapıldığı, davacının bu ödemeleri yetersiz görmesi üzerine her iki davalı aleyhine tahkim komisyonuna yaptığı önceki başvuru sonucunda, yine %10 maluliyet oranı üzerinden yapılan hesaplama sonucunda belirlenen bakiye bir tazminat ödemesi daha yapıldığı konularında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davacıya yapılan önceki ödemelerin konusunu oluşturan ve %10 olan maluliyet durum ve oranının değişiklik gösterip göstermediği, bu durumda davacının yeniden tazminat isteğinde bulunup bulunamayacağına ilişkindir.Dosya kapsamından; dava konusu trafik kazası sonucunda, davacının dalağının zarar gördüğü, bacağında kırık oluştuğu ve başına darbe aldığı anlaşılmaktadır.Davacıya yapılan kısmi ödemeler ile önceki tahkim yargılamasında bakiye tazminatın belirlenmesinde esas alınan ve Nevşehir Devlet Hastanesince düzenlendiği anlaşılan 17/11/2015 günlü engelli sağlık kurulu raporunun ise, sadece dalak yaralanması esas alınarak düzenlendiği ve maluliyet oranının da %10 olarak belirlendiği görülmüştür.Davacı görülmekte olan davayı açarken dayanağını oluşturan, Nevşehir Devlet Hastanesince düzenlenen 12/07/2016 günlü engelli sağlık kurulu raporu olup, bu raporda davacının spelenektomi için %10, ortopedi yönünden % 8 ve başa alınan darbe sonucunda da %5 olmak üzere toplam %24 oranında engelli hale geldiği açıklanmıştır. Davalıların cevap dilekçeleri gözetildiğinde; esasen başvuru sırasında ibraz edilen engelli sağlık kurulu raporu içeriğine ve düzenleyen makamın niteliğine bir itiraz olmadığı anlaşılmaktadır. Görülmekte olan tahkim yargılaması sırasında Hacettepe Ünv.Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığından temin edilen 05/05/2017 günlü raporda da davacının kaza sonucunda başına aldığı darbe sonucunda kulağında işitme kaybı oluştuğu ve bu kayıp oranının %10 bulunduğu, spelenektomi ameliyetı sonucunda uğradığı kayıp oranın da %19 olduğu, Balthazar formülü uygulandığında toplam kayıp oranının %27 olduğu sonucuna varıldığı görülmektedir. Bu durumda, davacının uğradığı toplam maluliyet oranının, dava açarken dayanağını oluşturan engelli sağlık kurulu raporunda belirlenen orandan yüksek olduğu açıktır. Bu itibarla, yargılamanın tahkim yargılaması olduğu da dikkate alındığında, tahkim komisyonunca davacının dayanağını oluşturan ve yapılan önceki ödemelere kaynaklık teşkil eden %10 oranındaki maluliyetin düşülmesi sonucunda kalan ve daha önce hiç değerlendirmeye tabi tutulmayan %14 lük sakatlık oranı üzerinden yeniden maluliyet hesaplaması yoluna gidilmesinde istinaf yasa yoluna başvuranlar bakımından aleyhe bir durum söz konusu olmadığından, usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.Ayrıca, daha önce yapılan başvurular sonucunda, davalılar tarafından yapılan ödemeler ile SGK’ca davacıya yapılan rücua tabi ödemenin taraflar arasında görülen önceki tahkim yargılamasında gözetildiği ve belirlenen tazminattan düşülerek bakiye tazminata hükmedildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, daha önce tahkim komisyonunaca bakiye tazminat miktarı belirlenirken, düşüldüğü anlaşılan ödemelerin tekrar düşülmesinin mümkün olmadığı belirgin olduğundan bu yöne ilişen istinaf itirazları da yersiz olduğu gibi, … A.Ş.nezdinde trafik sigortalı bulunan aracın dosya arasındaki kayıtlara göre minibüs olduğu ve kullanım amacının da yük nakli-ticari olarak gösterildiği gözetildiğinde, bu araç nedeniyle davalı … Aleyhine avans faizine hükmedilmesinde de, herhangi bir yanılgı bulunmadığından, davalıların tüm istinaf itirazlarının HMK.m.353/1-b/1 hükmü uyarınca esastan reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 0709/2017gün ve 2017/İ.2805-2017/İHK.3380 sayılı kararına yönelik olarak davalı …A.Ş. Vekili ve davalı … A.Ş vekili tarafından yapılan istinaf başvurularının HMK.353/1-b/1 madde hükmü gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … A.Ş tarafından peşin olarak yatırılan 31,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendisine İADESİNE,3-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … A.Ş tarafından peşin olarak yatırılan 31,40-TL maktu ve 1.405,14-TLnispi istinaf karar ve ilam harcı ile fazlanan alınan 154,30-TL başvuru harcının talep halinde kendisine İADESİNE,4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,5-İstinaf yasa yoluna başvuran davalılar tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 361/1 maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere; oy birliğiyle karar verildi.30/05/2019.