Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/1925 E. 2019/985 K. 23.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1925
KARAR NO : 2019/985
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 19/09/2017
NUMARASI : 2017/4514 D.İş- 2017/4514 K.
DAVANIN KONUSU: Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ 23/05/2019
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Başvuran vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna verdiği dilekçede özetle; davalı sigorta şirketi nezdinde trafik sigortalı bulunan …plaka sayılı kamyon ile … plaka sayılı motosikletin çarpışması neticesinde 03/07/2015 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazasında, motosiklet sürücüsü olan ve davacının oğlu bulunan … hayatını kaybettiğini, kazanın oluşumunda asli kusurlu olanın sigortalı araç sürücüsü olduğunun ceza yargılaması sırasında belirlendiğini ve sigorta şirketine yapılan başvuru üzerine vekil edeninin 43.229,60-TL ödeme yapıldığını, ancak bu ödemenin yetersiz olması nedeniyle, yapılan ikinci başvurudan ise sonuç alınamadığını ileri sürerek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla 15.000,00-TL bakiye destekten yoksun kalma tazminatının kısmi ödeme tarihinden başlatılacak avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiş, 28/02/2017 günlü talep arttırım dilekçesi ile istek miktarını 66.075,00-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır.Davalı sigorta şirketi vekili cevabında özetle; dava konusu kazaya karıştığı belirtilen … plaka sayılı aracın, vekil edeni şirket nezdinde trafik sigortalı olduğunu, davacının yapmış olduğu başvuru sonucunda kendisine %100 kusur oranına göre hesaplanan tazminat bedeli üzerinden %20 müterafik kusur indirimi uygulanarak, 31/08/2015 tarihinde 43.229,60-TL ödeme yapıldığını, dolayısıyla herhangi bir bakiye sorumluluğun kalmadığını, eğer sorumlulukları yoluna gidilecek olur ise de, zarar hesaplamasının 01/06/2015 tarihinde değişen poliçe genel şartlar uyarınca yapılmasını istediklerini, kısmi ödemenin ödeme tarihindeki verilerek göre, güncelleştirilerek belirlenecek tazminattan düşülmesi ile birlikte, ölenin kaza anında kask ve koruyucu ekipman kullanmaması nedeniyle, müterafik kusur olduğunun da gözetilmesi gerektiğini ve ayrıca kısmi ödeme tarihinden itibaren avans faizi isteğinin de yersiz olduğunu ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; talep konusu kazanın oluşumunda, 24/02/2017 günlü kusur bilirkişisi raporundan da anlaşılacağı üzere, sigortalı kamyon sürücüsünün %80, müteveffa … ise %10 oranında kusurlu oldukları, kaza yerinde gerekli önlemleri almayan dava dışı KGM’nin de ayrıca %10 oranında kusurlu olduğunun anlaşıldığı, 24/02/2017 günlü aktüer bilirkişi raporunda davacının toplam destek zararının 115.217,00-TL olduğu, kısmi ödemenin güncelleşmiş halinin 49.143,00-TL bulunduğu, bu durumda, bakiye tazminat miktarının 66.075,00-TL olduğunun belirtildiği, müteselsil sorumluluk ilkeleri gözetildiğinde, davalı sigorta şirketinin desteğin kusuru dışında kalan kusura isabet eden zarar miktarının tamamından sorumlu tutulabileceği,bu durumda davalının ödemekle sorumlu olduğu miktarın 103.695,00-TL olduğunun anlaşıldığı, kısmi ödemenin güncelleşmiş halinin düşülmesi sonucunda bakiye tazminat miktarının 54.552,00-TL olacağı görüşünden hareketle, davanın kısmen kabulü ile 54.552,00-TL tazminatın 31/08/2015 tarihinden işletilecek yasal temerrüt faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmiş; davalı sigorta şirketi vekilinin Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetine itiraz üzerine; itiraz reddedilmiş; itiraz hakem heyeti kararına karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri; desteğin muhtemel evlenme yaşının 27 olarak kabul edilmesi sonucunda, davacının alabileceği destek zararının fazla hesaplandığı, destek kusurunun hatalı belirlendiği, ayrıca desteğin kaza anında kask takmaması nedeniyle müterafik kusurlu bulunduğu açıkça anlaşıldığı halde, %20 müterafik kusur indirimi yapılmadan karar verilmiş olmasının da doğru olmadığı hususlarına yöneliktir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı isteğine ilişkindir.İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda;1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, hakem kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde; usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, kaza tarihinde bekar olan ve 19 yaşında bulunan erkek desteğin, muhtemel evlenme yaşının 27 olabileceğine ilişkin belirlemenin TÜİK verilerine uygun bulunmasına, 24/03/2017 günlü kusur bilirkişisi raporundaki belirleme ve değerlendirmelerin olaya uygun, denetlenebilir gerekçeler içermesi ve olayla ilgili olarak Malkara Asliye Ceza Mahkemesinde görülen 2015/617 esas sayılı ceza yargılamasına ilişkin dosya kapsamında alınan ve ATK Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen kusur raporu ile de örtüşmesi karşısında hükme esas alınmasında herhangi bir yanılgı bulunmamasına göre, davalı sigorta şirketi vekilinin aşağıda belirtilen husus dışında kalan diğer istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Davalı taraf yargılama sırasında müterafik kusur iddiasında bulunulmuştur. Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde diğer bir ifadeyle zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zarar meydana gelmesine etki yapmış veya zarar sorumlusunun durumunun ağırlaştırmış ise kaza tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 52. maddesi uyarınca hakim tazminat miktarını hafifletebilir.Somut olayda, dosya kapsamından destek sürücünün sevk ve idaresindeki motosikleti kask takmadan kullandığı ve ölüm nedeninin de kafa travmasına bağlı beyin kanaması olduğu anlaşılmaktadır. Yargılama sırasında davacılar tarafından ölen desteğin kaza anında kask taktığı ve koruyucu ekipman kullandığı ileri sürülmediğine ve dosya kapsamındaki açıklanan şekildeki belirlemelere de herhangi bir şekilde itirazda bulunulmadığına göre; müteveffa desteğin kaza anında 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Trafik Mevzuatı uyarınca takmak zorunda olduğu kaskı takmadığı, dolayısıyla müterafik kusurlu olduğu kabul edilerek Türk Borçlar Kanunu 52. maddesi uyarınca belirlenen gerçek maddi tazminattan Yargıtay özel dairesinin ilkeleri de gözönüne alınarak %20 oranında indirim yapılarak karar verilmesi gerekirken ve görülmekte olan davanın karşı aracın sigortacısına yönelik olarak açılmış olması nedeniyle, somut olayda uygulama olanağı bulunmadığının gözardı edilmesi sonucunda; davacının davada üçüncü kişi konumunda olduğu, bu nedenle desteğin kusurunun kendisine yansıtılamayacağı görüşünden hareketle, müterafik kusur indirimi yapılmaksızın yazılı biçim ve şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir. Ancak bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, komisyonca hükme esas alınan 24/02/2017 günlü hesap raporunda davacı eş için belirlenen 115.217,00-TL maddi tazminattan kusur ve kısmi ödemenin güncelleştirilmesi neticesinde kalan ve 54.552,00-TL olduğu sonucuna varılan maddi tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak ve yapılan bu indirimin takdiri indirim olması nedeniyle reddedilecek kısım bakımından davalı taraf yararına vekalet ücreti takdiri gerekmediği ve yargılama giderlerinin de paylaştırılamayacağı dikkate alınarak, HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca; düzeltilmek suretiyle yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Davalı … A.Ş. vekilinin Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına yönelik istinaf isteklerinin yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle KABULÜNE, öteki itirazlarının ise, yukarıda (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle REDDİNE, 2-Davalı sigorta şirketi tarafından istinaf başvurusu sırasında peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 31,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davalı sigorta şirketine İADESİNE,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan giderlerin takdiren üzerinde bırakılmasına,4-İncelemenin duruşmasız yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5-İstinaf istemine konu Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 24/08/2017 gün ve 2017/İ.2134 – 2017/İHK-3241 sayılı kararının KALDIRILMASINA;5/1-Başvuru sahibi davacı .. talebinin kısmen kabulüyle, 43.641,60-TL destekten yoksun kalma tazminatının 31/08/2015 tarihinden işleyecek yasal temerred faizi ile birlikte davalı … A,Ş’den alınarak, başvuru sahibi … verilmesine, 5/2-Başvuru sahibi tarafından yapılan 991,00- TL başvuru ücreti ve ek başvuru ücreti, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti, olmak üzere toplam 1.991,00-TL yargılama giderlerinin takdiri indirim nedeniyle ret edilen miktar hariç kabul ve reddedilen miktarlar gözetildiğinde; takdiren 1.643,78-TL’sinin davalı sigorta şirketinden alınarak başvuran davacıya verilmesine, kalan kısmın ise;5/3-Davacı vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri ile 5684 sayılı Sigortacılık Yasasının 30/17 maddesi uyarınca belirlenen 5.150,57-TL vekalet ücretinin davalı sigorta şirketinden alınarak davacı … verilmesine,5/4-Davalı sigorta şirketi vekille temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri ile 5684 sayılı Sigortacılık Yasasının 30/17 maddesi uyarınca ve yapılan indirimin takdiri indirim olduğu gözetilerek belirlenen 2.725,00-TL’nin 1/5’i olan 545,00-TL vekalet ücretinin davacı … alınarak davalı sigorta şirketine verilmesine, 5/5-Yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine, HMK.m.353/1-b/2 hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK.m.362/1-a gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.23/05/2019.