Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/1905 E. 2019/855 K. 09.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/1905
KARAR NO : 2019/855
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 15/06/2017
NUMARASI : 2016/262 E.-2017/578 K.
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Maddi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/05/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … şirketi nezdinde trafik sigortalı bulunan … plaka sayılı otobüsün vekil edenine ait…. plaka sayılı araca arkadan çarpması ve aracın çarpmanın etkisiyle kayarak önündeki başka bir araca çarpması sonucunda 10/02/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıya ait aracın hasarlanarak değer kaybına uğradığını, sigorta şirketine yapılan başvurudan ise sonuç alınamadığını, hasar bedelinin malzeme ve işçilik gideri dahil 9.395,63-TL olduğunu, ayrıca 200,00-TL çekici gideri masrafı ile değer kaybına ilişkin 147,50-TL ekspertiz gideri harcaması yapıldığını, araçta meydana gelen değer kaybı zararının da dayanak ekspertiz raporundan anlaşılacağı üzere 4.742,40-TL olduğunun belirlendiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, açıklanan zarar kalemlerine ilişkin olarak toplam 14.485,53-TL tazminatın faizi ile birlikte, davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili cevabında özetle; kazaya karıştığı ileri sürülen ….plaka sayılı aracın vekil edeni şirket nezdinde trafik sigortalı bulunduğunu, davacı tarafından yapılan başvuru sonucunda hasar dosyası açılarak ekspertiz görevlendirmesi yapıldığını, ancak servise gidildiğinde aracın tamir edilerek gönderildiğinin tespit edildiğini, sigorta şirketinin bilgisi dışında yapılan hasar onarımını kabul etmelerinin mümkün bulunmadığını, ayrıca trafik sigortasının çekici gideri ve değer kaybı zararını teminat altına almadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, kaza tespit tutanağı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı gözetilerek; dava konusu kazanın oluşumunda, … plaka sayılı sigortalı araç sürücüsünün %75 oranında, dava dışı … plaka sayılı araç sürücüsünün de %25 oranında kusurlu olduğu, buna karşılık davacıya ait araç sürücüsünün ise kusursuz bulunduğu, kazaya neden olan araç sürücülerinin maliklerinin ve sigortacılarının davacıya ait araç hasar bedelinden müteselsilen sorumlu oldukları, hükme esas alınan bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere, serbest piyasa koşullarına göre, araç hasar bedelinin 8.500,00-TL olduğunun belirlendiği, poliçenin çekici giderini teminat altına alması nedeniyle bu giderden de davalı … şirketinin sorumlu olduğu, ancak davacıya ait aracın kazadan önce de iki kez kaza yapmış olması, kilometresinin yüksek bulunması gözetildiğinde, değer kaybı zararının oluştuğundan söz edilemeyeceği, bu durumda davacının değer kaybı zararı için yaptırdığı ekspertiz ücretini talep edemeyeceği görüşünden hareketle;”1-Davanın değer kaybı ve ekspertiz ücreti yönünden reddine; hasar bedeli yönünden kısmen kabulüne kısmen reddine, çekici ücreti yönünden kabulüne,2-Hasar bedeli 8.500.00 TL ile çekici ücreti 200,00 TL olmak üzere toplan 8.700,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinin sorumluluğu kaza tarihindeki poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla davalıdan alınarak davacıya verilemesine,” karar verilmiştir.Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Hükme esas alınan bilirkişi raporundaki, hasar hesaplamasının ve değerlendirilmesinin hatalı olduğu, zira meydana gelen kaza nedeniyle vekil edeni tarafından işçilik gideri dahil 9.395,63-TL harcama yaptığının kanıtlandığı, bundan ayrı değer kaybı oluşmadığına dair belirlemede de isabet bulunmadığı, davanın tamamının kabulü gerekirken, yazılı biçim ve şekilde kısmen kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı hususuna ilişkindir.Dava, trafik kazası nedeniyle oluşan araç hasar bedelinin, değer kaybı zararının, çekici gideri zararının ve değer kaybı zararının belirlenmesi bakımından yapılan ekspertiz ücretinin tahsili isteğine ilişkindir.İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda;Hükme esas alınan bilirkişi raporunda aracın rayiç değerinin 26.000,00-TL olduğu, araç hasar bedelinin kendi servisinde tamiri yapılması halinde işçilik dahil 9.384,56-TL bulunduğu, serbest piyasada ise bunun yaklaşık %10’u oranında az bedelle tamir edilebileceği açıklanmış, baz değer kaybının ise 2.600,00-TL olacağı ancak, aracın daha önce kaza geçirmiş olması, kazanın boyutu, aracın kilometresi, yaşı gözetildiğinde, değer kaybı oluşmayacağı sonucuna varılmış ve bu değerlendirme mahkemece de uygun görülmüş ise de; esasen çarpılan araçta, bir miktar değer kaybı oluşacağından ve yerleşik Yargıtay içtihatları da bu doğrultuda bulunduğundan; mahkemece değer kaybı zararına ilişkin olarak varılan sonuç isabetli değildir. Bu nedenle; mahkemece, dosyaya rapor sunun bilirkişiden ek rapor alınarak, davacıya ait aracın modeli, markası, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi, hasarın nitelik ve niceliği, daha önce kaza yapıp yapmadığı gibi hususlar da göz önünde bulundurularak, aracın dava konusu kaza olmasa idi serbest piyasadaki 2.el piyasa rayiç değeri(hasarsız haliyle) ile aracın onarıldıktan sonraki haline göre, serbest piyasadaki 2.el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre bir değer kaybı zararı belirlenmesi gerekirken (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 14/06/2017 tarih ve 2016/13290 E., 2017/6752 K sayılı kararı) gerekirken son kaza hiç olmamış gibi belirtilen şekilde hüküm kurulması hali HMK.m.353/1-a/6 hükmü kapsamındaki hali oluşturacağından davacı vekilinin bu yöne ilişen istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması, gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun gerekçede açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, Kaldırma gerekçesi gözetildiğinde davacının diğer istinaf itirazlarının bu aşamada değerlendirilmesine YER OLMADIĞINA,2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 31,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcı ile 85,70-TL istinaf başvuru harcının talep halinde davacıya İADESİNE,4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan diğer giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,HMK.m.353/1-a/6 hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.09/05/2019.