Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/1960 E. 2019/1484 K. 04.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1960
KARAR NO : 2019/1484
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/06/2017
NUMARASI : 2014/1377 E., 2017/572 K.
DAVANIN KONUSU: Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat.
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/07/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili dava dilekçesi ile; 16/03/2014 tarihinde, davacıların oğlu …. plakalı araç içinde yolcu olarak bulunduğu sırada, sürücü … önce yol kenarındaki direğe çarptığını, ardından aracın devrilerek yanmaya başladığını, meydana gelen tek taraflı trafik kazasında davacıların oğlu … hayatını kaybettiğini, Büyükçekmece 7.Asliye Ceza Mah. nin 2014/277 E. sayılı dosyası ile … hakkında ceza davası açıldığını, kazaya karışan aracın davalı şirket nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, sigorta şirketine yapılan başvuru üzerine bir miktar ödeme yapıldığını, davacıların, meydana gelen kazada vefat eden oğullarının desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak herbir davacı için ayrı ayrı 5.000,00’er TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 13/02/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini davacı … için 25.016,82-TL’ye, davacı … için 29.435,95-TL’ye yükseltmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesi ile; kazaya karışan aracın müvekkili şirket nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacıların destekten yoksun kalma tazminatlarının hesaplanarak davacılara ödendiğini, bu sebeple davanın reddi gerektiğini, davacıların müteveffadan başka 3 çocuklarının daha olduğunu, yapılacak destekten yoksun kalma tazminatı hesaplamasında bu hususun dikkate alınması gerektiğini, olayda alkollü sürücünün aracına binmiş olması sebebiyle müteveffanın müterafik kusuru olduğunu, hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, temerrüdün oluşmadığını, ancak dava tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğini, faizin yasal faiz olacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; toplanan deliller, 31/03/2016 tarihli bilirkişi heyeti raporu ve tüm dosya kapsamına göre, kazanın meydana gelmesinde davalı şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın sürücüsü … %100 kusurlu olduğu, müteveffanın kusursuz olduğu, ancak kaza yapan araca, araç sürücüsü … alkollü olduğunu bilmesine rağmen binmesi nedeniyle belirlenen tazminat miktarından % 15 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği gözönünde bulundurularak; Davanın kısmen kabulü ile … için 21.264,29-TL, davacı …. için 25.020,56-TL olmak üzere toplam 46.284,85-TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihi olan 10/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte ( poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere ) davalıdan davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, karara karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı vekilinin istinaf sebepleri; tazminat hesaplamasında öncelikle hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi yapıldıktan sonra sigorta şirketince yapılan ödemenin güncellenmiş miktarının mahsup edilmesi gerekirken, önce sigorta şirketince yapılan ödeme indirildikten sonra müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi yapılmasının hatalı olduğu, müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi olarak % 15 oranında yapılan indirimin çok düşük olduğu, en az % 40 oranında indirim yapılması gerektiği, bilirkişi raporunda davacılara ayrılan destek paylarının yüksek olduğu, yapılan ödemenin ödeme tarihindeki veriler dikkate alınarak ödemenin eksik olup olmadığının tespit edilmesi gerektiği, kazaya karışan aracın hususi araç olması nedeniyle ticari faiz değil yasal faize hükmedilmesi gerektiği hususlarına ilişkindir.Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkin bulunmaktadır. 1)İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenine, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına, 31/03/2016 tarihli tarihli kusur ve hesap raporunun destek payları ve sigorta şirketince yapılan ödemenin güncellenmesi hususlarında olaya, oluşa ve Yargıtay uygulamalarına uygun denetlenebilir gerekçeler içermesine göre, bu raporun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. 2) Destekten yoksun kalmaya dayalı tazminat davalarında davalı, desteğin ölümü nedeni ile ortaya çıkan gerçek zarardan sorumludur. Gerçek zarar belirlenirken aktüerya alanında uzman bilirkişiden alınacak raporda öncelikle ölenin kusurunun indirilmesi, ardından eğer davacı tarafından davadan önce alınmış bir ödeme var ise yapılan bu ödemenin ödeme günü ile tazminatın hesaplandığı güne kadar geçen süredeki işlemiş yasal faizi de hesaplanarak, ödeme tutarı ile birlikte hesaplanan tazminattan indirilmesi, bütün bu hesaplamadan sonra eğer somut olayda hatır taşıması ve müterafik kusurun varlığı söz konusu ise hesaplanan tazminatlardan en son müterafik kusur ve/veya hatır taşıması indiriminin yapılması gerekir(Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 06/12/2018 tarih ve 2016/2599 E., 2018/11822 K. Sayılı kararı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 12/11/2018 tarih ve 2016/503 E., 2018/10406 K. sayılı kararı). Somut olayda, davacıların desteğinin araçta yolcu iken gerçekleşen kazada öldüğü, davacılara davadan önce davalı tarafından ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Dosyada mevcut aktüer raporunda ölenin annesi davacı … destekten yoksun kalma zararının 73.648,08-TL olduğu, ölenin babası davacı … destekten yoksun kalma zararının 57.995,69-TL olduğu belirlenmiştir. Mahkemece, hesaplanan bu tazminatlar üzerinden, önce davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin güncellenmiş değeri indirilmiş, sonrasında araçta yolcu olarak bulunan desteğin alkolü sürücünün aracına binmesi nedeniyle müterafik kusuru bulunduğu gerekçesiyle %15 müterafik kusur indirimi yapılarak karar verilmiştir. Mahkemenin yaptığı bu hesaplama yöntem ve sırası, Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına uygun ise de, müterafik kusur için yapılan % 15’lik indirim az olduğu gibi, olayda hatır taşıması indirimi yapılmaması doğru olmamıştır. Dosya kapsamında bulunan soruşturma aşamasında toplanan bilgi ve belgeler ile araç sürücüsü … ile davacıların beyanlarından, müteveffa … ile araç sürücüsü … yakın arkadaş oldukları, ikisinin de İSKİ’de çalıştığı, Çatalca’da oturdukları, işe birlikte gidip geldikleri, olay günü birlikte alkol aldıkları, müteveffa … Büyükçekmece’ye gidip çorba içmek istemesi yönündeki ısrarı üzerine … sevk ve idaresindeki araç ile yola çıktıktan bir süre sonra sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybedip önce elektrik direğin çarpması sonrasında aracın alev alarak yanması şeklinde kazanın meydana geldiği anlaşılmaktadır. Sürücü ile müteveffanın birlikte alkol almaları nedeniyle müteveffanın, alkollü olduğunu bildiği sürücünün aracına bindiği sabit olup bu nedenle müterafik kusur indirimi yapılması gerekmektedir. Müteveffa ile sürücünün yakın arkadaş olmaları, müteveffanın ısrarı ile alkol aldıktan sonra Büyükçekmece’ye çorba içmeye giderken kaza yapılması gözönünde bulundurulduğunda olayda hatır taşımasının da bulunduğu açıktır. Bu itibarla Yargıtay uygulamaları doğrultusunda müterafik kusur ve hatır indirimi nedeniyle tazminattan toplam % 40 oranında indirim yapılması gerekmektedir. Yine kazaya karışan aracın … Marka, kullanım amacı hususi nitelikte bir araç olması nedeniyle belirlenecek tazminata yasal faiz uygulanmalıdır. Bu halde davacı … için hesaplanan 73.648,08-TL tazminattan, sigorta şirketince yapılan ödemenin güncellenmiş hali olan 48.631,26-TL indirildikten sonra belirlenen tazminat miktarı olan 25.016,82-TL’den müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi olarak % 40 oranında indirim yapıldıktan sonra davacı … destekten yoksun kalma tazminatı alacağı 15.010,42-TL olmaktadır. Davacı …. için hesaplanan 57.995,69-TL tazminattan, sigorta şirketince yapılan ödemenin güncellenmiş hali olan 28.559,74-TL indirildikten sonra belirlenen tazminat miktarı olan 29.435,95-TL’den müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi olarak % 40 oranında indirim yapıldıktan sonra davacı … destekten yoksun kalma tazminatı alacağı 17.661,57-TL olmaktadır. Bu bentte gösterilen nedenlerle Mahkemece verilen kararın kaldırılması gerekmektedir. Ancak bu hususlardaki yanılgıların yeniden yargılamayı gerektirmemesi nedeniyle HMK 353/1-b/2 maddesi gereğince Mahkemece verilen kararın kaldırılması, yukarıda belirlenen tazminat miktarları dikkate alınarak kararın düzeltilerek yeniden hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1- İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/06/2017 tarih ve 2014/1377 E., 2017/572 K. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle esastan REDDİNE, karara karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle KABULÜNE, 1/1- Davalı tarafından yatırılan 790,43-TL nispi istinaf karar ve ilam harcı ile 85,70-TL istinaf yoluna başvurma harcının talep halinde davalı tarafa İADESİNE, 1/2- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 1/3- İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan giderlerin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına,2- İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/06/2017 tarih ve 2014/1377 E., 2017/572 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2/1- Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, davacı … için belirlenen 15.010,42-TL, davacı … için belirlenen 17.661,57-TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihi olan 10/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte (poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) davalı sigorta şirketinden alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,2/2- Alınması gerekli 2.231,82-TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 34,20-TL harç ile 153,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 187,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.044,62-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 2/3- Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen tazminat miktarı üzerinden istinaf karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince belirlenen 3.920,64-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, 2/4- Davalı sigorta şirketi kendini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen tazminat miktarı üzerinden istinaf karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT gereğince belirlenen 2.725,00-TL vekâlet ücretinin davacılardan alınarak davalı sigorta şirketine verilmesine, 2/5- Davacı tarafça yapılan toplam 1.962,20 TL yargılama giderinden davanın kabul red oranına göre belirlenen 1.177,33-TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına, 2/6- HMK 333. md. uyarınca davacılar ve davalı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK. m. 361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.04/07/2019